Soğuk Algınlığı

Soğuk Algınlığı

Soğuk algınlığı, farklı virüslerin neden olduğu bir hastalıktır. Rhino adlı virüslere hastalıkta diğer virüslerden daha fazla rastlanmaktadır. İlkbahar ve sonbaharda daha fazla açığa çıksa da yılın her mevsiminde görülme olasılığı vardır. Soğuk algınlığı sanıldığı gibi soğuğa maruz kalınca oluşan bir hastalık değildir. Burun akıntısının el yoluyla ağıza, buruna ya da gözlere teması sonucu oluşur. Temas nedeniyle virüsler vücuda giriş yaparak soğuk algınlığına sebep olur. Ayrıca öksürük ya da hapşırık nedeniyle havaya yayılan damlacıkların solunması da hastalığa neden olabilir. 

BÖLÜM 1
Soğuk Algınlığı Belirtileri

Soğuk algınlığı belirtileri virüse yakalandıktan 1-2 gün sonra ortaya çıkmaya başlar. Bu belirtiler;

  • Öksürme 
  • Burun akıntısı
  • Burun tıkanıklığı
  • Ses kısıklığı
  • Boğaz ağrısı

Nadir görülen belirtiler

  • Halsizlik
  • Kas ağrısı
  • Baş ağrısı
  • Ateş
  • Kulak ağrısı
  • Göz tahrişi
  • Tat kaybı

Soğuk algınlığına bağlı gelişen belirtiler hastalığın ilk üç gününde çok şiddetli seyreder. Hastalık 5 yaş üstü çocuklarda ve yetişkinlerde en az 1 hafta devam eder. Öksürük hastalık belirtileri ortadan kalktıktan sonra 2 hafta daha varlığını koruyabilir. Hastalık 5 yaş altı çocuklarda 2 hafta kadar devam edebilir.

Soğuk algınlığı hafif belirtilerle atlatılabilir. Genellikle sağlık kuruluşuna başvurmaya gerek yoktur. Evde istirahat etmek, basit ağrı kesiciler almak yeterli olabilir. Fakat bazı durumlarda soğuk algınlığı farklı komplikasyonların gelişmesine sebep olabilir. Belirtiler 20 günden fazla sürerse, nefes almakta zorluk çekiliyorsa, belirtiler her geçen gün kötüleşiyorsa, kanlı balgam ve göğüs ağrısı varsa vakit kaybedilmeden doktora başvurulmalıdır. 

 

 

BÖLÜM 2
Soğuk Algınlığı ve Grip Arasındaki Fark

Soğuk algınlığında yaşanan belirtiler grip belirtileriyle hemen hemen aynıdır. Çünkü her iki hastalık da solunum yolu hastalığıdır. Bu sebeple soğuk algınlığı mı yoksa grip mi anlamak zordur. İki rahatsızlıkta yaşanan belirtilerde bazı farklılıklar vardır. Bu farklılıklara dikkat edilerek ayırt etmek mümkün olabilir.

Grip belirtileri soğuk algınlığına göre çok daha hızlı gelişir. Soğuk algınlığında nadir görülen baş ağrısı, kas ağrısı ve yüksek ateş gripte daha şiddetli olur. Hastalık akciğerleri etkileyebilir. Günlük aktiviteleri gerçekleştirirken kişi kendini daha halsiz ve yorgun hisseder. Soğuk algınlığında belirtiler yavaş yavaş gelişir. Burun ve boğaz daha fazla etkilenir. Hastalık grip kadar ağır olmadığından kişi günlük işlerini daha kolay yapabilir.

BÖLÜM 3
Soğuk Algınlığı Komplikasyonları

Soğuk algınlığına neden olan virüs göğüs, kulak ve sinülere yayılarak bazı komplikasyonlara yol açabilir. Virüslere bağlı gelişebilecek komplikasyonlar;

Sinüzit: Soğuk algınlığının süresi uzarsa sinüsleri olumsuz etkileyebilir. Sinüslerin enfekte olmasına ve iltihaplanmasına neden olabilir.

Kulak enfeksiyonu: Kulak ağrısı ve sarı-yeşil burun akıntısıyla kendini gösterir. Küçük çocuklarda daha sık rastlanır.

Astım: Astım problemi olanlarda soğuk algınlığı astım ataklarını tetikleyebilir.

Göğüs enfeksiyonu: Virüsler bronşite yol açabilir. Nefes darlığı, öksürük, balgamlı öksürük belirtiler arasındadır.

Step enfeksiyonu: Boğaz gelişim gösteren bir enfeksiyon türüdür. Öksürük ve boğaz ağrısı en önemli belirtileridir.

 

BÖLÜM 4
Soğuk Algınlığı İçin Hangi Doktora/Bölüme Gidilir?

Soğuk algınlığı için Aile Hekimlerine, Dahiliye bölüme başvurulabilir. Çocuklarda gelişen soğuk algınlığı için Çocuk Hastalıkları Uzmanlığına başvurulabilir. 

BÖLÜM 5
Soğuk Algınlığı Tedavisi

Soğuk algınlığının basit bazı tedavilerle belirtilerini hafifletmek mümkün olsa da hastalık kısa süre içinde ve tamamen geçmez. Dinlenmek, bol sıvı tüketmek, bazı bitkilerden yardım almak hastanın kendini daha iyi hissetmesini sağlar. 

BÖLÜM 6
Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

Adaçayı: Soğuk algınlığı sebebiyle yaşanan boğaz ağrısı ve diğer belirtileri hafifletmek için kullanılabilir.

Nane: Mentol etkisi olan nane bu özelliği sayesinde soğuk algınlığı tedavisinde etkilidir. Balgamı yumuşatır ve boğazda oluşan tahrişin hafiflemesini sağlar.

Okaliptüs: Şurup, öksürük ilaçları gibi soğuk algınlığı için geliştirilmiş ilaçlarda kullanılan bir bitkidir. Burun tıkanıklığını hafifletmek mukusu gevşetmek için bitkiden yararlanılabilir.

Isırgan otu: Doğal besinler içeren okaliptüs vücudun nemli kalmasını sağlayarak toksinlerin atılmasını kolaylaştırır. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirici etkisi vardır. Bu özellikelri sayesinde soğuk algınlığı belirtilerini hafifletmek için kullanılabilir.

Zencefil: Balgam söktürücü etkisi olan zencefil soğuk algınlığı ve grip tedavisinde alternatif olarak kullanılabilir.

Bal: Boğaz tahrişini yumuşatıcı etkisi olan bal doğal bir antibiyotiktir. İyileşme sürecini hızlandırır. Soğuk algınlığına sebep olan virüslerin ortadan kalkmasını sağlar.

Sarımsak: Antibakteriyel ve antiviral etkisi olan sarımsak soğuk algınlığı belirtilerini hafifletmek için faydalıdır. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek solunum yolu rahatsızlıklarına karşı iyi gelir.

Elma sirkesi: Soğuk algınlığına karşı koruyucu olan elma sirkesi gelişen hastalığın belirtilerini hafifletir.

Ekinezya: Soğuk algınlığına yakalanmamak için kullanılabilecek bitki oluşan hastalığın belirtilerini de hafifletici etkiye sahiptir.

Civanperçemi: Soğuk algınlığı belirtilerini hafifletmek, hastalığın iyileşme sürecini hızlandırmak için kullanılabilir. 

Tavuk suyu: Çoğu temel besini içeren tavuk suyu antioksidan içeriğiyle soğuk algınlığında kısa sürede iyileşmeyi sağlar.

Tüm bunların haricinde C, D vitamini ve sıvı alımını arttırmak soğuk algınlığı tedavisinde oldukça faydalıdır. 

 

 

Bu İçeriğe Tepki Ver

1
Bravo
0
Sevdim!
0
Çok iyi!
0
Hoş değil!
0
Yok artık!
0
Kızgın:!
0
Çok acı!

Üyelerimizin Yorumları

Yazar Bilgisi

Güneş Yanığı
Prosopagnozi (Yüz Körlüğü)
Göz Tansiyonu
Menisküs
Fıtık
Diyabet
Sinüzit
Klamidya