Ankilozan Spondilit
İltihaplı eklem romatizması hastalığının yaklaşık iki yüz farklı türü bulunmaktadır. Romatoid artirid, sedef hastalığı ve ankilozan spondilit bu türlerden bazılarıdır. Ankilozan Spondilit hastalığı çoğunlukla halk arasında "Ahmet Mete Işıkara hastalığı" ya da "Suna Pekuysal" hastalığı olarak bilinmektedir. Ankiloz, bir eklemin birleşip kaynaşması, hareket edebilme yetisini kaybetmesi; spondilit ise insan omurgasında meydana gelen iltihap anlamına gelmektedir. Dolayısıyla ankilozan spondilit hastalığının temelinde insan omurgasında yer alan eklemlerin iltihap nedeniyle hareket kabiliyetini kaybederek kaynaşarak birleşmesi durumu yatmaktadir.
BÖLÜM 1Hastalığın Teşhisinin Konulması
Hastalığın teşhisinin konulması kimi vakalarda oldukça uzun zamanlar alabilmektedir. Bu durumun sebebi olarak; teşhisin konulmasında bazı test sonuçları (MR, röntgen, CRP, sedimantasyon, HLA B 27 v.s) ile klinik muayenesinin birlikte değerlendirilmesinin zorunlu olması ve bu değerlendirmenin romatizmal hastalıklar konusunda uzman bir hekim tarafından yapılmasının zorluğu olarak değerlendirilebilmektedir.Aksi takdirde bir çok hastalık (özellikle de bel fıtığı ya da boyun fıtığı hastalıkları) ile karıştırılma ve yanlış tedavi uygulanma ihtimali oldukça yüksek bir oran olarak ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda doktorun muayene bulguları ve test sonuçlarını doğru değerlendirmesi çok büyük önem arz etmektedir.
BÖLÜM 2Hastalığın Nedenleri
Ankilozan spondilit hastalığının bilinen bir nedeni bulunmamaktadır.Hastalığın erkeklerde görülme oranı kadınlara göre 3 kat daha fazladır. Yine hastalık çok küçük yaşlardaki çocuklarda ve yetişkinlerin hemen her yaşında görülebilmektedir.Genetik faktörler hastalığı yakalanma anlamında çok büyük önem arz etmektedir. Söz konusu hastalığı taşıyanların çoğunluğunda HLA-B27 isminde bir gen bulunmaktadır. Ancak bu geni taşıyor olmak kişinin ankilozan spondilit hastası olduğuna ya da olacağına ilişkin kesin bir tıbbi kanıt olmadığı gibi genin taşınmıyor olması da hastalığa yakalanmayacağı anlamına gelmemektedir. Öte yandan sigara kullanmak ve haraketsiz bir yaşam hastalığın ilerlemesinde büyük etken olarak ortaya çıkmaktadır.
BÖLÜM 3Hastalığın Tedavisi
Ankilozan spondilitin kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Yapılan tedaviler büyük oranda hastanın ağrılarını azaltmaya ve tutulma yaşanan eklemlerin işlevlerinin artırılarak hastanın hayatına normal şekilde devam etmesine yöneliktir. Hastalığın ilerlemesi ve gösterdiği endikasyonlar her hasta için farklı farklı olabildiği için kimi hastalar için sadece egzersiz, yüzme gibi önerilerde bulunularak hasta takip edilirken kimileri açısından ağır ilaç tedavisi ve cerrahi müdahaleler gerekebilmektedir. Doktorlar tarafından önerilen egzersiz programları hem eklemlerin hareket edebilme yetisini korumaya yardımcı olurken hem de eklemlerin etrafındaki kasların güçlendirilerek sakatlanabilme ihtimallerini aza indirgemeye yarayabilmektedir.İlaç tedavisinde ise nonsteroid denilen ilaçlar kullanılmaktadır. Bu tür ilaçlar hastaların ağrılarını azaltırken eklemlerinde ki tutukluluklarını da rahatlatmaktadır. Zamanla bu ilaçların hastaya fayda sağlamamaya başladığı dönemlerde Alfa-TNF denilen biyolojik ilaçlar kullanılmaya başlanılmaktadır. Bu tür ilaçlar bir çok hasta açısından hayatı çok fazla kolaylaştırma etkisine sahip olmanın yanında "verem, mantar hastalığı v.s" gibi bazı ağır yan etkilere neden olabilmektedir. Günümüzde ankilozan spondilit hastalığı ile zamanında teşhis ve doğru tedaviyle uzun süreli normal ve rahat bir yaşam mümkün olabilmektedir.