Johann Sebastian Bach Hakkında Bilinmeyen 9 Gerçek
Ave Maria'dan Golberg Variations'a, İtalyan Konçertosu'ndan Magnificat'a kadar 1100'den fazla eserin altında imzası bulunan Johann Sebastian Bach, Barok dönemin en büyük müzisyenlerinden biri olarak kabul edilir. İşte karşınızda, eserleri yüzyıllardır binlerce müzisyen ve şarkıcıya ilham veren ünlü besteci Bach hakkında bilmediğiniz 9 gerçek;
1. Doğum Günü Karmaşası
Bazıları Bach’ın doğum gününü 21 Mart’ta kutlar. Kimi insanlar ise 31 Mart olduğunu iddia eder. Doğru tarih, kime sorduğunuza bağlıdır. Bach, Almanya'nın Jülyen takvimini kullandığı 1685 yılında Thüringen'de doğdu. Bugün ise, tarihleri 11 gün değiştiren Gregoryen takvimini kullanıyoruz. Pek çok biyografisinde Bach'ın doğum tarihi 31 Mart olarak belirtilirken, Bach üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Christopher Wolff, Bach'ın doğum tarihinin kesinlikle 21 Mart olduğunu iddia ediyor.
2. Müziğe Adanmış Bir Aile
Bach’ın büyükbabası bir mahkeme müzisyeniydi. Babası ise kemancı, organist ve trompetçiydi. Amcalarından en az ikisi besteciydi. Hepsi Johann adını taşıyan beş erkek kardeşi vardı ve yetişkinlik dönemini görene kadar yaşayan üç kardeşi de müzisyen oldu. Ayrıca J.S. Bach'ın 20 çocuğu oldu ve bunlardan en az beşi profesyonel besteciler oldu.
3. İyi Bir Yürüyüşçüydü
Bach 20 yaşındayken, 1705 yılında, ünlü organist ve besteci Dieterich Buxtehude'un konserini dinlemek için Kuzey Almanya'daki Arnstadt kentinden Lübeck'e doğru tam 280 mil yol yürüdü. Sonrasında onunla birlikte çalışabilmek için onu dört ay boyunca sıkıştırdı. Bach, Lübeck'teki St. Mary Kilisesi'nin organizatörü olan Buxtehude'dan orada çalışmak için iş istedi, ancak Buxtehude, kızlarından biriyle evlenmesini şart koşunca Bach teklifi reddedip eve geri döndü.
4. Berbat Bir Öğretmendi
Bach’ın çalışma hayatındaki ilk işlerinden biri, Arnstadt’ta bir kilisede organizatörlüğüydü. Bu işte çalışmaya başlamadan önce kimse ona bir öğrenci korosu ve orkestrasına da eğitim vereceğini söylemedi. Sorumluluk almaktan nefret eden bir kişiliğe sahip olan Bach, bir gün derste Johann Geyersbach adında bir öğrencisine çok sert bir şekilde bağırdı. Birkaç gün sonra Geyersbach, Bach'a bastonla saldırdı. Bunun üzerine öğrencisine bıçak çeken Bach, pek çok kişinin araya girmesi sonucu ancak yatışabildi.
5. 30 Gün Hapis Yattı
Bach, 1708'de Saxe-Weimar Dükü mahkemesinde oda müzisyeni olarak çalışmaya başladığında, bir kez daha hiç istemediği bir dizi sorumluluk üstlendi. Bu kez, sıkı çalışmasının karşılığında müzik direktörlüğüne terfi edeceğine inanarak adım attı. Ancak beş yılın sonra, müzik direktörlüğü bir mahkeme görevlisinin oğluna verildi. Bunun üzerine öfkeden deliye dönen Bach, işinden istifa ederek rakip mahkemede çalışmaya başladı. Bach'ın işten çıkıp rakip mahkemede çalışmaya başlamasına sinirlenen Dük, intikam olarak onu dört hafta boyunca hapse mahkum etti.
6. Kahve Tiryakisiydi
Bach kahveyi, onun hakkında bir şarkı yazacak kadar severdi. "Schweigt stille, plaudert nicht" adını taşıyan şarkıyı, 1735 yılında Leipzig'teki kahve evinde yazdı. Babasının kafeinli içecekler içmesine karşı olmasına rağmen her gün büyük miktarda kahve tüketen Bach'ın yazdığı şarkının sözleri ise şöyle;
Ah! Ne kadar tatlı kahve tadı
Bin öpücükten daha lezzetli
Muscatel şarabından daha ılımandır.
Kahve, kahve içmek zorundayım
Ve eğer biri beni şımartmak istiyorsa,
Ah, o zaman bana hediye olarak kahve getirsin!
7. Uyku Bestekârı
Bazı insanlar, özellikle Barok tarzı klasik müziğin uykularını getirdiğini söylemeye utanır. Halbuki Bach'ın, Goldberg Varyasyonları'nı, Kont Hermann Karl von Keyserling’in uykusuzluk sorununu yenmesine yardımcı olmak için bestelediğinden haberleri yoktur.
8. Hatalı Cerrah Tercihi
Bach 65 yaşındayken göz ameliyatı oldu. John Taylor adında bir cerrah tarafından gerçekleştirilen ameliyat, göze keskin bir alet sokmayı gerektiriyordu. Ameliyat sonrası Taylor, besteciye güvercin kanı, cıva ve öğütülmüş şeker içeren damlalar verdi. Ancak bunlar işe yaramadı. Bach kör oldu ve kısa bir süre sonra öldü. Bu arada Taylor, aynı ameliyatı daha sonra, kör olan besteci George Frideric Handel'e de yapacaktı.
9. Mezar Problemi
1894'te, Leipzig'deki St. John Kilisesi'nin papazı, Bach'ın naaşını kilise mezarlığından daha onurlu bir yere taşımak istedi. Ancak küçük bir sorunla karşılaştı. Bach, o zamanlar pek çok insanın gömüldüğü gibi işaretsiz bir mezara gömülmüştü. Kraniyolog Wilhelm His’e göre, bir kazı ekibi besteciyi bulmak için yoğun bir çalışmaya koyuldu ve yapılan kazılarda yüzlerce kemik çıkarılmasına rağmen kesin bir sonuca ulaşılamadı. Bugün Bach'ın olduğu iddia edilen bir naaş, St. Thomas kilisesinde gömülü olarak yatıyor.