Yunan Şehir Devletleri

Yunan Şehir Devletleri

M.Ö. VIII - VII inci yüzyıllarda ortaya çıkan yunan şehir devletlerine Site veya Polis adı verilir. Günümüzdeki devlet kavramıyla eşleşen bir kavram olmasıyla birlikte farklıdır. Polis, yunan uygarlık tarihinin siyasal ve sosyal bir kurumudur. Ekonomik, dini, askeri, siyasal bir bütünlük içerisinde olan Polis, yunanlılar için uygarlığın simgesidir. Tanrıların yunanlılara bağışladığı değerli ve üstün bir armağandır Polis. Bu şekliyle de yunanlıları barbar kavimlerden ayırdığına inanılır. Yunanlılar, Polis düzenine yabancı kalmış diğer tüm kavimleri barbar olarak nitelemişlerdir.

BÖLÜM 1
Polis'de Din

  Polis yol gösterici ve koruyucu tanrıları olan dini bir anlam taşımaktadır. Gücünü, insanlar üzerindeki sınırsız iktidarını ve baskısını bu dini yapısından almış, bu yapıyla birlikte kişi Polis'e sıkı sıkıya bağlı kalmıştır. Kişinin ancak Polis ve onun tanrılarının himayesinde yaşayabileceğine, kişi için bunun dışında bir yaşam düşünülemeyeceğine inanılmıştır. Polis'de yaşayanlar, Polis'in tanrıları ve yasaları dışında kendilerini koruyacak başka bir düzen olmadığına ve Polis inançlarına, yasalarına uymadıkları zaman tüm varlık ve değerlerini, haklarını kaybedeceklerine inanmışlardır. Polis bireyi dini ve siyasal yapısında eritmiştir. Kişi yaptığı tüm faaliyetlerde Polis'in çıkarlarını gözetmiştir. Sadece Polis yuttaşı olarak değer kazanacağına inanan insan, maddi ve manevi olarak sıkı bağlarla Polis'e bağlı kalmıştır.

BÖLÜM 2
Polis'de Siyasal Yönetim

Polis'ler farklı siyasal yönetimlerden geçerek gelişmiş ve gelişimlerini tamamladıklarında krallık yönetimi ile yönetilmişlerdir. Sonraları ise krallık yönetimi yerini aristokratik bir yönetime bırakmış, daha sonra da çoğunluk yönetimine yani demokratik yönetime geçilmiştir. Yunan Polis'lerindeki bu siyasal aşamalar ile batı uygarlığının siyasal gelişim aşamaları arasında benzerlikler gözlemlenmiş bundan hareketle de "Yunan İlkçağı", "Yunan Ortaçağı", "Yunan Yeni Çağı" gibi tabirler kullanılabilmiştir.

  1. Yunan İlkçağı: M.Ö. XII - XI inci yüzyıllarda Dor'lar Yunan yarımadasını işgal etmiş, buranın yerli halkı Akha'ları sürmüşlerdir. Dor'ların önünden kaçan Akha'ların bir kısmı Dor istilasının erişemediği yerlere yerleşmiş, bir kısmı da Anadolu'nun Ege kıyılarına yerleşmişlerdir. Buralarda varlıklarını koruyabilmek adına yerleştikleri bölgenin etrafını çevirmişler ve yavaş yavaş Polis'lerin oluşmasını sağlamışlardır. Bu kargaşanın yaşandığı devre "Yunan İlkçağı" denilmiştir. O dönemin sosyal-siyasal birimleri, kan bağının oluşturduğu kabilelerdir. Kabile hayatının düzenlenmesini sağlayan kabile reisidir. Kabile reisi kararları alırken kabilenin erkeklerine danışmakta veya yaşlılardan oluşan bir kurulun desteğini almaktadır.
  2. Yunan Ortaçağı: M.Ö. IX - VII inci yüzyıllar arasındaki dönem, Yunan Ortaçağı olarak anılır. Bu dönemde kargaşa dinmiş, tarım alanında gelişmeler yaşanmış ve nüfüs artışı olmuştur. Bu dönemde yunanlılar krallık ile yönetilmiş, Kral kararları alırken kabile şefleri ve büyük aile reislerinden oluşan bir kurula düzenlenen toplantılarda danışmıştır. Bu şekilde zamanla, aristokrasi denilen ve toplumun ileri gelenlerinden oluşan bir grup oluşmuştur. Zaman içerisinde sahip oldukları toprakları artırarak güçlenen bu grup, kralın yetkilerine ortak olmak ve sonrasında da kralın yetkilerini elinden alma mücadelesine girişmişlerdir. Krallar güçlerini kaybetmişler ve siyasal iktidar zengin azınlığın yönetimine geçmiştir. Gelişmeler, toprak zenginlerinin yanında ekonomik açıdan daha zengin bir ticaret kesimi oluşturmuştur, bu durum da yeni bir iktidar mücadelesini doğurmuş, soylulara karşı, ticaret yaparak zenginleşen halk uzun süre mücadele etmişlerdir. Bu mücadeleler sonuçsuz kalınca, uzalaşmaya varma yolunu bir hakeme, arabulucuya, danışmak olarak belirlemişlerdir. Bu arabulucular o zamana kadar uygulanan geleneksel hukuk kurallarını yazılı hale getirmişlerdir. Yasalara dayalı yönetimin toplumdaki çatışmayı önleyeceği düşünülmüştür. Bu dönemdeki siyasal karışıklıklardan yararlanan, soylulara karşı ticaretle zenginleşen halkı destekleyen ve darbelerle iktidarı ele geçiren "tiran" olarak adlandırılan kişilere rastlanmış, kurulan rejime ise "tirani" denilmiştir. Tiranların iktidarı uzun ömürlü olmamış, zengin soyluların memnuniyetsizliği ile zamanla yıkılmıştır.
  3. Yunan Yeni Çağı: Aristokratiklerin karşısına bu kez de mal mülk sahibi olmayan ve sayıları giderek artan bir sınıf çıkmıştır. Polis'de siyasal hayat demokratik partiler ve oligarşik partiler arasındaki mücadele biçiminde gelişmiş, demokratlar giderek iktidar organı olan meclislerde yer bulmuş, demokrasi olarak anılan yönetim kurulmuştur. Demokrasi bugünden farklı olarak, eski yunan'da, kölelik sistemiyle birlikte yürüdüğü bir sosyal ortamda gelişmiştir. Polis'de siyasal hayata katılabilenler yalnızca yuttaşlar olmuş, yurttaşlar nüfusun küçük bir bölümünü oluşturmuştur. Nüfusun geri kalanını ise köleler oluşturmaktadır.

Bu İçeriğe Tepki Ver

0
Bravo
0
Sevdim!
0
Çok iyi!
0
Hoş değil!
0
Yok artık!
0
Kızgın:!
0
Çok acı!

Üyelerimizin Yorumları

Yazar Bilgisi

avatar
Editör
Çernobil
Birleşmiş Milletler
Milli Bayramlar (Türkiye)
Dolar
Büyük Selçuklu Devleti
İsmet İnönü
Mustafa Kemal Atatürk
Çingeneler