Perikoronitis

Perikoronitis

Perikoronitis alt çenenin en sonunda bulunan yirmi yaş dişlerinin üzerini örten dişetinin enfeksiyonu anlamına gelmektedir. Tam olarak sürememiş yirmi yaş dişlerinin üzerinde dişin üzerini tamamen veya yarım şapka şeklinde örten dişetinde çeşitli nedenlerle enfeksiyon oluşabilir ve bunun sonucunda hastada şişlik, kızarıklık, ağrı gibi şikayetler meydana gelebilir. Oluşan bu şikayetler kendiliğinden birkaç gün içerisinde geçebileceği gibi hastada ateşe ve halsizliğe sebep olabilecek düzeylere de gelebilir hatta hasta bazı durumlarda ağzını açamayacak hale gelebilir. Ağrının mutlaka alt çenede sınırlı kalması beklenmez, bazen kulağa ve üst çeneye yansıyan ağrılar da oluşabilir. Zaman zaman hafifleyen ağrı özellikle gece saat 03.00 yakınlarında hastayı uykudan uyandıracak düzeye çıkabilir. Bundan dolayı alt çenede en arka bölgede hissedilen ağrılarda hasta gecikmeden mutlaka diş hekimine başvurmalı ve gerekli tedavi prosedürü diş hekimi tarafından uygulanmalıdır.

BÖLÜM 1
Perikoronitis Belirtileri

Perikoronitis Belirtileri

Ağrı: Perikoronitisin en önemli belirtilerinden bir tanesidir. Erken evrede düşük düzeyde başlayan ağrı enfeksiyon ortadan kalkmazsa oldukça şiddetli hale gelebilir. Ağrı daha çok zonklama tarzındadır ve sürekli devam eder. Alt çenede en arka bölgede olabileceği gibi kulağa ve üst çeneye yansıyan ağrılar da oluşabilir. Arka bölgede ısırma hareketi yapılırsa ısırmayla birlikte ani çok şiddetli ağrılar oluşabilir. Gece saatlerinde ağrının şiddetinin artması olasıdır.

 

Şişlik: Hastada oluşan enfeksiyona bağlı olarak bölgede şişlik ve ona eşlik eden kızarıklık görülebilir. Genellikle şişlik çok geride olduğu için hasta tarafından farkedilemez. Ağız dışında şişlik nadir görülür. Çok şiddetli olgularda ağız içi şişliğe eşlik eden lenf bezleri şişlikleri de görülebilir.

 

Ağız açmada kısıtlık: Hastalarda meydana gelen şişlik ve ağrı şikayetine bağlı olarak ilerlemiş olgularda hastalarda ağız açma kısıtlılığı görülebilmektedir.

 

Ateş ve Halsizlik: Genellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde görülür. Savunmanın zayıf kalması ve perikoronitisin ağır seyirli ilerlemesi ateş, halsizlik hatta iştahsızlığa sebep olabilir.

BÖLÜM 2
Perikoronitis nedenleri

Yarım gömülü yirmi yaş dişleri:  Yirmi yaş dişlerinin sürmesi sırasında bir kısmının ağız içine ulaşması bir kısmının ise kemik içerisinde kalması perikoronitisin en büyük etkenidir. Dişin üzerini şapka şeklinde örten dişeti ile diş arasına gıda artıklarının birikmesi üst çenedeki dişlerin dişeti üzerinde oluşturduğu travma perikoronitisi tetikleyen en önemli nedenlerdir.

 

Düşük bağışıklık sistemi: Bazı durumlarda bağışıklık sisteminin düşmesiyle birlikte yirmi yaş dişi üzerindeki dişeti de etkilenir ve perikoronitis oluşabilir. Bu genelde uzun süren ve ağır seyirli gribal enfeksiyonlar ve diğer viral hastalıklarla beraber görülür. Hastalık geçtikten sonra perikoronitisin de gerilemesi beklenir.

BÖLÜM 3
Perikoronitisin Tedavisi

Antibiyotik kullanımı: Hastada aktif enfeksiyon ve ateş, halsizlik, ağız açmada kısıtlılık gibi problemler varsa tedavinin temelini oluşturur. Sayılan durumlar varlığında antibiyotik kullanımı yapılmadan tedaviye başlanılmaz ancak antibiyotik tek başına tedavi yaklaşımı olamaz.

Ağrı kesicilerin kullanımı: Hastalığın tedavisinden çok semptomları gidermeye yönelik olarak ağrı kesiciler kullanılabilir. 

Operkulektomi operasyonu: Operkulektomi operasyonu yarı gömülü yirmi yaş dişlerinin üzerinde bulunan dişetinin ortamdan uzaklaştırılmasını içerir. Dişeti koter yardımıyla yakılarak (kanamayı azaltmak için) veya bistüri yoluyla kesilerek uzaklaştırılır. Bu tedavi genellikle başarılı olur ancak bazı durumlarda dişeti tekrar uzayarak perikoronitise sebep olabilir.

Etken dişin çekilmesi: Yarı gömülü yirmi yaş dişinin çekilmesiyle dişeti oluşan boşluğu kapatır ve perikoronitis tamamen ortadan kalkar. Operkulektomi ile düzelmeyen dişlerde tek tedavi seçeneğidir. Uzun sürede başarı şansı en yüksek tedavidir.

BÖLÜM 4
Perikoronitisin Önlenmesi

Yirmi yaş dişlerinin alınması:  Özellikle yarı gömülü halde bulunan yirmi yaş dişleri sürdükten bir süre sonra alındığında perikoronitis oluşma olasılığı ortadan kaldırılmış olur. Kök oluşumunun 2/3 lük kısmının tamamlandığı durumlar yirmi yaş dişlerinin çekimine en uygun durumlardır. 

Düzenli ve doğru diş fırçalama: Düzenli ve doğru diş fırçalayarak perikoronitis oluşma ihtimali azaltılabilir ancak etken ortadan kalkmadığı sürece fırçalama önlem amacıyla tek başına yeterli değildir.

Düzenli diş hekimi kontrolü: Diş hekimine yapılan düzenli ziyaretlerle yirmi yaş dişlerinin konumu ve sağlığı değerlendirilerek erken aşamada yapılan tedaviler perikoronitis oluşumunu önler. Sağlıklı bir birey mutlaka 6 ayda bir defa diş hekimi kontrollerine gitmelidir.

Bu İçeriğe Tepki Ver

0
Bravo
0
Sevdim!
0
Çok iyi!
0
Hoş değil!
0
Yok artık!
0
Kızgın:!
0
Çok acı!

Üyelerimizin Yorumları

Yazar Bilgisi

Güneş Yanığı
Prosopagnozi (Yüz Körlüğü)
Göz Tansiyonu
Menisküs
Fıtık
Diyabet
Sinüzit
Klamidya