Klasik Koşullanma

Canlıyı meydana getiren organizmalar, doğal uyarılara doğal tepkiler verir. “Klasi koşullanma” olarak adlandırdığımız kavram, bu organizmaların aynı veya benzer tepkileri, yaratılan veya oluşturulan yapay uyaran ya da uyarıcılara da verip vermediğini sınamak için yapılmış deneyler bütünüdür.

Klasik koşullanma denildiğinde akıllara John  B. Watson ve köpekler üzerine çalışmalar yürütmüş olan İvan Pavlov gelir.

İvan Pavlov’un, “Klasik Koşullanma” denildiğinde akıllara gelen ilk isim olmasının temel nedeni, köpeklerle yaptığı ünlü deneyidir.

Bu deneyde Pavlov, köpeklerde koşullanmaya bağlı olarak tükürük salgısını gözlemlemiştir. Bazı reflekslerin, içgüdüsel yollarla elde edilenlerden farklı olarak öğrenme yoluyla elde edinildiğini kanıtlayan Pavlov, deneyinde öncelikle, köpeklerine her yemek verişinde bir çıngırak çalar. Yemeği gören köpeklerde doğal olarak tükürük salgısında artış gözlenir.

Sonraları çıngıraktan hemen sonra gelen yemeğe alıştırılan köpekler, artık yemek verilmese bile sadece çıngırak sesini duymalarıyla tükürük salgılamaya başlar. Kısacası, çıngırak sesine tepki olarak tükürük salgılamaya koşullandırılırlar.

1895 yılında fizyoloji profesörü olan Pavlov’a sindirim fizyolojisine dair çalışmaları ve yaptığı katkılar nedeniyle 1904’te, Nobel Fizyoloji ya da Tıp Ödülü layık görüldü.