Montesquieu
Fransız siyaset bilimcisi olan Montesquieu 18.yy aydınlanma çağının en ilgi çeken düşünürlerinden birisidir. Anayasa hukuku ve siyaset biliminde "kuvvetler ayrılığı ilkesi" olarak kabul edilen ve içeriğinde esas olarak yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden ayrı olması gerektiği, bu şekliyle söz konusu kuvvetlerin birbirini kontrol edebilmesinin (check-balance) sağlanacağı fikrini vurgulayan siyaset bilimcisidir.
BÖLÜM 1Montesquieu'nun Hayatı ve Eserleri
- Asıl adı Charles Lois De Secondat'tır. 18 Ocak 1689 tarihinde Bordeaux'un kazası durumunda olan Le Brede de asil bir ailenin bebeği olarak dünyaya gelmiştir.
- Köyde büyüyen ve okumayı köyde öğrenen Charles 7 yaşında annesini kaybetmiştir.1705 yılında hukuk öğrenimine başlamıştır. 1708 yılında hukuk ve avukatlık diplomasıyla birlikte ceza hakimi olan amcasının görevini ve Montesquieu ismini alır. 1716 ylında amcasının tüm mal varlığının mirasçısı olur. Kısa sürede bu işten bıkan ve mali sorunları kalmayan Montesquieu'nun doğa bilimlerine olan merakı hukukun önüne geçer ve Bordeaux Bilimler Akademisi'ne katılarak 1717-1721 yılları arasında kendisini anatomi, fizik, fizyoloji gibi alanlarda tamamen çalışmaya verir. "Hastalık", "Eşyaların Şeffaflığı" gibi makaleler yazar.
- 1721 yılında "Kanunların Ruhu" eserinin temelini oluşturacak olan kitabını (sonradan İran Mektupları şeklinde isimlendirilecektir) herhangi bir isim vermeden yayınlar ve oldukça iyi bir başarı sağlar.
- 1728'de Paris Akademisi'ne seçilir.
- 1731 ile 1748 arasında 17 yıl boyunca aralıksız olarak "Kanunların Ruhu" isimli eseri üzerinde çalışır. 1748 yılında yaklaşık yirmi yıllık bir çalışmasının sonucu olan eserini yine herhangi bir isim vermeksizin Cenevre'de yayınlar.
- Eserinde karşılaştırmalı olarak toplum, hukuk ve idare şekliyle ilgili incelemeler yapar. İncelemeleri sonucunda toplumsal olguları etkileyen genel ilkelerin olduğu kanaatine varır. Milletlerin tarihi de bu evrensel yasaların neticesi olarak meydane gelmektedir. Kitap büyük ses getirir ve iki yılda yirmi iki baskı yaparak tüm dünyada okunmaya başlar.
- Montesquieu'ya göre farklı toplumlardaki farklı hukuk sistemleri; bölgenin iklimi, ekonomik koşulları, insanların yaşam biçimi, idare ediliş şekilleri ve ilkeleri tarafından belirlenmektedir. Kanunların ruhunu bu koşulların tamamı oluşturmaktadır.
- Yazar kitabında ilk olarak kanunların hükümetle ilişkisinden söz eder. Ona göre cumhuriyetçi, monarşik ve despotik olmak üzere üç yönetim biçimi vardır. Bir cumhuriyet yönetimi demokratik nitelikte ise o zaman halkın iradesi yönetim erkini elinde tutuyor demektir. Cumhuriyet yönetimi aristokrasi biçiminde ise bu durumda halkın sadece bir bölümü yönetim erkini elinde bulundurabilmektedir. Monarşi yönetim biçiminde ise prens, devleti belli temel yasalarla uyum içinde yönetmektedir. Despotik bir yönetimde ise temel hiç bir yasa yoktur ve dinin etkisi fazladır. Dini kurallar kanunların yerini almış olarak görünür. Cumhuriyetçi hükümetin etik ilkesi vatandaşlık erdemidir. Monarşik hükümetin ki onur, despotizmin ki ise korkudur.
- 1750 yılında engizisyonun ve Sorbonne'nin saldırısına ve kitabın yasaklanması isteklerine karşılık Helvetius ve Voltaire ile birlikte bazı filozoflar yazarın kitapta ki hürriyet isteğini savumakla beraber, eski aristokratik ayrıcalıkları savunmasını eleştirmişlerdir. Bu eleştiriler üzerine Montesquieu "Kanunların Ruhu'nun Savunması" adında ki kitabını yayınlar.
- 1751'de kilise kitabı tehlikeli kitaplar listesine alır.
- 17 Şubat 1755'te Paris'te ölür.
- Montesquieu aydınlanma çağının tipik özelliklerini kendi benliğinde eserlerinde tam olarak yansıtır. Akıl ile beraber gözlem ve deneye de yer verip, doğa ile birlikte insanı da tanımaya çalışır. Bir anlamda aklın parlak ışığı ile toplum düzeni sorunsallarını incelemek için çaba sarfeder.