Terracotta Ordusu (Toprak Askerler)
Terracotta Ordusu, ilk Çin imparatoru Qin Shi Huang'ın mezarında bulunan ve pişmiş topraktan yapılmış yaklaşık 10.000 heykelden oluşan bir heykel koleksiyonudur. 1974 yılında tesadüf eseri bulunan heykeller, İmparatoru öteki dünyada korumak amacıyla MÖ 210 - 209 yılları arasında yapılmış ve onunla birlikte gömülmüştür.
Yaklaşık olarak MÖ 3. yüzyılın sonlarında yapılmış olan heykeller, 1974'te Çin'deki Xi'an kentinin Lintong ilçesinde bölgedeki çiftçiler tarafından keşfedilmiştir. Terracotta heykelleri, gerçek insan ölçüleriyle uygun, son derece detaylı ve gerçekçi bir şekilde yapılmıştır. Heykellerden en büyük olanları ordunun generalleridir. Orduda, savaşçılar, savaş arabaları ve atlar bulunmaktadır. 2007 yılında yapılan kazı çalışmalarında Qin Shi Huang'ın mezarı yakınındaki üç çukurdan 8.000'den fazla asker, 130 at arabası ve 150 süvari atıyla birlilte gömülen 520 at arabası bulunmuştur. Ayrıca kazılarda memurlar, akrobatlar, güçlü adamlar ve müzisyenler gibi askeri olmayan diğer pişmiş figürler de ortaya çıkarılmıştır.
BÖLÜM 1Yazılı Belge ve İfadeler
- Koleksiyonun yapım süreci hakkındaki en bilgi verici kaynak, mezarın tamamlanmasından bir asır sonra Shiji'li tarihçi Sima Qian (145-90 BCE) tarafından yazılmıştır. Heykel koleksiyonuna ilişkin ilk çalışmalar, İmparator Qin'in 13 yaşında tahta çıkmasından kısa bir süre sonra, MÖ 246'da başlamış ve projede en az 700.000 iişçi çalışmıştır. İmparatorun ölümünden altı yüzyıl sonra, Coğrafyacı Li Daoyuan, "Shui Jing Zhu" adlı eserinde; "Li Dağı'nın uğurlu jeolojisi nedeniyle tercih edilen bir yer olduğunu, ilk imparatorun iyi bir üne sahip olduğu için bu dağa gömülmek istediğini" yazmıştır.
- Sima Qian, ilk imparatorun saraylar, kuleler, yetkililer, değerli eserler ve harika eşyalarla birlikte gömüldüğünü yazmıştır. Ancak terracotta ordusundan spesifik olarak bahsedilmemiştir.
- Bazı tarihsel ifadelerde, mezarın ilk imparatorun ölümünden sonra tahtın varisi olan Xiang Yu tarafından yağmalandığı öne sürülmüştür. Ancak, bulgular bu ifadelerin doğru olmadığı yönündedir.
BÖLÜM 2Nekropol
- Terracotta Ordusu, kendisinden çok daha büyük bir nekropolün parçasıdır. Yere nüfuz eden radar ve karot alma çalışmalarında, gömü alanının yaklaşık 98 kilometrekare olduğu ölçülmüştür.
- Nekropol, imparatorun, imparatorluk sarayının bir mikro kozmosu olarak inşa edilmiştir ve mezar höyüğünün etrafındaki geniş bir alanı kaplar. Toprak mezar höyüğü Li Dağı'nın eteğinde bulunur ve piramit şeklinde inşa edilmiştir. Ağ geçidi, girişlere sahip iki adet sağlam inşa edilmiş rammed toprak duvarla çevrilidir.
- Nekropol, pek çok oda, salon, ahır, diğer yapılar ile mezar höyüğünün etrafına yerleştirilmiş bir emperyal parktan oluşmaktadır. Savaşçılar mezarın doğusunda, nöbet tutar şekilde konumlandırılmıştır.
- İnşaattın tamamlanmasını takip eden iki bin yılda, bölgede beş metreye kadar kırmızımsı kumlu toprak birikimi olmuştur.
- Mezar, kabaca bir futbol sahası büyüklüğünedir ve hava geçirmeyecek şekilde kapatılmıştır. Bugün hala eserlerin korunmasıyla ilgili endişeler nedeniyle açılmamıştır. Zira, yapılan kazılarda Terracotta Ordusu'nun çıkarılmasından sonra, bazı pişmiş toprak figürlerde bulunan boyalı yüzeyler pul pul dökülmeye ve solmaya başlamıştır. Boyayı örten cila, bölgenin kuru havasına maruz kaldıktan sonra on beş saniye içinde kıvrılabilir ve sadece dört dakikada pul pul dökülebilir.
BÖLÜM 3Asker Heykelleri
- Pişmiş topraktan yapılan asker heykelleri, yaş, rütbe, kıyafet ve saç şekillerine göre değişkenlik göstermektedir. Başlarda her birinin yüzü farklı görünse de, bilim adamları tüm ordunun on farklı asker şablonundan oluşturulduğuna dair analizlerde bulunmuşlardır.
- Ordudaki askerler; zırhlı savaşçılar, zırhsız piyadeler, pillbox (bir tür başlık) giyen süvariler, daha fazla zırh koruması olan kasklı araç sürücüleri, mızrak taşıyan savaş arabası, oturan ve ayakta zırhlı okçular, generaller ve diğer düşük rütbeli subaylardan oluşmaktadır. Bununla birlikte, aynı rütbelerdeki askerlerin üniformalarında birçok farklılıklar vardır: Örneğin bir subayda kısa pantolon varken, aynı rütbedeki bir diğer subayın hem yüz yapısı hem de giydiği pantolon farklıdır. Askerlerin zırhları rütbe, işlev ve pozisyona bağlı olarak değişkenlik gösterir. Ayrıca orduda çok sayıda at da bulunmaktadır.
- Orijinal heykeller, çeşitli renklerde pembe, kırmızı, yeşil, mavi, siyah, kahverengi, beyaz ve lila olarak parlak pigmentlerle boyanmıştır. Renkli lake kaplama ve kişisel yüz özellikleri, figürlere son derece gerçekçi bir görünüm kazandırmıştır. Bununla birlikte heykeller gömüldükleri yerden çıkarıldıktan birkaç dakika sonra, renk kaplamanın çoğu dökülmüş veya büyük ölçüde solmuştur.
- Bazı akademisyenler, Qin hanedanlığı dönemi ve öncesinde böylesine gerçekçi heykellerin izine dahi rastlanmadığı için, heykellerin yapımıyla ilgili muhtemel bir Helenistik bağlantı kurmuşlardır. Bununla birlikte bu fikir, antik Yunanlılar ile mezarın Çinli inşaatçıları arasında olası bir temasa işaret edebilecek “hiçbir delil bulunmadığını” iddia eden bilim adamları tarafından reddedilmektedir. Bilim adamları bu tür spekülasyonların, diğer medeniyetlerin sofistike sanat yapamayacağını varsayan eski "Avrupa merkezli" fikirlere dayandığını belirtmişlerdir.
BÖLÜM 4İnşaat Süreci
- Pişmiş topraktan yapılma heykeller ordusu, yerel işçiler ve devlet işçileri tarafından çok sayıda atölyede üretilmiştir. Başlar, kollar, bacaklar ve gövdeler ayrı ayrı yapılmış ve sonra parçalar birbirine yapıştırılarak birleştirilmiştir. Birleştirme işlemi tamamlandığında pişmiş toprak figürler, rütbe ve göreve göre, askeri pozisyonlarda çukurlara yerleştirilmiştir.
- Yüzler kalıplar kullanılarak oluşturulmuştur ve en az on adet yüz kalıbı kullanıldığı tahmin edilmektedir. Her figürün farklı görünmesini sağlamak kil eklenerek bireysel yüz özellikleri eklenmiştir.
- Savaşçıların bacaklarının, o dönemde pişmiş toprak drenaj borularının üretildiği şekilde yapıldığı düşünülmektedir. Bu işlem, tek bir katı parçanın işlenmesi ve daha sonra ateşlenmesi yerine, ateşlendikten sonra üretilen ve birleştirilen parçaların birbirine monte edilmesiyle yapılıyordu.
- Sıkı bir denetimin olduğu atölyelerde kalite kontrolünü sağlamak için, çalışan kişinin ürettiği eşyaların üzerine adını yazması gerekiyordu. Bu notlar, modern tarihçilere, hangi parçaların hangi atölyelerde oluşturulduğunu doğrulamakta yardımcı oldu.
BÖLÜM 5Silahlar
- Başlangıçta asker heykellerin çoğu, son derece gerçekçi tasarlanmış silahlara sahipti. Ancak bu silahların çoğu ordunun yaratılmasından kısa bir süre sonra yağmalandı ya da çürüdü. Buna rağmen, kılıçlar, hançerler, mızraklar, mızraklar, savaş baltaları, payandalar, kalkanlar, tatar yayları ve yay tetikleyicileri dahil olmak üzere 40.000'den fazla bronz silah parçası bulunmuştur.
- Kurtarılan öğelerin çoğu, genellikle 100 birimlik demetler halinde bulunan ok uçlarıdır. Bu ok uçlarının çalışmaları, otonom atölyeler tarafından üretildiklerini göstermektedir.
- Bazı silahlar gömülmeden önce, onları son 2200 yıl boyunca çürümekten koruyan 10-15 mikrometrelik krom dioksit tabakası ile kaplanmıştır.
- Kılıçlar; bakır, kalay alaşımı, nikel, magnezyum ve kobalt gibi pek çok farklı elementlerin alaşımlarından oluşturulmuştur. Bazıları, yapıldıkları zamanı M.Ö. 245 ile 228 arasında tarihlendiren ve mezardan önce kullanıldıklarını gösteren yazıtlar taşımaktadır.