Major Depresif Bozukluk

Major Depresif Bozukluk

Major Depresif Bozukluk (MDB) uzun süren depresif ruh haliyle birlikte herhangi bir aktiviteyi yapma konusunda isteksizlik ya da hemen hemen hiçbir aktiviteden zevk alamama (anhedonia) durumudur. MDB'li çocuklar veya ergenler bu belirtileri üzgün olmak yerine sürekli sinirli ruh hali olarak yaşayabilirler. 

BÖLÜM 1
Açıklama ve Belirtiler

Açıklama ve Belirtiler

Major Depresif Bozukluk, bireyin yaşam kalitesini derinden etkileyen ciddi bir zihinsel rahatsızlıktır. Sıradan moral bozukluğu veya hüzün halinin aksine MDB, uzun süreli kasvet ve umutsuzluk dönemleri yaşatır. Eskiden keyifli gelen aktivitelerden ve ilişkilerden alınan zevki ciddi ölçüde azaltır. Depresif dönemlerin açıkça acı verici bir olay tarafından tetiklendiği zamanlar olsa da MDB spesifik bir stres etkeni olmadan da gelişebilir. Yapılan araştırmalara göre depresyonun ilk evresinde belli uyarıcılara karşı geliştirilmiş bir tepki olarak kabul edilebilir de olsa sonraki aşamalar hastayı net bir sebep yokken bile umutsuzluk durumuna itmeye daha müsaittir.

Major depresyondan muzdarip birisi için işle ilgili görevler veya ebeveynlik yapmak gibi sorumluluklar oldukça külfetlidir. Zihinsel verimlilik ve hafıza olumsuz etkilenmiştir, en basit görevler bile yorucu ve itici görünmektedir. Cinsel ilgi azalır. MDB'li birçok kişi kendisini cinsel veya sosyal faaliyetlerden geri çeker. Lezzetli bir yemek, deliksiz bir uyku gibi küçük şeylerin tadını çıkarma becerisi zayıflamıştır. 

Major Depresif Bozukluğa sahip bazı kişiler için hissedilen acı çekilmez hale gelir. Bazen o kadar dayanılmaz hale gelir ki hasta intiharı tek seçenek olarak görmeye başlayabilir. Major Depresyon tüm zihinsel rahatsızlıkların içinde en yüksek ölüm oranına sahip hastalıktır.

Nedenleri

MDB görece yaygın bir zihinsel hastalık olduğundan bilim adamları ve uzmanlar MDB'nin altında yatan sebepleri bulabilmek için çeşitli araştırmalar yapmışlardır. Genellikle 3 tür neden tanımlanır: İntrapsişik, Çevresel ve Biyolojik nedenler.

BÖLÜM 2
İntrapsişik Nedenler

İntrapsişik Nedenler

Sigmund Freud, zihinsel rahatsızlıkların nedenini çocuklukta meydana gelen intrapsişik (zihin içinde oluşan) çatışmalara bağladığından çok sayıda teorisyen MDB'nin ortaya çıkışının yaşanan olumsuz olayları içselleştirme eğiliminden kaynaklandığını ileri sürmüştür. Bilişsel davranışsal tedavi modellerinin varsayımına göre bir kişinin yaşanan olayları yorumlama tavrı, olayın kendisinden ziyade depresyonun kişiyi doldurması kaynaklı gelişir. 

Bazı insanlar olumlu gelişmeleri dış etkenlere bağlarken olumsuz gelişmeler için kendilerini suçlarlar. Bunun sonucunda haksız, suçlu ve depresif hisler ortaya çıkabilir. Güzel maaş veren bir işe girdiğinde bunu iyi şansa bağlayıp da işten çıkarıldığında kendisini suçlaması buna bir örnektir. Kişi, böyle bir düşünce tarzını alışkanlığa çevirirse bir yerden sonra kendisini işe yaramaz ve değersiz hissetmeye başlayacaktır.

Kişilerin, bu düşünce kalıplarını ebeveynlerinden veya diğer aile üyelerinden almaları görülen şeydir.

BÖLÜM 3
Çevresel Nedenler

Çevresel Nedenler

Major Depresif Bozukluğun "çevresel sebepler" teorileri, dış olayların depresyonun tetiklenmesindeki rolünü vurgulamaktadır. Bu perspektife göre insanları depresyona sürükleyen şey değişmesi çok zor veya imkansız olan talihsiz koşullardır. Bazı durumlarda kişisel kayıplar veya çevresel problemler depresyonu tetikleyebilmektedir. Ayrıca düşük sosyoekonomik statü, cinsiyet veya ırk hedefli baskı, hoş olmayan veya rahatsız edici ilişkiler gibi olayların da depresyonun ortaya çıkmasında ciddi etkileri vardır.

BÖLÜM 4
Biyolojik Nedenler

Biyolojik Nedenler

Son yıllarda araştırmacılar Major Depresyon hastası çocuk ve yetişkinlerin beyinlerinin nöroendokrin sistemlerinde, nörotransmiterlerde ve nöroanatomilerinde çok sayıda anormallik; ve buna bağlı olarak da MDB'ye yol açan genetik faktörler için güçlü kanıtlar bulmuşlardır. İnsanlarda "savaş ya da kaç" tepkisi ile ilgili bir hormon olan kortizol seviyeleri uzun zamandır olası depresyon sinyalleri kabul edilerek incelenmiştir. Birçok yetişkinde, kişi akut atak geçirirken kortizol seviyelerinin yükseldiği, atak geçerken seviyelerin normale döndüğü gözlemlenmiştir. 

Daha yüksek kortizol seviyesinin, depresyonun daha şiddetli geçmesi ve nüks etme ihtimallerini artırması bulgularına rağmen çocuklar ve ergenler üzerinde yapılan gözlemlerde kortizol seviyesi sonuçları tutarsızlık göstermiştir. 

Tüm bu araştırmalara sonuç olarak araştırmacılar, 2002 yılından beri kortizol seviyelerini MDB tanısı koyabilmek için yeteri kadar güvenilir bir sinyal olarak görmemektedirler. 

BÖLÜM 5
Semptomlar

Semptomlar
  • Günün büyük çoğunluğunda rahatsız ruh hali (üzgün, umutsuz, cesareti kırılmış)
  • Faaliyetlerden zevk alamama ve isteksizlik
  • Hergün farklı iştah hali. Bu durum kişi için ya kilo almayla ya da vücut ağırlığının 5%'i kadar kilo kaybetmeyle sonuçlanır. Bu semptom çocuklarda büyümesine göre normal sayılacak kilo alımını gerçekleştirememesi olarak görülmektedir.
  • İnsomnia (Gece bir anda uyanıp tekrar uykuya dalamama, veya sabah aşırı erken uyanma durumu)
  • Hypersomnia (Normalden çok fazla uyuma durumu)
  • Psikomotor gecikme (Yavaş düşünme, konuşma ve vücut hareketleri)
  • Küçük ve önemsiz başırısızlıkların arkasından gelen suçluluk duygusu veya değersizlik hissi
  • Net düşünme, karar verme ve konsantrasyon problemleri
  • Sürekli ölüm ve intiharla ilgili düşünceler, veya intihar girşiminde bulunmak

Bu İçeriğe Tepki Ver

0
Bravo
0
Sevdim!
0
Çok iyi!
0
Hoş değil!
0
Yok artık!
0
Kızgın:!
0
Çok acı!

Üyelerimizin Yorumları

Yazar Bilgisi

Güneş Yanığı
Prosopagnozi (Yüz Körlüğü)
Göz Tansiyonu
Menisküs
Fıtık
Diyabet
Sinüzit
Klamidya