Minimalizm
Sadecilik olarak da bilinen bu kavram özellikle modern sanat ve müzik alanlarında 1960'lı yıllardan bugüne son zamanlarda oldukça yaygınlaşmış bir akımdır.
Bu görüşün çıkış noktası; soyut dışavurumculuğun şekil ve duyguya verdiği aşırı öneme karşı tepki göstermek olmuştur. Minimalizmde önemli olan şey bir nesnenin nesne olma özelliğidir.
Sadelik ve nesnelliğin ön planda olduğu bu görüş; fazlalıklardan arınarak hayatı yalın şekilde yaşamak amacı güden bir yaşam felsefesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
İnsan hayatında yer alan herşey bir amaca hizmet etmelidir gereğinden fazla ya da belli bir amaca hizmet etmeyen hiçbirşeyin minimalizmde yeri yoktur.
BÖLÜM 1Minimalizmin Temsilcileri
Melodilerde sadeliğin ve sık tekrarların ön plana çıktığı görüşün ünlü bestecileri arasında; John Adams, Yann Tiersen, Phlip Glass gibi isimler bulunmaktadır. Minimalist sanat akımının önemli temsilcileri arasında; Sol LeWitt, Carl Andre, Robert Morris, Donald Judd bulunmaktadır.
Günümüzde yaşanan ekonomik ve sosyal gelişmeler; toplumları tüketim çılgınlığına sürüklemekte, gereğinden ve ihtiyaçtan fazla satın alma ve sahip olma güdüsüne itmektedir. Bu noktada minimalizm insanlara sade ancak basit olmayan, yalın ancak sıradan olmayan bir güzellik anlayışı vaadetmektedir.
BÖLÜM 2Minimalist İnsan
Minimalist olmak yalnızca birkaç parça eşya ile yaşam sürdürmek anlamına gelmemektedir. Minimalist insan; gereksiz düşüncelerden, gereğinden fazla insandan,aşırıya kaçan alışkanlıklardan, kısacası maddi ya da manevi tüm aşırılıklardan kaçınmak anlamına gelmektedir.
insan hayatında yer alan fayda sağlamayan kişi ya da kişiler, enerji düşüren düşünceler, dolayısıyla fazlalıklardan kaynaklanan eksiklikler insanı mutsuz kılmakta ve hatta hayattan zevk almayacak duruma getirmektedir.
Minimalizme göre, insanlar basit ve sade yaşadıkça kendini daha özgür hissedecektir. Kapitalizm karşıtı olan bu akımda tüketim odaklı yaşam biçimi tamamen rededilmektedir.
Tüketim çılgınlığı ve doyumsuzluk bilinci daha çok kazanma ve alma hırsı yaratarak insanları huzurlu yaşamdan uzaklaştırarak yalnızca tek bir amaca yöneltmekte, kendini daha iyi hissedeceği alanlara kanalize etmesine ya da hobiler edinmesine de engel teşkil etmektedir.
Minimalist insanın hayat felsefesi; "ne kadar az ise o kadar çok" olarak tanımlanabilir.
Bu görüşten hareketle, bu tarz yaşamı benimseyen insanlar; ilerde ihtiyacı olacağını düşündüğü herhangi bir şeyi satın almamakta ya da ilerde bellki ihtiyacı olacağı kimseyi hayatında barındırmamaktadır.
Minimal yaşayan insanlar herhangi birşey satın alacaksa bile ucuz olanı değil, uzun yıllar kullanılabilecek kalitede olanları satın almayı tercih etmektedirler. Dolayısıyla az ve öz eşya anlayışını benimsemektedirler.
Kısacası; minimalist yaşayan insanlar gereksiz hiç bir şeyi ya da hiç kimseyi hayatına yük etmemeyi tercih etmektedirler. Burada amaç içe dönme ya da para harcamayı istememek değil, aksine iç huzur ve para yönetimi sağlayarak daha faydalı yerlerde kullanmaya olanak tanımaktır.
Minimalizm yalnızca satın almamayı ifade etmemekte, ayrıca yaşam alanındaki işe yaramayan ya da bir amaca hizmet etmeyen eşya ya da eşyaları da gözden geçirerek temizlemek anlamına da gelmektedir. Burada temizlemekten kastedilen atmak değil, ihtiyacı olanlara bunları vermek, fayda sağlanmasına da vesile olmaktır.