Adet Düzensizliği
Adet dönemi kadının her ay düzenli olarak yaşadığı vajinal kanamadır. Rahim astarı kendini her ay olası bir gebelik için hazırlar. Eğer sperm ile yumurta döllenmezse yumurtanın rahimden atılma süreci adet kanaması olarak yaşanır. Adet düzeni kadının gebe kalabilmesi için oldukça önemlidir. Adet süreci kadının cinsellik hormonları sayesinde kontrol edilir. Ortalama adet döngüsü 28 günde birdir. Fakat 21-45 gün arası da normal kabul edilir. Adet süresi 3-8 gün arasında değişse de bu süre 10 güne kadar uzayabilir. Adetin düzeni, döngü arası, kaç gün sürdüğü kadından kadına farklık gösterir. Adet düzensizliği dendiğinde ay atlama ve ay içinde birden fazla kanama olması gibi durumlardan söz etmek mümkündür Her zaman ciddi bir sağlık problemi olarak değerlendirilmese de bazı durumlarda ciddi rahatsızlıkların habercisi olarak yaşanabilir. Adet döngüsü hiç gerçekleşmiyorsa bu durum amenore olarak tanımlanır ve yumurta üretimi olmadığında gelişir. Adetin durduğu ya da hiç gelişmediği dönemler, hamilelik, henüz adet görmemiş olmak, emzirme dönemi ve menopoz dönemidir. Bu dönemlerde düzensizlikten bahsetmek mümkün değildir.
BÖLÜM 1Adet Düzensizliği Belirtileri
Adet düzensizliğinde yaşanabilecek birçok belirti vardır. Bu belirtiler;
Amenore (Adet Görememe): Kadının artık hiç adet görmemesidir. Gebelik ve emzirme dönemi gibi süreçlerde kadın ortalama olarak 3 ay boyunca adet görmeyebilir. Bu süreç daha kısa ya da daha uzun olabilir. Bu süreçler ve 15 yaşına gelmiş ergenliğe ulaşmış, göğüsleri gelişmiş kadınlar eğer henüz adet görmemişse amenoreden bahsetmek mümkündür.
Oligomenore (Seyrek Adet Görme): 35 gün arayı geçmiş seyrek adet görme olarak tanımlanır. Birçok nedenden kaynaklanabilir. En bilindik nedenleri ise polistik over sendromu ve iyi huylu tümörlerdir. Ayrıca hormonal dengesizlik, yumurta gelişiminde başarısızlık da seyrek adet görmeye sebep olabilir.
Polimenore (Sık Adet Görme): Adet döngüsünün 21 günden daha kısa sürmesi olarak tanımlanır.
Hipomenore (Lekelenme): Adet kanamasının çok az olmasıdır.
Menoraji (Aşırı Adet Kanaması): Adet sürecinin yoğun ve 7 günden uzun sürmesidir.
Metroraji (Ara Kanama): Adet dönemi dışında yaşanan kanamadır. Normal ya da çok az kanama akışın dışında gelişir. Hormon dengesizliği en önemli nedeni olarak bilinmektedir.
Dismenore (Ağrılı Adet Görme): Rahim kasılması sebebiyle adet döneminin aşırı ağrılı geçmesidir. Birincil dismenore menstürel kramplara yol açarken, ikincil dismenore üreme sistemine bağlı bir rahatsızlıktan dolayı gelişebilir.
BÖLÜM 2Adet Düzensizliği Nedenleri
Adet düzensizliği için en bilindik neden hormonlardır. Hormonlarda yaşanan değişimler adet düzensizliğine yol açabilir. Ayrıca stres ve çok daha ciddi tıbbi rahatsızlıklar adet düzensizliğine yol açabilir.
Stres ve Yaşam Tarzı: vücudu yoracak diyet ve egzersiz yapmak ya da rutin beslenme alışkanlıklarını değiştirmek, kilo alıp vermek, gibi durumlar adet düzensizliğine yol açabilir.
Doğum Kontrol Hapları: Doğum kontrol hapları yumurtalıkların yumurta bırakmasını önleyen içerikte haplardır ve gebeliği önler. Doğum kontrol hapına başlamak ya da bırakmak adet düzensizliğine yol açabilir. Bırakıldıktan sonra gelen 6 aylık süreçte düzensizlik yaşanabilir.
Miyom Ve Polipler: Üreme sisteminde gelişim gösteren polip ve miyomlar iyi huylu olsalar da adet düzensizliğine neden olabilirler. Adet düzensizliği ile beraber ağır kanama, ağrı gibi şikayetlerde yaşanabilir.
Endometriozis: Endo metrial doku rahim harici bir yerde gelişmişse bu durum endometriozis olarak tanımlanır. Halk arasında çikolata kisti olarak da bilinir. Endometrial doku genelde yumurtalıklar ve fallop tüplerde gelişir. Bazen ise bağırsak ve sindirim sistemine bağlı organlarda gelişme riski de vardır. Bu gibi durumlarda adet düzensizliği gelişebilir. Adet öncesinde ve sonrasında yoğun kanama, kramp tarzı batıcı ağrı, cinsel beraberlik anında ağrı gibi şikayetlere de neden olabilir.
Pelvik İnflamatuar Hastalık: Üreme sistemine bağlı bakteriyel bir enfeksiyon türüdür. Enfeksiyon cinsel yolla vajinaya, devamında ise rahim ve üst genital bölgelere kadar uzanır. Üreme sistemini etkileyen enfeksiyon sebebiyle adet düzensizliği yaşanabilir. Adet düzensizliğinin yanı sıra mide bulantısı, kokulu vajinal akıntı, kusma ve ishal gelişebilir.
Polistik Over Sendromu: Kadın yumurtalığı erkeklik hormonu olan androjen üretmeye başladığında polistik over sendromu gelişir. Yumurtalıklarda ufak kistler meydana gelebilir. Ultrason bulguları sayesinde kistlere rastlanır ve bu kistler hormonal değişimlere ve adet düzensizliğine ya da adetin tamamen durmasına neden olabilir. Kısırlık, obezite, aşırı tüylenme gibi şikayetlere de neden olan bir rahatsızlıktır.
Erken Yumurtalık Yetmezliği: Rahatsızlık kadının yaşı çok genç olsa bile yumurtalıkların görevini gerçekleştirememesidir. Menopoz dönemi gibi adet dönemi hiç gerçekleşmez. Kanser tedavisi görenlerde ya da kromozomal anormalliklerde daha çok görülen bir rahatsızlıktır.
Diğer Nedenler
- Kanam bozuklukları
- Tiroid bezi ve hormonal dengeyi olumsuz etkileyen tıbbi sorunlar
- Rahim kanseri
- Dış gebelik ya da düşükle ilgili gelişen komplikasyonlar
- Kan inceltici ilaçlar
BÖLÜM 3Adet Düzensizliği İçin Hangi Bölüme/Doktora Başvurulmalıdır?
Adet düzensizliği için hastanelerin Kadın Hastalıkları (Jinekoloji) Bölümüne başvurulmalıdır.
BÖLÜM 4Adet Düzensizliği Tanısı
Adet düzensizliği şikayetleri yaşanıyorsa durumun araştırılması için mutlaka ilgili doktora başvurulmalıdır. Muayene ile düzensizliğe yol açabilecek etkenler incelenir. Kadının üreme sistemi tamamen değerlendirilir. Ultrason yardımıyla rahim ve yumurtalıklarda tümör olasılığı araştırılır. Beraberinde rahim içi kalınlığı ölçülür. Kadının yaşı 40'ı geçmişse ve düzensizlik için bir neden saptanamamışsa biyopsiye ihtiyaç duyularak kanser varlığı araştırılır.
BÖLÜM 5Adet Düzensizliği Tedavisi
Adet düzensizliği tedavisinde tedavi nedene yönelik olarak yapılır. Neden tespit edildikten sonra tedavi planlanır. Ergenlik döneminde ya da adet görmeye yeni başlayanlar hormonal değişikliklerin yaşanması ve adet düzensizliği gelişmesi normal bir durumdur ve bu gibi durumlarda belli bir süre tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Adet döngüsü, yaşam tarzı ve tıbbi geçmiş araştırılarak varılan sonuca göre tedaviye başlanır.
Nedene Yönelik Tedavi Yöntemleri
Doğum Kontrol Yöntemleri: Kullanılan doğum kontrol hapına bağlı adet düzensizliği yaşanıyorsa bu gibi durumlarda doktor kullanılan hapın değiştirilmesini isteyebilir.
Aşırı Adet Kanaması: Aşırı adet kanaması süresi uzadıkça vücutta ciddi kan kaybı yaşanabilir. Neden tespit edildikten sonra cerrahi ya da tıbbi diğer tedaviler uygulanabilir. Antifibrinolik kanamayı azaltmak için önerilebilir. Ayrıca cerrahi olarak rahim içi tabakanın yakılması ya da rahmin tamamen alınması gibi tedaviler kullanılabilir.
Rahim Miyomları: Adet düzensizliğine yol açan miyomlar ilaç tedavisi ya da cerrahi ile tedavi edilebilir. Miyomu ufaltmak ve kanamayı normale çevirmek için hormon baskılayıcı ilaçlara başvurulabilir. İlaçlara rağmen miyom tedavi edilememişse cerrahiye geçilebilir. Sadece miyomların alınabileceği gibi bazı durumlarda miyomla birlikte rahmin alınması da gerekebilir.
Endometriozis: Ağrı kesici ilaçlar reçete edilerek rahatsızlığın semptomları hafifletilebilir. Bazı durumlarda menstrüel periyotları bir süreliğine durdurmak için hormon baskılayıcı tedaviler uygulanabilir. Uygulanan tedavilere rağmen hastalık kontrol altına alınamamışsa cerrahiye başvurulabilir.
Tiroid Sorunları: Eğer adet düzensizliğine tiroid sorunları sebep olmuşsa tiroid tedavisi uygulanır.
Adet Düzensizliği Ameliyatı: Rahip ve tüplerde gelişen sorunlar bazı durumlarda adet düzensizliğine neden olabilir. Eğer kadın anne olmak istiyorsa yapısal problemleri gidermek için cerrahi operasyonlara başvurulabilir.
BÖLÜM 6Adet Düzensizliğine Ne İyi Gelir?
Hibiskus: 5 tane hibiskus yaprağı bir miktar suyla yumuşatılarak meyve sıkma makinesinde ezilir. Ezilen karışım süzüldükten sonra sabah akşam içilir. Adet döngüsü başlamadan bir hafta önce başlandığında östrojen ve progesteron hormonunun düzenlenmesine yardımcı olur. Adet düzensizliği yaşayan kişiler için oldukça faydalı bir bitkidir.
Aynısefa Çiçeği: Kan dolaşımını dengeleyen bitki adet düzensizliği, adet öncesi yaşanan sancı ve krampları hafifletilir. Bir su bardağı sıya 2 gram kurutulmuş bitkiden eklenir ve demlendikten sonra içilebilir. Gün içinde iki fincanı aşmamak gerekir.
Aloe Vera: Her derde deva niteliğinde bir bitkidir. Taze aloe vera suyu bir miktar balla karıştırılır. Karışım sabah kahvaltıdan önce tüketilir. Üç ay düzenli tüketildiğinde adet problemleri dahil bir çok rahatsızlığa karşı iyi gelir. Karışımın adet dönemi içinde tüketimi bırakılmalıdır.
Şeytantersi: Maydanozgiller familyasına ait olan bitki hormonal bozukluklar üzerinde olumlu etki yaratır. Çok az şeytantersi tozu tereyağı ile kızartılarak balla birlikte keçi sütüne eklenir. Karıştırılarak içilebilir. Şeytantersi tozunun günlük tavsiye edilen miktarı 200-500 mg'dır.
Tarçın: Adet düzensizliği, adet ağrıları gibi daha pek çok sağlık sorununa karşı iyi gelir. 1 çay kaşığı tarçın bir su bardağı süte eklenip içilebilir. Tarçın çay şeklinde de hazırlanıp adet düzensizliğine karşı içilebilir.
Zencefil: Adet dönemini düzenlemeye yardımcı olan başka bir bitkidir. Kramp, kan akışı, sancıyı hafifletir. Bir su bardağı suyun içine doğranmış ya da toz zencefil eklenip 10 dakika kaynatılır. Demlenen karışım bal ve limonla tatlandırılarak içilir.
Zerdeçal: Hormonları ve adet periyodunu düzenleyici etkiye sahiptir. Çay kaşığı ucu kadar zerdeçal 1 bardak ılık süte eklenip içilebilir.
Kişniş Tohumu: 2 su bardağı suya bir çay kaşığı kişniş eklenip su yarı yarıya azalana kadar kısık ateşte kaynatılır. Soğuduktan sonra süzülerek adet gününden 5 gün önce içilmeye başlanır. Günde 3 defa içilmesi önerilir. 2 ay boyunca düzenli uygulandığında adet düzensizliğine karşı iyi gelir.
Rezene: Adet düzensizliği için kullanılabilecek etkili bitkilerden biridir. 2 yemek kaşığı rezene tohumu 1 gece boyunca 2 bardak suyun içinde bekletilir. Sabah süzülerek içilebilir. Bir ay boyunca düzenli uygulandığında etkili sonuç alınabilir.
Hayıt Tohumu: Adet düzenini sağlamak için faydalı bitkilerdendir. Günlük 30-40 mg alınması önerilir.
Safran: 1 şeker kaşığı safran yarım su bardağı suya eklenip kısık ateşte kaynatılır. Karışım bir yemek kaşığı kadar kaldığında ocaktan alınır. Elde edilen kısım üçe bölünerek günde üç defa bol suyla içilir.