Diş Taşı
Diş taşı ağız içerisinde bulunan bakteri plaklarının tükürük içerisindeki mineraller sayesinde çökelmesiyle oluşan sert yapılardır. Diş taşları dişlerin ağız içerisinde görünen kısımlarına yapışabileceği gibi dişlerin ağız ortamında görülmeyen köklerine de yapışabilmektedir. Bundan dolayı temizlenmesi ve ortadan kaldırılması için profesyonel tedaviye ihtiyaç vardır. Oluşmuş diş taşları evde farklı yöntemlerle kendiliğinden geçmez ve azaltılamaz.
Diş taşlarının temel kaynağı bakteri plaklarıdır. Bakteri plağının ise fırçalama ile yapısı bozulabilir ve bu şekilde olgunlaşması önlenebilir. Bundan dolayı oluşmadan önce diş taşları fırçalama sayesinde engellenebilir ya da oluşumu yavaşlatılabilir. Aksi düşünüldüğünde diş fırçalama alışkanlığı kötü olan bireylerde plak oluşacak ve zamanla temizlenmediği için olgunlaşacak ve büyüyecektir. Daha sonra tükürük içerisindeki mineraller sayesinde çökelecek ve sertleşecektir.
Oluşan diş taşları diş yüzeylerine göre daha pürüzlü bir yapıya sahip oldukları için plak tutunması için de daha elverişli ortam oluşturur. Bu da demek oluyor ki ne kadar çok plak sertleşip taş oluşursa yine o kadar çok plak buraya tutunmak için elverişli ortam elde edecek ve kısır bir döngüyü başlatacaktır.
BÖLÜM 1Diş Taşının Çeşitleri
Diş taşları ağız içerisindeki konumlarına göre değerlendirildiklerinde ikiye ayrılırlar. Bunlar ağızda görünen ve mine yüzeylerine tutunan supragingival(diş eti üzerindeki) diş taşları ve ağız içerisinde görülmeyen ve kök yüzeyine tutunan subgingival(diş eti altındaki) diş taşlarıdır. Bu taşların özelliklerinden bahsedecek olursak;
Supragingival Diş Taşı: Bu diş taşları ağız içerisinde diş etlerinin üst kısmında yer alan ve gözle bakıldığında görünen diş taşlarıdır. Tükürüğün içeriğine ve yeme içme alışkanlıklarına göre renk özellikleri değişim gösterebilmektedir. Çok fazla sigara içen bireylerde supragingival diş taşları kahverengi ve siyah tonlarında renklenebilmektedirler. Ancak genellikle beyaz ile sarı arasındaki renk tonlarında bulunurlar. Supragingival diş taşları ağız içerisinde göründükleri için estetik olarak hastayı rahatsız edecek durumdadırlar.
Subgingival Diş Taşı: Bu diş taşları dişlerin kök yüzeylerine tutunan ağız içerisinde gözle bakıldığında görülmeyen hekim tarafından çıkartıldığında görülen diş taşlarıdır. Bu taşların içeriğinin kaynağı diş eti ile diş arasında bulunan diş eti oluğu sıvısıdır. Dişler ile diş eti arasında bulunan oluklarda sıvı üretilir ve bu sıvının ismi diş eti oluğu sıvısıdır.
Subgingival diş taşları daha çok siyah ve diğer koyu renklerde olurlar. Diş yüzeyinden uzaklaştırılması daha zordur çünkü dişe hem daha sıkı yapışırlar hem de görülmeleri imkansız olduğu için çıkartılması hekim tecrübesi gerektirir.Subgingival diş taşları oluştuktan sonra ağız ortamından uzaklaştırılmazsa uzun vadede bu taşlar büyüyerek diş eti çekilmelerine ve kemik kayıplarına sebep olacaktır. Bu da dişlerin kaybına kadar giden olaylar döngüsünü başlatacaktır.
BÖLÜM 2Diş Taşları Nasıl Temizlenir?
Diş taşlarının oluşumunu engellemek adına veya diş taşlarının temizlenmesi adına oldukça fazla bilgi kirliliği vardır. Diş taşları evde hazırlanan çeşitli karışımlar ile veya kimyasallar ile temizlenemez ve oluşmuş diş taşlarının artması önlenemez. Oluşmuş bir diş taşı yalnızca hekim tarafından ağız ortamından uzaklaştırılabilir ve diş sağlığı yerine getirilebilir. Diş taşlarının temizlenmesi kişiden kişiye değişebileceği gibi genelde genç ve ağız hijyeni iyi olan hastalarda tek seans yeterli olabilmketedir.
Scaler ile temizlik: Scaler denilen el aletleri iki ucu da kanca şekline benzeyen ve kesici kenarlara sahip olan aletlerdir. Bu aletler yardımıyle ağız otamında görülen supragingival diş taşları temizlenebilmektedir. Tutup çekme hareketi esasıyla çalışır. Genelde diş etlerinde çok fazla ödem ve hasasiyet yoksa hastalara anestezi yapmaya gerek kalmaz.
Küret ile temizlik: Küretler scaler a göre daha özel olarak hazırlanmış ve diş etinin altında kök yüzeyinde çalışmaya yarayan aletlerdir. Küretler genellikle diş etlerinin altında fazlaca diş taşı ve yumuşak eklenti bulunan hastalarda derin temizlik yapmak için kullanılır. Yine çoğu hasta küretle temizlik esnasında acı duymasa bile bazı hastalarda anestezi altında küret kullanımı yapılabilmektedir.
Kavitron ile temizlik: Kavitron denilen cihazlar uçları kesici yüzeylere sahip ve çok yüksek titreşimlerle çalışan(sonik ve ultrasonik) aletlerdir. Diş taşı temizliği esnasında yüksek titreşimi sayesinde diş taşlarını daha kısa sürede uzaklaştırabilmektedir. Bu esnada diş ile sürtünmesine bağlı ortaya çıkacak ısıyı azaltmak için su ile kullanılması gerekmektedir. Ultrasonik aletlerde dikkat edilecek husus hastada kalp pili gibi ultrasoniklerden etkilenecek cihazların bulunmamasıdır.
BÖLÜM 3Diş Taşı Nasıl Önlenir?
Düzenli ve doğru diş fırçalama: Dişler sabah kahvaltı sonrası ve gece uyumadan önce olmak üzere günde 2 defa fırçalanmalıdır.(Gün ortasında da fırçalanmasında fayda vardır) Fırçalamanın zamanı ve şekli diş ve diş eti sağlığı açısından oldukça önem taşımaktadır. Dişler fırçalanırken diş fırçası yatay hareketlerle kullanılmamalıdır. Birçok insan yatay hareketlerle diş fırçalaması yaptığı için mevcut plaklar uzaklaştırılamaz ve fırçalamanın etkinliği oldukça azalır. Dişler daima diş etlerinden dişe doğru süpürme yapar tarzda fırçalanmalıdır. Bakteri plakları en çok diş eti ile dişler arasında biriktiği için bu bölgeden uzaklaştırılmazlarsa diş taşı oluşumunu başlatacaklardır. Dikey hareketler ile fırçalama ile birlikte daireler çizecek şekilde fırçalama da diş plaklarının uzaklaştırılmasını ve diş etlerine masaj yapılmasını sağlayacaktır.
Fırçalama esnasında bir diğer önemli unsur da dişlerin yalnızca dış yüzeylerinin değil iç yüzeylerinin de fırçalanması gerektiğidir. Özellikle dişlerin dile ve damağa bakan kısımları hastalar tarafından yeterli olarak temizlenemediği için diş taşı oluşumu bu bölgelerde daha yoğun görülmektedir.
İdeal şartlarda fırçalama yapıldığında diş fırçalamaya ayrılan süre ortalama iki dakikadır. İki dakikadan daha az sürede yapılan fırçalamalar doğru fırçalama olarak düşünülemezler.
Fırça ve diş macunu seçimi de diş ve diş eti sağlığı açısından oldukça önemlidir. Diş etleri hassas ve kanamalı olan bireyler yumuşak başlı fırçalar kullanabileceği gibi sağlıklı bireyler orta sertlikte fırçalar kullanabilirler. Bununla birlikte kullanılacak olan fırçanın en önemli özelliklerinden bir tanesi fırça başının küçük olmasıdır. Aksi taktirde arka ve iç bölgelerde temizlik oldukça zorlaşacaktır. Kullanılacak fırçanın kıllarının uzunluklarının da eşit olmasına özen gösterilmelidir. Diş macunu kullanımında ise hekime danışılarak hastanın özelliklerine göre diş macunu kullanılmalıdır.
Diş ipi kullanımı: Diş ipi kullanımı özellikle dişlerin ara yüzlerinde bulunan plakları ve gıda artıklarını uzaklaştırmada oldukça etkili bir yöntemdir. Diş fırçalama ile her ne kadar güzel bir temizlik sağlansa da fırça kılları diş aralarını tam olarak temizleyemeyeceğinden dolayı diş ipi kullanımı ağız hijyeninin tamamlanmasını sağlayacaktır. Diş ipi kullanımı ile tüm dişlerin ara yüzleri temizlendiğinde plaklar uzaklaşacağı için taşlaşma meydana gelmeyecektir.
Gargaraların kullanımı: Diş hekimliğinde gargaraların kullanımı kesinlikle diş hekimi kontrolü altında yapılmalıdır. Uzun süre doktor tavisyesi olmadan kullanılan gargaralar ağız florasını bozarak ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Bazı durumlarda doktorlar kendi kararı ölçüsünde kısa sürelerle gargara kullanımını önerebilmektedir.
Düzenli hekim kontrolü: Diş hekimine yapılacak olan düzenli ziyaretler ile erken dönemde diş taşları uzaklaştırılarak daha fazla diş taşı birikiminin önüne geçilir. Böylece tedavi süresi ve maliyeti kısalmış olur.
Beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi: Sigara kullanan bireylerde ve kahve, çay gibi içecekleri tüketen insanlarda diş taşı oluşumu ve daha çok dişler üzerinde renklenmeler daha fazla görülür. Düzenli olarak sigara kullanan ve kahve, çay gibi içecekler içen hastalarda bu alışkanlıkların azaltılması renklenme ve diş taşı oluşumunun da azaltılmasını sağlayacaktır.