Çocuklarda Zehirlenmeler

Çocuklarda Zehirlenmeler

Kimyasal etkisiyle organizmanın fizyolojik görevlerini bozan ve miktarına göre canlının ölümüyle sonuçlanan duruma  zehirlenme denir.

Zehirli maddeler vücuda ağız, burun, deride bulunabilecek sıyrıklar, enjeksiyon yolu ile girerek solunum, dolaşım, sinir sistemleri, idrar yolları ve deride birdenbire ya da yavaş yavaş etkili olur. Zehirlenmelerin zamanında tanımlanması hastanın kurtarılması yönünden çok önemlidir. Çocuklarda birden bire başlayan karın ağrıları, solukluk, kusma, morarma ve uyuşukluk durumlarında bir zehirlenme ihtimali üzerine önlem alınmalıdır.

Çocuklarda zehirlenme olaylarının en sık görülmeye başladığı yaşlar 2 ve 3 yaşlarıdır. Bu zamanda çocukta kas denetimi artmış, çevreyi araştıma eğilimi gelişmiştir. Dolap, çekmece, raf vb. yerlerdeki ilaç ya da diğer maddelere kolayca erişebilirler. Çocuğun hareketliliği ile bakan kişinin dikkatsizliği zehirlenme olaylarını arttırır. Çocuk zehirlenmeleri yaz aylarında daha yoğundur. Dışarıda gözden uzak oynamaları, sokağa atılan renkli ilaç şişelerine ilgi ve temizlik araçları, zehirlenme oranını arttırıcı öğelerdir. Öte yandan ruhsal problemleri olan çocuklar her şeyi ağızlarına götürme eğilimindedirler. Dille yoklama, tadına bakma alışkanlıkları çocukta zehirlenmeleri meydana getirebilir. Yetişkinler çocukların her türlü davranışlarını yakından izler, yalnız bırakmaz, tehlikeli olabilecek her durumu önleyebilirlerse zehirlenme de önlenebilir. Çocuğun bireysel özellikleri de zehirlenme olaylarında önemli rol oynar. Çocuğun aşırı hareketli, bilmediği şeyleri incelemeye karşı ilgi duyması çevresindeki tehlikeli maddelere doğru iter. Oyun dönemi çocukları aşırı alışkanlıkları olmadan da kendilerini zehirleyebilirler. Küçük çocuklar parlak renkli ilaçlara karşı ilgi duyarlar. Sıvı şeklindeki ilaçlarla zehirlenmeler daha seyrek gorulur. Her şeyi ağzına sokma, tadına bakma alışkanlıkları olan çocukların çoğu ruhsal yönden bir sorunu olan çocuklardır.

Zehirlenerek ölümlerin hemen hemen yarısından çoğu karbonmonoksit zehirlenmesinin sonucudur. Bu tür zehirlenmeye evlerde yakıt olarak kullanılan gazlar, iyi yanmayan akaryakıt sobaları yol açar. Zehirlenmelerde tedavi oranı oldukça yüksektir. Çocuğun zehirlendiği anlaşıldığı anda hastanaye yetiştirmekle zehirlenme tedavilerinde başarılı sonuçlar elde edilir. Evlerde bulunan çeşitli ilaçlar, sanayi ile ilgili maddeler, tarım ilaçları, deterjanlar ve diğer kimyasal maddeler çocukların kullanmayacağı şekilde saklı bulundurulmalıdır.

BÖLÜM 1
Stafilokok Besin Zehirlenmesi

Stafilokok Besin Zehirlenmesi

Stafilokok, besin zehirlenmesinin bir enfeksiyonu değil, zehirlenme olarak adlandırılmaktadır. Birden başlar, bulantı. kusma, kramplar, ishal ve düşkünlük hali gelişir. Bazen normalin altında bir vücut ısısı söz konusudur ve kan basıncı da düşer. Ölüm durumu nadirdir. Hastalığın süresi genellikle bir iki günden daha fazla değildir. buna rağmen kimi zaman hastanın ameliyata gittiği vakalar bile olabilir. Dünyada en sık rastlanılan besin zehirlenmelerinden biridir. Stafilokok adlı mikropların salgıladıkları toksinlerin neden olduğu bir zehirlenmedir. Etkenin salgıladığı enterotoksinler kaynama derecesine kadar dayanıklıdır. Stafilokoklar besinlerde kolayca üreyebilir. Bunların üzerinde çoğalırken de zehirlenme nedeni olan toksinleri salgılarlar. Kaynak bir çok durumda insandır. Nadiren inektir. Herhangi bir nedenle etkenle bulaşık besinlerin alınmasıyla kolayca yayılım gösterir. Salatalar, tatlılar, sandviçler, et ve et ürünleri toksin salgılayan stafilokokların çoğalımına neden olan besinler arasındadır. Bu kirlenme daha çok insan kaynaklıdır. Ellerin, cerahatlerin, apselerin, akneyi andıran yüz döküntülerinin, burun akıntılarının, nadiren de olsa elin derisinde bulaşık olan mikropların bulaşması ile hastalık başlar. Kimi zaman büyük yemekhane zehirlenmeleri biçiminde ortaya çıkar. Besinin alınması ile belirtilerin ortaya çıkması arasında geçen süre 1 ile 6 saattir. Genellikle 2-4 saat olarak belirtilir.

BÖLÜM 2
Klostridium Zehirlenmesi

Klostridium Zehirlenmesi

Ani başlayan karın ağrısı ile belirgin bir bağırsak hastalığıdır. Bulantı yaygındır fakat kusma, genellikle nadir görülür. Genel olarak kısa süreli hafif bir hastalıktır, kaynağı topraktır. Aynı zamanda insan ve hayvanların mide bağırsak kanallarında yaygın olarak bulunur. Dışkı ya da toprakla kirli olan besinlerin alınması  genellikle mikropların çoğalmasına yol açan etkenlerdir. Bütün salgınlar yetersiz ısıtılmış besinlerin yenilmesiyle ortaya çıkar. Normal pişme ısılarında bu tür mikropların sporları kolayca yaşayabilir. Bekleyen yemeğin hafif ateşte ısıtılması bu etkenin kolayca üremesi için gereken ısı ortamını da sağlar. Kuluçka devresi 8 ile 22 saat arasındadır. Genellikle 10 veya 12  saati bulur. Mümkün olduğunca kaynak olabilecek  besinlerin çok iyi ısıtılması ile sporların ölmesi sağlanır.

BÖLÜM 3
Botulizm

Botulizm

Ciddi bir besin zehirlenmesidir. Bir enfeksiyon olarak düşünülmemelidir. Bir etkenin salgıladığı zehirlerin neden olduğu bir hastalık durumudur. Klinik belirtiler daha çok mide-bağırsak kanalı ile ilgilidir. Ağızda kuruluk ve ileri derecede bitkinlik, santral sinir sisteminde felç belirtileri görülür. Göz kapağı düşüklüğü, görme bulanıklığı, boğaz enfeksiyonları, kusma, ishal, nadiren kabızlık olabilir. Hastaların üçte biri genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu ya da hastalığın üzerine eklenen bir diğer hastalıktan ölür. Ölüm 3-7 gin içerisinde meydana gelir. Tanısında özel zehirli maddelerin kanda, serumda, dışkıda, belirlenmesi etkendir. Etkenin çeşitli tipleri vardır. Etken daha çok toprakta suda ve hayvanların mide-bağırsak kanallarında bulunur. Toksinler genellikle kaynatılmakla yok olur. Sporlarının kaybolması için çok yüksek ısı değerleri gereklidir. Toksin oluşumu ancak havasız koşullarda mümkün olur. Bu nedenle havasız ortamda bulunan konserve yiyeceklerin yapılması sırasında kirletilmemesine ve içerisinde toksinlerin üremesine olanak vermeyecek şekilde pişirilmesine dikkat edilmelidir. Tütsülenmiş balıktan, akla gelen her türlü konserve yiyeceğe kadar bu hastalığın yayılımına neden olan bir çok etken vardır. Kuluçkaevresi, genellikle, 12-36 saattir. Bazen etkenin alınmasından sonra günler geçmesi gerekebilir. Evde konserve yapımında, gerekli temizlik koşullarının yerine getirilmesine de dikkat edilmelidir. Ev kadınları konserve işlerini bilenlerden öğrenmeli, pişirme işleminin nasıl yapılması gerektiğine dikkat etmelidir. Evde kurutulan sebzelerin ve konservelerin sofraya getirilmeden önce en az dört dakika kaynatılmış olmasına dikkat edilmelidir konservenin alt ya da üst kapaklarından biri kabarmışsa bu konservenin alınmaması gerekir. Bu etkenle kirlenmiş bulunan yiyeceklerin toprağa çok derin olarak gömülmesi, zehirlenme meydana geldiğinde mutlaka özel antitoksinlerin kullanılması gerekir. Bu etkenin üç tip toksinine karşı hazırlanmış antitoksinler damar yolu ya da kas yolu ile acilen verilebilmelidir. Ülkeler kendi gereksinimlerine uygun antitoksinlerini merkezi araştırma laboratuvarlannda hazırlatarak, hastanelerde acil müdahaler için bulundurur.

BÖLÜM 4
Arsenik Zehirlenmesi

Arsenik zehirlenmelerinde, mide ve bağırsak kanalında şiddetli belirtiler olur. Ağızda, metalik bir tat meydana gelir. Ses boğulduğu, yutma güçlüğü, böbreklerin zarar görmesi , şok ve ateş olur. Kılcal damarların geçirgenliği artar. İleri derecede susuzluk meydana gelir. Nefesten acı sarımsak kokusu veya acı badem kokusu gelebilir. Kan basıncı düşer, bu zehirlenmede çevresel sinirlerde yangı kilo kaybı bazen mide ve böbreklerin tutulması sonucu beslenme bozuklukları ve idrar çıkarma mekanizmasında aksaklıklar görülebilir. Böbrekler tutulursa, tablo daha ağırdır. Arsenik zehirlenmesinde hasta çok çabuk hastaneye götürülmelidir.

BÖLÜM 5
Petrol ve Benzin Zehirlenmeleri

Akciğer ve santral sinir sisteminde önemli bulgulara yol açar. İlk olarak ağızda yanıcı bir tat vardır. Kusmaya neden olur nadiren ishal ve kanlı dışkı çıkarmaya neden olabilir. Uyku hali, bilinç bulanıkdığı, yarı koma durumuna neden olabilir. Ölüme yol açar. Ölüm sıklıkla solunum yetmezliği ve solunum durmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Akciğer zehirlenmiş olursa çok hızlı solunum, akciğer ödemi ve kanamasyla belirgindir. Akciğer tabanındaki raller hızla ilerler. Şiddetli zehirlenmelerde kalp karaciğer ve dalak büyüyebilir. İdrarla protein atılımı sıklıkla görülebilir. Kalp atım düzensizlikleri olabilir. Bu gibi maddeler alındığında alınan maddenin cinsini ve miktarını da hekime iletecek biçimde acilen hasta hastaneye götürülmelidir.

BÖLÜM 6
Kurşun Zehirlenmesi

Kurşun Zehirlenmesi

Çocuklar duvarlarda bulunan kurşunlu boyaları tırnakları ile kazıyarak yiyebilir. Bu durum zamanla kurşun zehirlenmesine yol açar. Kurşun zehirlenmesi ile beyinde önemli derecede etkilenme, huzursuzluk, havale ve giderek koma durumları, göz dibinde ödem, karında kolik, ağrılar meydana gelir. Özellikle kan yapımı başta olmak üzere bir çok sistem kurşun alınmasıyle etkilenebilmektedir. Kurşun kemiklerde depo edilir ve birikicidir. Kandaki düzey belli bir miktarı geçince semptomlar başlar. Büyüme evresinde bilinmeden. sürekli kurşun alınması kemiklerin büyümesini engeller. Kabuklaşmış soyulmuş eski yağlı boyaları yiyen çocuklar zehirlenebilirler. Çocuğun kurşun boyalı maddelerle karşılaşması ve bu tür yağlı boyaların açıkta bulundurulmaması gerekir.

Bu İçeriğe Tepki Ver

4
Bravo
1
Sevdim!
0
Çok iyi!
0
Hoş değil!
0
Yok artık!
0
Kızgın:!
0
Çok acı!

Üyelerimizin Yorumları

Yazar Bilgisi

Balık Yağı
Polikistik Over Sendromu
Tüp Bebek
Boş Gebelik
Tansiyon
Sıtma