Yggdrasil

İskandinav mitolojisinin temel taşlarından birisidir. Tüm dünyaların ortasında yükselen ve bu dünyaları bir arada tutan dev, görkemli bir ağaçtır. Dalları, kökleri evrenin uçlarına dağılır ve her şeyi birbirine bağlar. Evrenin iyiliği Yggdrasil’in iyi olmasına bağlıdır. Dünya ağacı olarak da bilinir. Her daim yeşildir. Doğum, büyüme, ölüm ve yeniden doğumu temsil eder.

İçinde “Yggr” kelimesi vardır. Bu korkunç anlamına gelir. Bu isim aynı zamanda Odin’in isimlerinden biridir. İkinci kısmındaki “Drasil” ise at anlamına gelen bir kelimedir. Yani aslında Odin’in Atı şeklinde bir anlama gelebilecek bir kelimedir.

Aslında bir çok hikayede dünya ağacının bir dişbudak olduğu söylenir. Bazı hikayelerde ise o kadar muhteşem bir ağaç olduğu anlatılır ki türü bile bilinmemektedir.

Bu ağaç hikayelerde gökyüzünün arkadaşı olarak anlatılır. Yüksek dallarının dağlar gibi karlarla kaplı olduğu anlatılır. Dalları karlarla bembeyaz olmuştur.

Dünya ağacının bir çok hayvana ev sahipliği yaptığı anlatılır. Dalları arasında sürekli sincaplar koşar. Köklerinde ise yılanlar gizlenmiştir. Sürekli kökleri kemirirler. Dainn, Dvalin, Duneyr ve Durathor isimli dört geyiğe de ev sahipliği yapmaktadır. Bu geyikler sürekli dünya ağacının yapraklarını yerler. Nidhogg isimli bir ejderha da ağacın dalları arasında yaşar. Bir kartal ise ağacın üst dallarına tünemiştir.

Dünya ağacı tüm bu hayvanlara ev sahipliği yapar. Bir yandan da onlar tarafından sürekli ısırılır, kemirilir ve hırpalanır.

Grimnismal şiirine göre ağacın üç temel kökü vardır. Bu köklerden birisi insanların dünyasına uzanır. Yani Midgard’a. Bir diğeri devlerin dünyasına uzanır. Yani Jotunheim’a. Sonuncusu ise yer altı dünyası Hel’e uzanır.

Voluspa ise ağacın kökünden bahsederken sadece Urd’un kuyusundan bahseder.

Nesir Edda’da ağacın köklerindeki üç kuyu anlatılır. Burada Urd’un kuyusu ağacın köklerinde değil tepesindedir.

Urd’un kuyusu tanrıların toplantı yaptığı, kuyudur. Hvelgelmir adlı ikinci kuyu Niflheim’a giden kökün altındaki temel buz kütlesidir. Son kuyu ise Mimir’in kuyusudur. Odin’in bilgelik için gözünü feda ettiği kuyudur. Buradan çıkan kökler devler diyarının altında yatar.

Aslında bu konuda kesin bir hikaye yoktur. Hangi diyarın nerede yer aldığı, nasıl yerleştikleri belirsizdir. Ancak tüm hikayelerde ortak olarak kabul edilen dikey bir yerleşim vardır. O da şöyledir ki: En üst dallarda Asgard yer alır. En alt dallarda ise yer altı dünyası Hel. Bunların arasında insanların dünyası Midgard vardır. Midgard’ın yatay olarak düşünüldüğünde dünya ağacının gövdesinin çevresinde olduğu da anlatılır.

Yggdrasil’in köklerinde yaşayan üç kız kardeştir. Bunlar bilge bakirelerdir. Urd’un kuyusuyla ilgilenir, ağacın köklerinin ıslak ve çamurla kaplı kalması ile ilgilenirler. Urd kaderdir. Geçmişin kendisidir. Verdandi “vuku bulan”dır. Şuanın kendisidir. Skuld ise “yapılmaya niyetlenilen”dir. Gelecektir.

Bu üç kardeş insanların hayatında neler olacağına karar verir.

Bunlar dışında da nornlar vardır. Tüm nornlar kadere müdahale ederler. Yazgıyı şekillendirirler.