Leylek
Leylek; uzun bacaklı bir kuş türüdür. Gagası ve bacaklarının rengi yetişkinlerde kırmızı iken, yavrularda siyahtır. Sadece kanatları siyah olup diğer tüyleri beyazdır. Leylekler 2.3-4.5 kilo arasında, uzunlukları 100 ile 115 cm olan büyük kuşlardır. Leylekler, uzun mesafelere göç eden hayvanlardır. Genellikle kışları Güney Afrika'nın güneyinde ve Hindistan'ın alt kıtasının güneyinde geçirirler. Leylekler Avrupa'dan Afrika'ya göç ederken Akdeniz'den değil de Cebelitarık boğazından geçerler. Leyleklerin uçmak için hava termallerine ihtiyaçları vardır. Bu hava termalleri denizin üzerinde oluşmadığından Akdeniz'den geçmezler.
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından leylekler, hayvanlar arasında soyu tükenmede en az endişe duyulan türler olarak sınıflandırılmıştır. 19. ve 20. yüzyılda sayısı azalsa da, yapılan koruma programları sayesinde Belçika, Hollanda, İsveç ve İsviçre'de üremeleri sağlanmıştır.
BÖLÜM 1Leyleklerin Taksonomisi
Leyleğin bilimsel adı, Ardea Ciconia'dır. Leylekler, Fransız zoolog Mathurin Jacques Brisson tarafından 1760'ta Ciconia isimli yeni cinsin altında sınıflandırılmıştır. Leyleğin alt türleri:
- Ciconia ciconia ciconia: 1758'te Linnaeus tarafından adlandırılan bir türdür. Bu tür Avrupa'da, Kuzeybatı Afrika, Batı Asya'da ve Doğu Afrika'da ürer. Kış mevsimini ise Afrika'daki Sahra Çölü'nde yaşarlar.Bazıları ise Hindistan'da kışı geçirir.
- Ciconia ciconia asiatica: 1873'te Rus doğa tarihçi Nikolay Severtzov tarafından adlandırılan bir alt türdür. Bu tür leylekler Türkistan bölgesinde ürer. Hindistan ve İran'da kışı geçirirler. Ciconia ciconia ciconia alt türünden daha fazladır.
Leylekgiller ailesinde 6 cins vardır. Bunlar; Anastomus, Mycteria, Jabiru, Ephippiorhynchus, Leptoptilos ve Ciconia cinsidir. Leylek türleri gagalarının düz ve sivri olmasıyla, tüylerinin beyaz ve siyah olmasıyla ayırt edilir. Leyleğin bir alt türü olan Ciconia boyciana ve Ciconia maguari, leyleğin en yakın akrabasıdır.
BÖLÜM 2Fiziksel Özellikleri
Leylekler büyük kuşlardır. Boyları 110-115 cm arasında olmaktadır. Yerden yükseklikleri 100-125 cm arasında olmaktadır. 2.3-4.5 Kg ağırlığında olup, uzunluğu kanat açıklığında 155-215 cm arasındadır. Leyleklerin uzun bacakları, uzun sivri bir gagası ve uzun bir boynu vardır. Genel olarak erkek leylekler, dişi leyleklerden daha büyüktür. Kanatları siyah renkte olup diğer tüyler beyazdır. Siyah rengin nedeni melanin maddesidir. Bazı kur davranışlarında uzun göğüs tüyleri kabarır. Göz çevresi siyah, irisleri ise gri yada kahverengidir. Yetişkin leyleklerin bacakları ve gagaları kırmızıdır. Karotenoid, kırmızı rengi veren maddedir. Leylekler uzun ve geniş kanatları sayesinde gökyüzünde süzülürler. Uçarken yavaş ve düzenli olarak kanat çırparlar. Boyunlarını ileri atarak, ayaklarını ise geriye doğru atarak uçarlar. Yavaş adımlarla ve durmaksızın, boyunlarını yukarı doğru uzatarak yürürler. Dinlenirken başlarını eğerler. Tüm sene boyunca tüylerini değiştirirler.
Leylekler yumurtadan çıktığında seyrek ve beyaz tüylere sahiptir. Bu tüyler bir hafta içinde dökülür ve yerine daha gür tüyler çıkar. Üç hafta geçtikten sonra kanat tüyleri siyah olur. Leylekler yumurtadan ilk çıktıklarında bacakları pembe renklidir. Zaman geçtikçe bu renk siyaha dönüşür. Gagası siyah renkli olup, ucu ise kahverengidir. Siyah gagaya sahip olan leylekler bir yaz geçtikten sonra kırmızı gagaya sahip olur. İkinci yaz geçtikten sonra da artık tüyleri bir yetişkinin tüyleri gibidir.
Benzer Türler
Leylekler yerde yürürken kolayca ayırt edilebilse de, gökte uçarken bazı kuşlarla karıştırılabilir. Bunlar; ak pelikan, mısır akbabası, sarı gagalı leylek ve bayağı turnadır.
Sarı gagalı leyleğin özellikleri: kuyruğu siyah, gagası hafifçe eğik ve biraz daha uzundur. Bu özelliklerle leylekten ayırt edilebilir. Ayrıca, sarı gagalı leylekler daha küçük yapılı kuşlardır.
Ak pelikanın özellikleri: Bacakları leyleğin bacaklarına oranla daha kısadır. Gökte uçarken başlarını gövdelerine yakın tutarlar. Leylekler kendi halinde ya da küçük gruplar halinde uçarken; ak pelikanlar düzenli, büyük sürüler halinde uçarlar.
Mısır akbabasının özellikleri: Leyleklere nispeten daha küçük kuşlardır. Boyunları ve bacakları kısadır.
Bayağı turnanın özellikleri: Uçarken aynı leylek gibi görünür fakat boynu ve bacakları leylekten daha uzundur.
BÖLÜM 3Yaşam Alanları ve Dağılımları
Leylekler Avrupa kıtasında geniş bir bölgeye dağılmışlardır. Leyleklerin popülasyonunun yüzde 25'i Polonya'da bulunur. Doğu ve Orta Avrupa'da, Kuzey Afrika'da yaşarlar. Asya bölgesinin batısında da bulunurlar. Doğu Türkistan ile Orta Asya'daki Aral Gölü'nde asiatica alt türünden yaklaşık 1450 kuş yaşamaktadır. 1980'de Türkistan bölgesinde soyları tükenmiştir. 1933 yılından itibaren Güney Afrika'da leyleklerin üreyen türleri bulunmaktadır. Göç sırasında Büyük Britanya, Finlandiya, İrlanda, İzlanda, İsveç, Norveç'de görülebilirler.
Leylekler beslenmek için sığ sulak alanlarını, otlak ve tarlaları tercih ederler. Uzun otlak ve çalılık olan yerlerden uzak dururlar. 1986'da Ukrayna'nın Çernobil şehrindeki nükleer kazasından sonra, burada bulunan leyleklerin popülasyonunda ciddi oranda azalma görülmüştür. Çünkü bu kazadan sonra bölgeyi uzun çalılıklar kaplamıştır. 1999 yılından itibaren Polonya'daki bazı bölgelerde besin fakirliği oluşmuştur. Bu da leyleklerin çöplüklerde besin aramasına yol açmıştır. Yine aynı şekilde, Güney ve Kuzey Afrika, Orta Doğu ülkelerinde leylekler çöplüklerde besin aramaktadır.
Leyleklerin üremesi suyun olduğu otlak alanlarda, çalılık ve ormanlık alanlarda daha fazladır. Afrika'da kışı geçiren leylekler, otlak ve sulak alanları tercih ederler. Orta çağda insanlar leylekler için ormanları otlak alanlara çevirmişlerdir. Bu da leylek popülasyonunda artışa sebep olmuştur. Orta çağ döneminde leylekler Avrupa'nın büyük çoğunluğunda ve İsveç'te dahi üreyebilmekteydiler.
Leylekler Britanya adalarında görülse de, orada kalıcı olmazlar. 19. yüzyılda sanayileşme ve tarımın hızla artmasıyla, leylek popülasyonunda azalma görülmüştür. Önceden yuva yaptıkları bölgelere şimdi yuva yapmamaktadır. Avrupa'da leylekler sadece İspanya, Portekiz, Polonya ve Ukrayna'da yoğun olarak görülür.
BÖLÜM 4Göç ve Enerji Kullanımı
Kuş göçlerinde ilk sistematik araştıma, 1906 yılında Alman ornitolog Johannes Thienemann tarafından Rossitten Kuş Gözlemevinde yapılmaya başlanmıştır.
Göç Yolları:
Leylekler, Avrupa'dan Afrika'ya ağustos ve eylül aylarında göç ederler. Kışları Uganda ve Kenya'dan Güney Afrika'ya kadar olan bölgede geçirirler. Bu alanlarda binden fazla sürüler halinde biraraya gelirler.
Leyleklerin bazıları Çad'a, Nijerya'ya ve Sudan'ın batısına giderler. Şubat ve nisan aylarında Mısır'a geri dönerler. Baharda kuzeye giderler. Mart-nisan aylarında Avrupa'ya ulaşırlar. Bu yolculukta yaklaşık olarak 49 gün geçmiştir. Sonbahar yolculuklarını ise 26 günde tamamlarlar. Kuşların hızını, rüzgar ve uçarken besin bulamamaları artırır. Leylekler Orta Asya'dan göçerken, Türkiye'deki Boğaziçi'nden geçen doğu göç yolunu ya da barı yolu olan Cebelitarık Boğazı'nı kullanırlar. Geçtikleri bu göç yollarını tercih etmelerindeki sebep, daha az enerji kullanmaktır. Yılda ortalama beşyüz otuz bin leylek bu göç yollarını kullanarak göç eder. Göç eden leylekler neredeyse 200 km uçmaktadır. Doğu yolu batı yolundan iki kat daha uzundur. Fakat leylekler iki göç yolunu da aynı sürede geçmektedir.
Rüzgarlara karşı, yetişkin leylekler rotalarını korurlar. Bahar aylarında yollarını şaşıran leylekler hariç üreme bölgelerine geri dönerler.
Enerji Kullanımı:
Leylekler, hava termallerinin kaldırıcı gücünden yararlanarak, uzun mesafeleri alarak göç ederler. Bu hava termalleri su üzerinde oluşmaz. Leylekler de kanat çırpmada gerekli olan enerjiyi minumuma indirmek için kara üzerinden uçarlar. Süzülerek uçmaktansa, kanat çırparak uçmak vücut yağını 23 kat hızlı yaktırır. Bundan dolayı, sürü halinde uçan leylekler yukarılara çıkarak süzülerek uçmayı denerler. Bu yükseklik 1200-1500 metredir.
Hamsin yeli, uçmayı engelleyici rüzgara neden olur. Bu yüzden Orta Doğu'dan yapılan göç duraksayabilir. Bu durumlarda leylekler, kötü havanın geçmesi için rüzgara doğru ayakta bekler.
BÖLÜM 5Davranış ve İletişim
Leylekler sürü halinde yaşarlar. Göç yollarında ve üreme bölgelerinde sürüler halinde yaşayan leylekler görülmüştür. Leylek çiftleri küçük gruplar halinde toplanarak avlanırlar. Bazı yerlerde koloni halinde yaşarlar. Koloni büyüklükleri değişkendir. Sosyal bütünlük birbirini temizleme davranışıyla sağlanır. Bu temizleme davranışı yuvalarda yapılır. Oturan leylekleri, ayakta duran leylekler temizler. Kimi zaman anne-baba leylek genç leylekleri, bazen de genç leylekler birbirini temizleme davranışında bulunur. Leyleklerin bazen bacaklarının beyaz görülmesinin nedeni gaita ve idrardır. Bazen idrarı bacaklarına gelerek beyaz görünmesine neden olur. Sonrasında buharlaşma olur ve bu da serinlik verir. Bu olaya ürohidroz denir. Leyleklerin bacaklarında halka varsa, bu dışkılar orada birikerek bacaklarda travmaya sebep olur.
İletişim:
Yetişkin leylekler gagalarını birbirine çarparak yüksek ses çıkarırlar. Bu ses, karşıdan gelen makineli tüfeğe benzetilir. Çıkarılan bu ses, gaganın sürekli birbirine çarpması sonucu oluşur. Boğaz keseleri ise bu sesin şiddetini arttırır. Gaga çarpma farklı sosyal iletişimde kullanılır. Örnek olarak, leyleklerin çiftleşme sırasında çıkardıkları sesler. Fakat bu ses daha yavaş ve alarm vericidir. Genç kuşlar beslenmek istediklerinde adeta kedi gibi miyavlarlar.
Leylekler çiftleşme sonrası veya kendi aralarında selamlaşma olarak, hızlıca başlarının tepesini sırtlarına değdirirler. Sonra ise kanatlarıyla başlarını öne doğru getirirler. Bu davranışı birkaç kez tekrarlarlar. Bazen bu davranışı tehdit etmek için de kullanırlar.
Yazları üreyen leylekler bulundukları bölgeyi koyumak için bu davranışı sergilerler. Bir de kanatlarını açarlar ve öne doğru eğilirler.
BÖLÜM 6Beslenme ve Üreme
Leylekler çok farklı hayvanları avlarlar. Avlanmada tercih ettikleri, yuvalarına 5 km mesafedeki sulak ve otlak araziler, avına kolay ulaşabilecekleri kısa bitki örtüsüne sahip alanlardır. Avlanılan hayvanlar, o bölgeye, mevsime ve şartlara göre değişkenlik gösterir. Avlandıkları hayvanlar genellikle, solucanlar, böcekler, amfibiler, sürüngenler, tarla sıçanları, kurbağalar, fareler, köstebeklerdir. Daha az avladıkları ise, yavru kuşlar, kuş yumurtaları, yumuşakçalar, balıklar, akrepler ve kabuklulardır. Avlanma zamanı olarak gündüzleri tercih ederler. Küçük avlarını bütün bir şekilde yutarlar. Büyük avları ise öldürür ve ardından parçalayarak yutarlar. Doğaya atılan lastik bantlarını solucan diye yiyebilirler. Bunun sonucu olarak ölümlere kadar varan sindirim sistemi problemleriyle karşılaşırlar.
İlkbahar mevsiminde Letonya'ya giden leylekler, Rana arvalis türü kurbağaları avlamak için ilginç bir yönteme başvururlar. Bu kurbağa türünün üreme döneminde çıkardıkları sesten yararlanırlar.
Üreme ve Yaşam Süresi:
Leyleklerin üreme yerleri sulak ve otlak arazilerin olduğu bölgelerdir. Yuvalarını binaların üstünde veya ağaçlarda çalı çırpı kullanarak yaparlar. Yuvaların ağırlığı 60-250 kg, derinliği 1-2 m, çapı ise 0.8-1.5 m arasındadır. İnsanlar leyleklere zarar vermedikleri için leylekler insanlara yakın yerlere yuva yaparlar. Türkiye'de camilerin, Avrupa'da ise kiliselerin üzerine yuva yaparlar. Yaşlı erkek leylekler her sene aynı yuvayı kullanır. Bahar geldiğinde erkekler yuvalara daha erken döner. Daha çok yavrunun barınmasnı sağladığı için büyük yuvalar tercih edilir. Bir önceki sene yavru yetiştirilememişse yuva değişikliği yapılabilir. Yine aynı şekilde genç leylekler üremek için başka yuvalara gidebilir. Sebebi bilinmese de, bir yuvada birkaç gün kalıp ardından yuva değiştiren leylekler görülmüştür.
Geniş olan leylek yuvalarında farklı türden kuşlar da bulunur. En fazla bulunan kuşlar, orman serçesi, bayağı serçe ve bayağı sığırcıktır. Daha az bulunan kuşlar ise, kukumav, bayağı kerkenez, ak kuyruksallayan, gökkuzgun, küçük karga, kara kızılkuyruk ve söğüt serçesidir. Çift olan leylekler birbirini selamlarken, başlarını geriye çekip sonra ileriye doğru atar ve gagalarını birbirine çarparlar.
Leylek çiftleri senede bir defa yavru yetiştirir. Genelde dişi leylek 4 yumurta yumurtlar. Yumurtalar beyaz renkli olmasına karşın, glutenimsi madde nedeniyle kirli sarı bir renkte görülür. Bİr leylek yumurtası 96-129 gram ağırlığında ve 72.58-51.86 mm boyutlarındadır. Yumurtanın kabuğu ise 10.76 gramdır. İlk yumurtlamadan sonra dişi, kuluçkaya yatar ve 33-34 gün gibi bir sürede yavrular çıkmaya başlar. İlk çıkan yavru daha prestijli olur. Bazen güçsüz ve zayıf yavruları anne babası öldürür. Bu davranışı, besin kıtlığı olduğunda yaparlar. Bunun nedeni de sağlam ve güçlü olan diğer yavruların yaşamasını artırmaktır. Diğer türlerdeki gibi, güçlü olan yavrular güçsüz olan yavruya saldırmaz. Leylek anne babalar fazla besini biranda kusarlar. Bu yüzden yavrular arasında rekabet olmaz.
Yavrular bahar aylarında ve sıcakta yumurtadan çıkar. Havalar soğuk olduğunda yavruların yaşama şansı azalır. Bu havalarda üreme şansı da azalır. Yavrular yumurtadan ilk çıktıktan birkaç hafta boyunca vücut ağırlıkları hızla artar. Bir buçuk ay sonra 3.4 Kg olmuştur. 50 günden sonra gaganın uzunluğu da artmaya devam eder. Yavruların beslenmesi, ebeveynin kusması şeklinde olur. Ebeveynler solucan ve küçük böcekler avlar ve yuvaya gelip kusar. Yavrular bu yolla beslenir. Ebeveynin ağzına ulaşabilen yavrular ağızdan beslenir.
Leyleklerin üreme yaşı 4'tür. Fakat 2 ile 7 yaşında üredikleri de görülmüştür.
BÖLÜM 7Parazitler ve Hastalıklar
Leylekler seneler boyunca aynı yuvada kaldıkları için, sürekli yuvaya malzeme taşırlar. Bu malzemeler birikir. Besin artıkları, dışkılar, tüy ve deri parçaları leyleklerin vücut sıcaklığını ve yuvanın sıcaklığını sağlar. Ayrıca yuvada bulunan akarların beslenmesini sağlar. Akarlar yuvalardaki solucan, böcek ve larvalarıyla beslenir. Yuvadaki yavrular için zararlı olsalar da, zararlı mikroorganizmaları yok ederler.
Leyleklerin üstünde 4 çeşit akar bulunur. Bu akarlar tüylerdeki mantarlarla beslenir. Bu mantarlar tüy yağıyla veya keratin maddesiyle beslenir.
Korunma Durumu:
19. yüzyılda sanayi ve tarım yöntemlerinin değişmesiyle leyleklerde azalma başlamıştır. Leylekler 1988'de tehdit altındaki türler arasındaydı. Fakat 1994'ten itibaren asgari endişe altındaki türler arasında sınıflandırılmıştır.
Leylekler, Afrika-Avrasya Göçmen Sukuşları Korunması Sözleşmesi içinde değerlendirilir. Bu sözleşmeye dahil olan ülkeler, eylem planları hazırlayarak, türleri koruma altına alma çalışmaları yapmaları gerekmektedir. Bu sözleşmede, insanların türler üzerindeki etkileri, türlerin ve yaşama yerlerinin korunması, insanların bu konuda eğitimi yer alır. Türler için oluşan tehditler; sulak alanların azalması, doğayı kirleten maddeler, göç yollarında ya da kışlak alanlarda yapılan yasak avlanmalardır.
Zeynep Göktoprak
wikipediadan daha iyi bir kaynak gösterilebilirdi...