Laminate Veneer

Laminate veneerler halk arasında yaprak porselen olarak da bilinmektedir. Son zamanlarda oldukça popüler olan estetik tedaviler arasında yer almasının en büyük sebebi insan gülüşünün meydana getirdiği özgüven ve kendini iyi hissetme duygusudur. Özellikle ön bölgede diş bozukluklarına sahip bireyler estetik olarak çareyi laminate veneerlerde veya kompozit veneerlerde bulmaktadırlar.

Laminate veneerler yapılırken öncelikle diş hekimi tarafından hastanın tedaviye uygun olup olmadığı tespit edilir. Ardından hasta tedaviye uygunsa dişler mine düzeyinde kesilerek az miktarda küçültülür. Ardından çeşitli yöntemlerle ölçü alınarak modeller elde edilir ve modellere göre de laminate veneerler hazırlanır. Daha sonra hazırlanan laminate veneerler kesilen dişlere yapıştırılarak gerekli düzeltmeler yapılır ve hasta yeni gülüşüne kavuşturulmuş olur.

Laminate veneer yapılacak hastanın öncelikli olarak ağız hijyenine özen göstermesi beklenir. Aksi taktirde hem diş etlerinde meydana gelecek problemler hem de laminate restorasyonlarda meydana gelecek renk değişiklikleri estetiği bozacak ve yapılan tedavi gereksiz olacaktır. Bunun haricinde laminate veneer yapılabilecek durumlar şu şekilde sıralanabilir;

• Hafif çapraşıklığa sahip dişler: Hastalarda özellikle ön bölgelerde hafif diş çapraşıklığı varlığında laminate veneerler kullanılarak bu çapraşıklıklar giderilebilmektedir. Ancak bu durumda tel tedavisi mi uygulanmalı yoksa laminate mi yapılmalı kararını kesinlikle diş hekimi vermelidir. Çok fazla çapraşıklığa sahip bireylerde, ön bölge çapraşıklıklarına arka bölgedeki diş bozukluklarının eşlik ettiği durumlarda laminate veneerler kullanılamayacaktır.
• Kırık dişlerde: Ön bölgede yer alan travma veya diğer sebeplerle kırılmış olan dişlerin restore edilmesinde de laminate veneerler güvenle kullanılabilmektedir.
• Arasında boşluk bulunan ön bölge dişleri: Ön bölgede arasında boşluklar bulunan dişlerde laminate veneer uygulamalarıyla bu boşluklar kapatılabilmektedir. Yine burada boşlukların boyutları tedavinin başarısı açısından belirleyicidir.
• Dişlerinin renginden memnun olmayan hastalarda: Hastada çeşitli nedenlere bağlı olarak renk problemi yaşıyorsa ve beyazlatma tedavisi başarısız kalmışsa son çare olarak laminate veneerler kullanılabilmektedir. 
• Dolguları sürekli düşen hastalarda: Ön bölgede birçok dolgusu olan ve bu dolgularından sürekli şikayet yaşayan hastalar laminate veneer restorasyonlarla bu problemden kurtularak daha estetik gülüşlere sahip olabilirler.
• Kanal tedavisi sonrası kararan dişler: Ön bölgeden bir dişe kanal tedavisi yapıldığında bazen dişlerde canlılığın yitirilmesine bağlı kararmalar meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda bu renk farkını ortadan kaldırmak adına laminate veneerler kullanılabilmektedir.
• Diş aşınmalarında: Kimyasal veya fiziksel etkenlere bağlı olarak ön bölge dişlerinde aşınmalar meydana gelmişse bu aşınmaların oluşturduğu kötü görüntüyü ortadan kaldırmak adına laminate veneerler güvenle uygulanabilmektedirler.

Laminate veneerlerin dişlere uygulanabilmesi için dişlerin sağlam dokularından bir miktar aşındırma yapılmak zorundadır. Buna bağlı olarak dişler mine desteğini bir miktar kaybedeceğinden dolayı sağlıklı bir dişe göre daha dayanıksız hale gelecektir. Ancak hekimin vermiş olduğu tavsiyelere uyulduğu taktirde uzun yıllar boyunca dişlerde sorun yaşanma ihtimali düşüktür.

Laminete veneerlere alternatif tedavi olarak sunulan zirkonyum alt yapılı porselen kaplamalarda yapılacak olan diş aşındırmaları daha fazla olacağı için laminate veneerler zirkonyum kaplamalara göre dişlere kısmen daha az zarar verirler. Bunun haricinde yine direkt olarak dolgu ile yapılan kompozit veneerlerde de aşındırma miktarı hemen hemen laminate veneerlerle aynı olduğu için laminate veneerlerin yerine tercih edilebilmektedirler.

Laminete veneer tedavisi gören hastalardan öncelikli olarak beklenen ön bölgede ısırma hareketi yaparken oldukça dikkatli olmalarıdır. Kullanılan materyaller çok ince yapıda kırılgan porselenler olduğundan dolayı sert cisim ısırmalarında kırılma ihtimalleri yüksektir. Bundan dolayı hastalardan tedavi sonrasında elma, armut, ayva gibi meyveleri ısırarak değil dilimleyerek yemesi söylenir. Ekmek gibi yumuşak yiyecekler bile dişle ısırılarak değil el ile koparılmalıdır.

Bununla birlikte hastaların dikkat etmesi gereken ikinci temel konu ağız sağlığına önem verilmesidir. Yeterli diş fırçalama alışkanlığı olmayan hastalarda laminate tedavisi sonrasında diş etlerinde ödem oluşma ihtimali artacaktır. Buna bağlı olarak hem diş eti sağlığı bozulacak hem de estetik olarak tatmin etmeyen sonuçlar ortaya çıkacaktır. Gerekirse doktor tavsiyesine bağlı olarak düzenli şekilde diş ipi ve ağız gargaraları da hastaya kullandırılabilmektedir.

Laminate tedavisi görmüş hastalarda bir diğer önemli husus hastanın alışkanlıklarıdır. Hastada tırnak yeme, kalem ısırma gibi alışkanlıklar varsa bu alışkanlıklar ortadan kaldırılmalıdır. Aksi taktirde yapılan restorasyonun ömrü kısalacak ve restorasyonda kırılmalar meydana gelecektir. Buna ek olarak geceleri dişlerini gıcırdatan hastalarda mutlaka gece plağı yapılarak diğer dişler ve laminate veneerler koruma altına alınmalııdır.

Son olarak laminate veneer tedavisi görmüş hastalar 3-6 ay aralıklarında diş hekimlerini ziyaret ederek gerekli kontrollerini yaptırmalıdırlar.