Kefir

  Kefir, özellikle Kafkasya bölgesiyle anılan, mayalanma yoluyla elde edilen karbon asidi ve alkol içeren bir içecektir. Kefir mantarı mayalanmayı sağlamaya yardımcı olan bir etki maddesi içermektedir. Kefir Orta Asya’da göçebe yaşamı benimseyen Türkler tarafından üretilmiş bir içecektir. Sağlık açısından faydaları oldukça fazladır. Ekşi tadından dolayı ayrana benzetilirken probiyotik yapısı ile de yoğurda benzetilmektedir.

  Kefir Orta Asya’da göçebe yaşamı benimsemiş Türkler tarafından 5000 yıl öncesinde, hayvanları ilk evcilleştirmeye başladıkları zaman onların sütlerini mayalamaları ve bu içecekleri göç ettikleri bölgelere taşımalarıyla ortaya çıkmıştır. Bu mayalama işlemi için gerekli sütü sürekli yanlarında olan at, keçi ve koyun gibi hayvanlardan elde etmişlerdir. At sütünden kımız elde ederken keçi veya koyun sütünden kefir üretmişlerdir.

  Avrupa’da salgın hastalıkların  yaşadığı zamanda Türklerin hastalıklara karşı oldukça dirençli olmaları Avrupalılar için merak sebebi olmuş, sebebini kefir olarak keşfettikten sonra Avrupalı tarihçiler tarafından kayıtlara mucize içecek olarak geçirilmiştir. Orta Asya Türkleri tarafından İskandinav ülkelerine, Macaristan ve Polonya bölgelerine götürülmüş bu sayede günümüzde oralarda yaygın ve yerel bir içecek olarak bulunmaktadır.

  Ceviz büyüklüğündeki kefir mantarının üzerine, kaynatılmış ve sonrasında ısısı 20 dereceye düşürülmüş 1 litre süt dökülür, kavanozun ağzı sıkı olacak şekilde kapatılır. 12, 18, 24, 48 saat bekletilebilir. Açacağımız zaman çalkalamamız gerekmektedir. Bir süzgeçten (metal olmayan) süzgeçte kalıntı kalmayacak şekilde geçirilir ve tekrar kavonoza konulur. Üzerine tekrar süt konulur ve yeniden beklemeye bırakılır. Kefir bir kavanozda, 18 ile 20 derece arasında en fazla 48 saat bekletilmelidir. Kefirin 48 saatten fazla beklememesi gerekir.

Malzeme listesi:

• ceviz büyüklüğünde kefir mantarı
• 1 litre süt 

  Kefirin faydalarını bilen ve en çok kullananlar olarak Kafkasyalılardan söz edilir. Çocuklarına su yerine süt içirdikleri söylenmekle birlikte, kafkasyalıların 110-120 olan yaş ortalamalası kefirin ne kadar faydalı bir içecek olduğunu doğrular niteliktedir. Kafkasyada verem, kanser ve sindirim sistemi sorunlarının da ender görülmesi kefirin popülaritesini artırmaktadır.

  Kefir, yediğimiz yiyeceklerin bağırsaklarda birikinti olarak çürümesine engel olmakla birlikte aşağıdaki hastalıklarda da iyileştirici etki gösterdiği bilinmektedir;

• Sindirim organları rahatsızlığı
• mide iltihabı
• egzama
• yüksek tansiyon
• atardamar tıkanıklığı
• safrakesesi rahatsızlıkları
• ishal
• kabızlık
• kansızlık

  Kefirle ilgili bazı önemli noktalar aşağıdaki gibidir;

• kefir mantarı 3-4 hafta içerisinde kendinin iki katı kadar üremektedir bu nedenle fazla olan kısmı atılmamalıdır.
• kefirin bulunduğu kavanozun buzdolabına konulmaması gerekir.
• kefirin bulunduğu kavanoz ışıklı, aydınlık, ortamlarda saklanmamalıdır.
• kefirin bulunduğu kavanozun ağzı sıkı kapatılmalıdır.
• kefirin süzüldükten sonraki içilebilir kısmı buzdolabında saklanmalıdır.