Liberalizm
Liberalizm, Batı siyasi felsefesinin en önemli kuramlarından biridir. Liberalizmin çıkış noktası insan,özgürlük ve eşitliktir. Liberalizmin temeli insandır ve insanların özgür ortamda daha mutlu ve dolayısıyla daha verimli çalışacaklarına dayanmaktadır.
Liberalizmde; ekonomik açıdan bireyler arasındaki ticaret süreci, etkin ve verimli olmakla birlikte, piyasa düzenine devlet etmemektedir. Dolayısıyla piyasa dengesi kendi doğasında kendiliğinden oluşmaktadır.
Liberalizmin gelişmesinde en önemli katkıya sahip olan düşünürler; Adam Smith (1723-1790) ,John Locke (1632-1704) ve John Stuart Mill (1808-1873) dir.
BÖLÜM 1Liberalizmin Temel İlkeleri
1-Bireysellik: Bireyi esas alıp onu diğer tüm kurumlardan üstün tutan görüştür. Yani birey, toplum, devlet gibi kurumlardan önce gelmektedir.
2-Rasyonellik: Bireylerin amaçlarına ulaşabilmesi için kullanacağı yolları kendisinden daha iyi kimsenin bilemeyeceğini düşünmesidir. İktisat biliminde bu düşünceye homo economicus da denmektedir. Birey her zaman kendini düşünen ve kendi çıkarlarıyla hareket eden bir mekanizmadır.
3-Özgürlük: Liberal kuramın diğer önemli temelinden biri olarak nitelendirilmektedir. Burada bahsedilen saf özgürlük değildir; zira liberalizmin özgürlük tanımı başkasının özgürliğüne zarar verdiği noktada bitmektedir. Özgürlük , diğer insanların haklarına ihlal edecek boyutta olmamalıdır.
4- Doğal Düzen: ''Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler !'' felsefesidir.
Burada; ekonominin devlet müdahalesine gerek kalmaksızın kendi kendine dengeye geleceğini ve işleyeceğini savunulmaktadır.
Bırakınız yapsınlar; devletin herhangi bir mal ya da hizmetlerin üretimine herhangi br yasaklama ve kısıtlamada bulunmaması gerektiğinin savunulmasıdır.
Bırakınız geçsinler; devletin mal ve sermaye hareketini herhangi bir nedenle gümrük tarifesi gibi önlemlerle kısıtlamaması gerektiğinin savunulmasıdır.
Bu düşünce hem tüketici hem de üretici kesim için çok avantajl bir ekonomik ortam vaadetmektedir. Üretici daha çok kazanırken, tüketici de daha bol ve daha ucuza mal bulabilmektedir.
BÖLÜM 2Liberalizmin Çeşitleri
Klasik Liberalizm: Asıl özgürlüğün yaptırımlardan kaçınmak olduğunu, bireylerin ekonomik özgürlüklerini kısıtlayan zorlayıcı yöntemlerden uzak durması gerektiğini savunmaktadır. Devletin asli görevi; vatandaşlarının refahını sağlamaktır. Sivil ve politik özgürlük, hukukun üstünlüğü ve temsili demokrasiyi savunmakta, ekonomik özgürlüğü vurgulamaktadır.
Sosyal Liberalizm: Sağlık, eğitim gibi konularda, kamusal ve sosyal alanlarda özgürlükleri savunur. Gelir eşitsizlikleri, yoksulluk, özel mülkiyet hakkı, çalışma hakkı, çevre kirliliği ve vergi sistemlerine karşı eşitlik ve özgürlüğü savunmaktadır. Bireyler, sosyal şartlardan zarar görüyor ise; devletin bu zararları azaltmak veya ortadan kaldırmak için sosyal sorumlulukları olduğunu ifade etmektedirler.
Ekonomik Liberalizm: Ekonominin bireycilik temelinde örgütlenmesini, ekonomik kararların bireyler tarafından alınması gerektiğini savunmaktadır. Piyasa ekonomisinde ve üretim araçlarında özel mülkiyete önem vermekte olup, merkantilizm ve feodalizme tepki olarak ortaya çıkmıştır.
Neoliberalizm: Neoliberalizme göre; bireylerin serbest piyasada istedikleri gibi üretmesi ve satmasına olanak sağlamak toplumda büyük bir refah ortamı sağlayacaktır. Neoliberalizm kapitalizmin bir türüdür. Adam Smith'in Görünmez El (invisible hand) öğretisini savunmaktadırlar. Burada görünmez el , ekonominin devlet müdahalesine ihtiyaç olmaksızın kendi kendine dengeye geleceğini ifade etmektedir.
Özetle; Neoliberalizm pazarın ve piyasaların devlet devlet denetiminden kurtulması gerektiğini ve kamu kuruluşlarının da özelleşitirilmesi gerektiğini savunmaktadır.