Victoria Şelalesi
Victoria Şelalesi, Güney Afrika'da Zambiya ve Zimbabwe sınırındaki Zambezi Nehri üzerinde bulunan ve 128 metre yüksekliğiyle göz alıcı bir görünüme sahip olan şelaledir.
İskoç kâşif David Livingstone'un, 16 Kasım 1855'te Victoria Şelalesi'ni gören ilk Avrupalı'dır. Zambiya kıyılarına yakın bir yerde şelaleyi gören Livingstone, İngiltere Kraliçesi Victoria’nın şerefine şelaleye onun ismini vermiştir. Ancak bölge yerlileri tarafından şelale "Mosi-oa-Tunya" (Fırtınalı Duman) olarak adlandırılmaya devam etmektedir. UNESCO tarafından "Dünya Mirası Listesi"ne alınan şelale, her iki isimle de resmen tanınmıştır. Zambiya'daki milli park "Mosi-oa-Tunya", Zimbabwe kıyısındaki milli park ve kasaba da, şelaleyle aynı ismi alarak "Victoria Şelalesi" olarak adlandırılmıştır.
BÖLÜM 1Fiziki Özellikleri
- 1.708 metre genişliğe ve 128 metreye yakın yüksekliğe sahip olan Victoria Şelalesi, dünyanın en yüksek ve en geniş şelalesi olmasa da, düşen su miktarı bakımından Dünya'nın en büyük şelalesidir. Victoria Şelalesi, kabaca Kuzey Amerika'daki Niagara Şelalesi'nin iki katı yükseklikte ve Horseshoe Şelalesi'nin iki katı genişliğindedir. Victoria Şelaleleri yükseklik ve genişlik bakımından yalnızca Arjantin - Brezilya sınırında bulunan Iguazu Şelaleleri ile kıyaslanabilir.
- Şelaledeki suyun düşmeye yakın bölgelerinde, ağaçlarla kaplı sayısız ada bulunmaktadır. Dağ veya derin vadi yoktur, yalnızca her yöne uzanan yüzlerce kilometrelik düz bir plato bulunmaktadır.
- Şelaleden düşen su, tek bir dikey kanaldan, bazalt platosundaki bir kırılma bölgesi boyunca düşen sular tarafından oyulmuş, 1,708 metre genişliğindeki bir uçuruma düşer. Bu uçurum Forst Gorge adını taşımaktadır.
- Şelalenin tepesinde iki büyük ada vardır. Bunlar batı yakasında bulunan Boaruka Adası (veya Katarakt Adası) ve merkeze yakın bir bölgede bulunan Livingstone Adası'dır. Akan su altında, ilave adacıklar su perdesini birbirinden ayrı paralel akışlara böler. Ana akımlar, doğu yönünde, Zimbabve'den Zambiya'ya doğru gerçekleşir.
- Şelaleden akan suyun oluşturduğu Zambezi nehri, Kasım ayının sonundan Nisan ayının başına kadar sulak, yılın geri kalanında ise kurak bir görüntü çizer. Nehrin yıllık taşkın mevsimi, Şubat ayından Mayıs ayına kadar olan dönemdir. Dolunayda, ay kuşağı (Moonbow) görülebilir. Bununla birlikte, sel mevsimi boyunca, oluşan sis nedeniyle su düşüşlerinin çoğunu görmek mümkün değildir.
- Kurak mevsim etkisi gösterdikçe, tepe üzerinde yer alan adacıklar daha geniş ve daha saydam hale gelir. Eylül ayından Ocak ayına kadar kayalık yüzünün yarısına kadar olan kısmı kuru olabilir. Bu dönemde First Gorge'un dibi pek çok yerden görülebilir. Bu dönemde, nehrin bazı bölümlerinde yürüyüş yapmak (her ne kadar yetkililer tarafından önerilmese de) mümkün hale gelir. Kasım ayında şelalede gerçekleşen minimum akış, Nisan ayı ortalamasının onda biri kadardır. Aylar arasında yaşanan bu değişim, Victoria Şelalesi'nin yıllık ortalama akış hızının, maksimum akış hızına oranla daha düşük olmasına neden olur.
BÖLÜM 2Tarihçesi
- Şelalenin çevresindeki arkeolojik alanlarda, Erken Taş Devri'ne ait Aşölyen ve Oldowan aletleri; Orta Taş Devrine ait de Sangoan aletleri ile Lupemban eserleri bulunmuştur. 1960'ların başında, Masuma Barajı yakınlarında yapılan bir kazıda Erken Demir Çağı çanak çömlekleri çıkarılmıştır.
- Batoka veya Tokalea olarak bilinen Güney Tonga halkı ve Lozi halkı tarafından şelaleye "gök gürültülü duman" anlamına gelen isimler verilmiştir.
- Nicolas de Fer tarafından 1715'te çizilen bir haritada, şelale ve suyun düşüşü açıkça ifade edilmiştir. Ayrıca, 140 yıl sonra David Livingstone'un ticaret yollarını gösteren çizimlerinde şelaleye yer verilmiştir.
- David Livingstone, 1852 ve 1856 yılları arasında yukarı Zambezi'den nehrin ağzına gittiğinde şelaleyi gören ilk Avrupalı oldu. Ancak şelale o tarihe kadar yerel kabileler tarafından biliniyordu.
- Livingstone'a şelaleyi gördükten sonra şimdi Zambiya'daki Livingstone Adası adını taşıyan küçük bir adaya doğru ilerledi. Daha önce Ngonye Şelaleleri'ni görüp etkilenen Livingstone, Victoria Şelalesi'ni çok daha etkileyici buldu ve ona Kraliçe Victoria'nın adını verdi. Livingston daha sonra şelale hakkında “Hiç kimse, bu şelalenin güzelliğini İngiltere'deki herhangi bir güzellikle kıyaslayamaz, hayal dahi edemez. Avrupalılar tarafından daha önce hiç görülmeyen bu güzelliğe melekler tarafından bakılmalıydı” cümlelerini yazmıştır.
- 1860 yılında Livingstone bölgeye geri döndü ve John Kirk ile şelale üzerine detaylı bir çalışma yaptı. Livingston'dan sonraki Avrupalı ziyaretçiler, 1875'te şelale ve çevresinin ilk ayrıntılı planını yapan Portekizli kaşif Serpa Pinto, Çek kaşif Emil Holub ve İngiliz sanatçı Thomas Baines oldu.
- Bölge 1905 yılında demiryolu binası tarafından açılıncaya kadar, şelale diğer Avrupalılar tarafından nadiren ziyaret edildi. Bazı yazarlar, Portekizli rahip Gonçalo da Silveira’nın 16. yüzyılda şelaleyi ilk gören Avrupalı olduğuna inanmaktadır.
BÖLÜM 3Turizm
- 1990'ların son döneminde, her yıl ortalama 400.000 kişi şelaleyi ziyaret ediyordu. Bu sayının sonraki yıllarda bir milyonun üzerine çıktı. Dünya'daki diğer doğal harikaların aksine; Victoria Şelaleleri uluslararası turistlerden çok, Zimbabwe ve Zambiya'dan gelen yerel turistlerin ilgi gösterdiği bir turizm merkezi oldu. Civar ülke halklarının otobüs ve tren ile şelaleye erişebilmesinin doğurduğu ekonomik ve fiziki avantajların, bu oranda etkili olduğu düşünülmektedir.
- Her iki ülkede de turistlerin şelaleyi görebilmeleri için sınır boyunca günlük gezilere izin veriliyor. Tek girişli vizeye sahip olan ziyaretçiler, sınırı geçtiklerinde vize almak zorunda kalıyorlar: Vize her iki ülke sınırından da alınabiliyor. Maliyeti ise 60 ila 90 dolar arasında değişkenlik gösteriyor. İki ülkede de vize düzenlemeleri sıklıkla değiştiği için ziyaretçilerin sınırı geçmeden önce her iki ülkede de geçerli olan kuralları kontrol etmeleri öneriliyor. Ayrıca, yabancı turistler, yalnızca bu iki ülkede kalmaları şartıyla, 30 güne kadar Zambiya ve Zimbabve arasında seyahat imkanı sağlayan KAZA vizesini satın alabiliyorlar.
- Şelalenin Zimbabwe tarafını ziyaret edenlerin sayısı, buradaki tesislerin daha modern ve gelişmiş olması nedeniyle, Zambiya tarafını ziyaret eden turist sayısından çok daha fazladır. Bununla birlikte, Zimbabwe'yi ziyaret eden turist sayısı, 2000'li yılların başlarında, Cumhurbaşkanı Robert Mugabe ile muhalifleri arasındaki siyasi gerilimler sonucu çıkan çatışmalardan dolayı azalmıştır.
BÖLÜM 4Doğal Ortamlar
- Ulusal Parklar
Şelalenin iki ülkedeki milli parkı da nispeten küçüktür. Mosi-oa-Tunya Ulusal Parkı 66 kilometrekare, Victoria Şelaleleri Ulusal Parkı ise 23 kilometrekare'dir. Bununla birlikte, Victoria Şelaleleri Ulusal Parkı'nın güney yakasında Zambezi Ulusal Parkı yer almakta olup, nehir boyunca (40 km) uzanmaktadır.
Hayvanlar, iki Zimbabwe parkı arasında hareket edebilir, aynı zamanda Matetsi Safari Bölgesi'ne, Kazuma Pan Ulusal Parkı'na ve güneydeki Hwange Ulusal Parkı'na erişim sağlayabilirler.
Zambiya tarafındaki çitler ve Livingstone eteklerinin eğimli yapısı, çoğu hayvanın Mosi-oa-Tunya Ulusal Parkı sınırlarının dışına çıkmasını zorlaştırmaktadır. Ayrıca bölge halkının kendi arazi ve yapılarını korumak adına kurdukları çitler de hayvanların seyahat imkanını kısıtlamaktadır.
- Bitki Örtüsü
Mopane ormanlık savanı, miombo ve çalılar bölgeye hakimdir. Palmiye ağaçları ile nehir ormanı, kıyı şeritleriyle şelalenin üzerindeki adaları kaplar. Bölgedeki bitki örtüsünün en dikkat çekici üyeleri, pod maun, abanoz, fildişi hurma, yabani hurma, batoko eriği ve ender rastlanan bitkileri içeren yağmur ormanlarıdır.
- Vahşi Yaşam
Milli parklar, çok sayıda fil popülasyonu, Cape buffalo, zürafa, Grant's zebra ve çeşitli antilop türleri de dahil olmak üzere bol miktarda vahşi doğa hayvanına ev sahipliği yapmaktadır.
Aslanlar, Afrika leoparları ve Güney Afrika çitaları sadece nadiren görülür. Vervet maymunları ve babunlar ise oldukça yaygındır.
Şelalenin üstündeki nehir, büyük su aygırı ve timsah nüfusuna ev sahipliği yapar.
Kaya antilopları, bal porsukları, kertenkeleler, pençesiz su samurları, Taita şahinleri, kara kartallar, peregrine şahinleri ve burgu şahinleri de bölgedeki vahşi yaşamın diğer üyeleridir.
Şelalenin üstünde balıkçıllar, balık kartalları ve çeşitli su kuşları yaygındır.