Medusa

Medusa

Yunan mitolojisinde sık sık karşımıza çıkan Medusa, tanrıların gazabına uğramış genç ve güzel bir kadının hikayesidir. Günümüze kadar pek çok tarihi kalıtıda karşımıza çıkmış, bir zamandan sonra koruyucu tılsım işlevi görmüş olan bu mitolojik figür, belki de tarihteki "haksızlık" kavramının en önemli temsilcilerindedir.

BÖLÜM 1
Medusa Mitinin Temeli

Birçok Yunan mitolojik öyküsünün anlatı kaynağı olan ve M.Ö. 8.yüzyılda yaşamış olan Hesiodos, yapıtlarında Medusa hakkında bilgiler vermişler. Ancak Hesiodos'un bilgileri, bu efsaneyi anlatacak düzeyde değildir. Medusa hakkındaki esas bilgileri M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan Ovidius'un "Metamorphoses (dönüşümler)" adlı eserinden almaktayız.

Medusa hikayesi, her ne kadar bir mit olarak karşımıza çıksa da gerçek dünyada adalet sistemine olan bir eleştiri olarak da okunabilmektedir. 

BÖLÜM 2
Medusa ve Athena

Medusa, günümüzdeki Yunanistan'da Atina şehrinde yaşayan oldukça güzel bir genç kızdır. Kimi hikayeye göre Medusa güzelliği ile böbürlenen bir kişiyken, kimi hikayeye göre de mütevazi bir insandır. Ancak bu hikayelerin ortak bir yanı vardır, o da Medusa'nın Yunan tanrıçası Athena tarafından kıskanıldığıdır.

Athena, Yunan mitolojisindeki akıl, savaş ve barış tanrıçasıdır. M.Ö. 5.yüzyılda Atina'da inşa edilen ve Antik Yunan'dan kalan en büyük eser olan Partenon tapınağı Athena'ya aittir. Kendisi de bakire olarak kabul edilen bu tanrıçanın etrafında, kendisine tapınan bakire kadınlar yer almaktadır. 

Medusa, Athena'nın etrafında toplanan bakire kadınlardan birisidir. Bazı hikayelerde Medusa'nın Athena'ya tapınmak istemediği ve bu yüzden cezalandırıldığı yazmaktadır. Ancak daha yaygın olan hikayede; Medusa, deniz tanrısı  Poseidon'un tecavüzüne uğrar. Bu tecavüzün ardından, Athena tarafından bakire olmadığı için suçlanan çaresiz kadın lanetlenmiştir. Bu lanetin sonucunda saçları yılana dönüşür ve baktığı kişi taşa dönüşmektedir. Böylelikle, güzelliği ile bütün erkekleri kendisine aşık eden kız artık bir canavara dönüşmüştür. 

 

BÖLÜM 3
Medusa ve Persues

Medusa lanetlendikten sonra, çeşitli canavarların, gorgon kardeşlerin yaşadığı insandan arınmış olan Sarpedon adasına gönderilmiştir. Yaşadığı olaylardan dolayı insanlara ve tanrılara karşı kin besleyen Medusa, çok sayıda insanla savaşmıştır. Kimi krallar veya kahramanlar, kendilerini efsane haline getirmek için, Medusa'yı öldürmek amacıyla adaya gitmiş ancak burada hayatlarını kaybetmişlerdir. Kimi krallar ise Medusa'nın başına ödül koymuştur. Tek bir bakışıyla insanları taşa çevirebilen Medusa, bu özelliği ile bir çok savaşı kazansa da kaybettiği kişi Persues olacaktır.

Persues, Zeus ve Akrisios'un kızı olan Danae'nin oğludur. Yunanistan'ın bir adası olan Seriphus'un kralı Polydectes, Danae'ya aşık olmuş ve onunla zorla evlenmek üzeredir.  Persues, annesinin de istemediği bu evliliğe karşı gelir. Polydectes, Persues'ten kurtulmak için ona imkansız bir görev verir. Bu görev: Medusa'yı öldürmektir.

Kimsenin adadan canlı dönmesini beklemediği Persues, tanrıların yardımı ile görevini tamamlar. Hades'ten görünmezlik başlığını, Hermes'ten kanatlı sandaleti, Athena'dan ise kalkan ve Hephaistos'tan kılıç almıştır. Adaya gittiğinde, gözlerine bakmadan, elindeki kalkanın yansıtıcı gücünü kullanarak, Medusa'nın başını kesmiştir. Medusa'nın başının kesildiği anda, Posiedon ile Medusanın oğlu olduğu kabul edilen "beyaz at" Pegasus dünyaya gelmiştir.

Persues, Medusa'nın kesik başını Polydectes'e götürerek hem evliliğe engel olmuş hem de insanlar tarafından kahraman ilan edilmiştir.

BÖLÜM 4
Medusa'nın Etkileri

Medusa efsanesinin yansımasını birçok tarihi kalıntı üzerinde görmekteyiz. 

Bizans döneminde kılıçlardaki kabzalarda ve yapı sütunlarının kaidelerinde, kötülükten arınma amacıyla Medusa başının yerleştirildiğini görmekteyiz. Direkt göz temasıyla insanları lanetleyen bu baş, yan veya ters olarak işlenmiştir. Özellikle Yerebatan Sanıcı'ndaki sütunda ters olarak işlenmiş Medusa figürü en iyi örnektir.

Medusa'nın etkisinin görüldüğü bir diğer alan da tıp bilimidir. Vücuttaki toplardamarlardan Vena Porta'nın kan akımındaki engelden oluşan, göbek çevresinde damar genişlemesinin görüntüsü, Medusa'nın başına benzediği için "caput medusa" adıyla anılmaktadır. 

Birçok alanda etkisi görülen Medusa hikayesi, aynı zamanda kadın-erkek ilişkisine dair felsefik bir yorumlama olarak da kabul edilmektedir. Cezbedici kadın figürü, erkeklerin bu kadına yaklaşımı ve cezalandırılan kadın, bu yaklaşımın temelini oluşturur.

Bu İçeriğe Tepki Ver

0
Bravo
0
Sevdim!
0
Çok iyi!
0
Hoş değil!
0
Yok artık!
0
Kızgın:!
0
Çok acı!

Üyelerimizin Yorumları

Yazar Bilgisi

avatar
Yazar
Çernobil
Birleşmiş Milletler
Milli Bayramlar (Türkiye)
Dolar
Büyük Selçuklu Devleti
İsmet İnönü
Mustafa Kemal Atatürk
Çingeneler