İdeoloji

İdeoloji

  İdeoloji, sosyal davranışlar ve sosyal sistemler üzerine oluşturulmuş düşünceler bütününe verilen addır. Siyasal çalışmalarda kullanılışı Fransız Devrimi’nden sonra yaygınlık kazanmıştır. İdeoloji dediğimiz düşünce ve varsayımlar siyasette doktrin olarak adlandırılmaktadır.

BÖLÜM 1
Siyasi İdeoloji

  Siyasi ideoloji, dünyadaki siyasi sistemlerde, mevcut olan, geçmişte kalan ve gelecekte olası olan durumlar hakkındaki doktrinsel varsayımlar ve düşünceler bütünüdür. Siyasi ideolojilerin genellikle Marksizm/Leninizm gibi yaygın felsefeye sahip sistemler olduğu düşünülür fakat, milliyetçilik de bir ideoloji sayılmaktadır. Siyasi ideolojiler bir anlamda da dış politika analistlerinin uzun vadeli olarak adlandırdıkları hedefleri koşullandırmaya yönelik çalışan sistemlerdir. Buradan siyasi ideolojilerin öngörücü ve kural koyucu olduklarını söyleyebiliriz. 

BÖLÜM 2
Çatışma Kaynağı Olarak İdeoloji

  İdeolojiler uluslararası ilişkilerde birer çatışma kaynağıdır. İdeolojik çatışmalar taraf topluluklar veya ülkeler arasında şiddet, uzlaşma konusunda isteksiz davranma, bütünü ele geçirme eğilimi göstermektedir. Bu ideolojik çatışmaya en iyi örnek Arap-İsrail çatışmasıdır. Rİchard Rosecrance, 1740’tan itibaren dokuz adet Avrupa ülkesi üzerine yaptığı çalışmasında dört sistemin ideolojik çatışma içerdiğini belirtmiştir.  

BÖLÜM 3
Kabiliyet Kaynağı Olarak İdeoloji

İdeolojiler; 

  1. Uluslararası ilişkilerde kabiliyet kaynağıdır; güç ile ideolojiyi ayıran gerçekçi geleneğe göre ideolojinin olası bir güç kaynağı olması görmezden gelinmiştir. İdeoloji, Speigel’in güdüsel hareket dediği güce katkı sağlamaktadır. Gerekli ve yeterli koşulların oluşmamış olması durumunda bile, aktif ve müdahaleci bir dış politika izlemek için yoğun bir ideolojik tutum gerekmektedir. Bu yoğun ideolojik tutum ise tabi ki kendini üstünü görme şeklinde olmalıdır.  
  2. Devlet içerisinde kabiliyet kaynağıdır; bu içeriden başlayarak dışarıya yayılan bir tutum olarak değerlendirilebilir. Devletler, içlerinde yaşadıkları inançlarının ve değerlerinin özellikle bir yansıması olarak uluslararası sisteme de bu ideolojiyi yansıtırlar.

BÖLÜM 4
Karizmatik Liderlik ve İdeoloji

  Karizmatik liderliğin de bir ideolojik zemini bulunmaktadır. Karizmatik lider diyebileceğimiz bir liderin güç ve nüfuz elde etmesindeki en önemli nokta, belirli bir sınıfa veya halka ait olan istekler veya tutumları kendi kişiliğiyle yansıtmasıdır. Yirminci yüzyıl karizmatik liderlerine örnek olarak Lenin, Gandhi, Mandela, Mao verilebilir. 

Karizmanın Rutinleşmesi: Liderin benimsediği ilkelerin ve uygulamaların, İdeolojik geleneğin parçası haline gelecek şekilde, liderin hayatı boyunca sürekliliğini devam ettirmesi ile gerçekleşen durumdur. 

BÖLÜM 5
Bakış Açısı Olarak İdeoloji

  İdeolojiler, bireysel veya toplu olarak bir konuya farklı bakma şekilleridir. Burada entelektüel bakış açıları ön plana çıkmaktadır. Mckinlay ve Little’ın ideolojiye yaklaşımları bu şekildedir ve buna göre, 1986 yılında, olması gereken üç tip belirlemişlerdir bunlar; liberalizm, sosyalizm, realizmdir. Gilpin de aynı üç tipi siyasi iktisat üzerine yazarken belirlemiştir. Son dönemlere gelindiğinde ise Dünya toplumu bakış açısı daha popülerdir. Bu kullanımda ideoloji kelimesi yerine perspektif daha uygun olmaktadır. Buna göre ideoloji, siyasete hem içeriden hem de dışarıdan bakma şekli olarak yansımaktadır. Dünya toplumu perspektifi olarak ideoloji tam da bu ayrımı yok etmenin bir yolu olarak görülmektedir fakat burada karşılıklı bir kavram bağımlığı söz konusudur. 

BÖLÜM 6
Siyaset Yapıcılığı ve İdeoloji

  İdeoloji siyasette kullanıldığında çok daha sübjektif bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Siyaset yapanlar tarafından farklı çevrelere verdikleri farklı tepkiler haline dönüşmektedir. Bir durumun tanımlanma sürecinde, siyasi süreçler üzerinde ideolojik etkiler gözlemlenir. Bu ideolojik etkiler bireysellikten öteye geçerek genelleştiğinde ve belirli çalışma alanlarına yansıyan kararlara dönüştüğünde bireyler veya gruplar arasındaki farklılıklar gündeme gelebilmektedir. Siyasi platformlarda birer tartışma konusu olabilen ideolojiler, uzun vadede siyasi hedefleri etkileyen birer bakış açısı olabilmektedir. İdeolojik etkiler, entelektüel bir moda ürünü olmasının yanında, toplumsallaşma etkilerinin de birer sonucudur. Toplumsallaşma ailede başlamaktadır ve bütün toplumsal sistemlerde mevcut olan bireyin toplumla bütünleşme sürecidir. Siyasi sosyoloji, ideolojik unsurların oluşumunda ve korunmasında toplumsallaşmanın rolünü incelemiş ve totaliter sistemlerde yoğunlaşmıştır fakat, totaliter sistemler genel eğilimler söz konusu olduğunda uçuk bir örnek olarak kalmaktadır. 

Bu İçeriğe Tepki Ver

0
Bravo
0
Sevdim!
0
Çok iyi!
0
Hoş değil!
0
Yok artık!
0
Kızgın:!
0
Çok acı!

Üyelerimizin Yorumları

Yazar Bilgisi

avatar
Editör
Satrancın Tarihi
İletişim
Satranç
Sinirbilim
Gitar
Özgürlük Anıtı
Kriptoloji (Şifre Bilimi)