Salvador Dali

Salvador Dali

1904-1989 yılları arasında yaşayan İspanyol sanatçı Salvador Dali, gerçeküstü eserleri ve gösterişli hayatıyla tanınmıştır. Resim, heykel, moda, kitap ve film alanında birçok eser üreten sanatçı, tuhaf kalkık bıyıklarıyla da bir tür kültürel imge haline gelmiştir.

BÖLÜM 1
Dali'nin Çocukluğu

Salvador Dali, 11 Mayıs 1904'te İspanya'nın Katalonya bölgesinde Figueres kentinde doğmuştur. Küçük yaştayken, Salvador adındaki kardeşini kaybetmiş ve kendisinin de kardeşinin, reenkarnasyona uğrayarak yeniden dünyaya gelmiş hali olduğunu iddia etmiştir. 

Sanatçı, "Salvador Dalí'nin Gizli Yaşamı"  adlı otobiyografisini yazmıştır. 5 yaşındayken kafasını yarasa tarafında ısırıldığını ve bu nedenle nekrofili tedavisi gördüğünü ifade eden hayalperest olaylar eserinde yer almaktadır. Ancak sanatçınının bu yaratıcı zihninin yanında, acı ve öfke dolu bir çocukluk geçirdiğine dair hikayeler de vardır. Dali, 16 yaşındayken annesini meme kanserinden kaybetmiştir ve bunun yansıması da ilerleyen zamanlarda eserlerinde görülmektedir.

BÖLÜM 2
Eğitim Hayatı

İspanyol sanatçının orta sınıf düzeyindeki ailesi, yaratıcılığını her daim desteklemiştir. Dekorasyon konusuna ilgisi olan annesi, çocukken Dali'yi eğiterek, yaratıcılığının gelişmesini sağlamıştır. Avukat olan babası ise oldukça sert ve disiplinli bir kişiliğe sahiptir. Ancak çocuğunun sanata olan ilgisini desteklemiş, hatta evlerinde özel bir sergi dahi düzenlemiştir. 

Gençlik yıllarında sanatçı, ilk halka açık sergisini Figueres'deki Belediye Tiyatrosu'nda düzenlemiştir. 1922'de Madrid'deki Kraliyet Sanat Akademisine giren Dali, bu sürede yapımcı Luis Buñuel, şair Federico García Lorca, mimar Le Corbusier, bilim adamı Albert Einstein ve besteci Igor Stravinsky gibi düşünürlerle de tanışmıştır.

Dalí'nin örgün eğitimi 1926'da sona ermiştir. Sanat tarihinde sözlü bir sınavla karşılaştığında, “Bu üç profesörden çok daha zekiyim ve bu nedenle onlar tarafından incelenmeyi reddediyorum” demiş ve akademiden kovulmuştur. 

Dalí'nin babası genç adamın yaratıcı çabalarını desteklemiş, ancak oğlunun sosyal normlara aldırış etmemesine tahammül edememiştir. 1929'da "Bazen Annemin Portresine Zevkle Tükürürüm" yazısının yer aldığı çizimi nedeniyle babası tarafından evinden de kovulmuştur. 

 

BÖLÜM 3
Aşk Hayatı

20'li yaşların ortasında, Dalí gerçeküstü yazar Paul Éluard'ın karısı Elena Dmitrievna Diakonova ile tanışmış ve aşık olmuştur. Gala olarak da bilinen Diakonova, Dalí için Éluard'dan ayrıldı. Çift, 1934'teki bir sivil törenle evlendi ve 1958'deki bir Katolik töreninde yeminlerini yeniledi.  Gala, Dalí'den on yaş büyüktü. Gala, Dali'nin ticari işlerini üstlenmiş hem ilham perisi hem de ömür boyu arkadaşı olmuştur.

Romantik, mistik tarzda karısının portreleri çizen Dali, hem erkek hem de kadınlara karşı cinsel ilgi duyduğunu açıklamıştır. Gala, kendisinden yaşça küçük kadınlarla birlikte olan kocasının aldatmalarını umursamamıştır.

Demans hastalığına yakalanan Gala, Dalí'ye sinir sistemine zarar veren ve çizimlerini önemli derecede etkileyen, titremelere neden olan reçetesiz ilaçlar vermeye başlamıştır. Gala, 1982 yılında 87 yaşında hayatını kaybetmiş ve bunun ardında Dali geriye kalan 7 yılını depresyonda geçirmiştir. 

Dalí ve Gala'nın hiç çocukları olmadı. Ölümlerinden kısa bir süre sonra, 1956 doğumlu bir kadın, Dalí'nin mülkünün bir bölümü için yasal haklara sahip biyolojik kızı olduğunu iddia etmiştir. 2017'de, Dalí'nin vücudu (bıyık hala sağlam halde) mezardan çıkarılıp dişlerinden ve saçlarından örnekler alınmıştır. DNA testleri kadının iddiasını reddetmiştir.

BÖLÜM 4
Gerçeküstücülük

Gerçeküstücülük

Genç bir öğrenci olarak Salvador Dalí, geleneksel gerçekçilikten kübizme kadar birçok stilde eserler üretmiştir. Ünlü olduğu gerçeküstü tarz 1920'lerin sonunda ve 1930'ların başında ortaya çıkmıştır.

Akademi'den ayrıldıktan sonra Dalí, Paris'e birkaç gezi yaptı ve Joan Miró, René Magritte, Pablo Picasso ve sembolik imgelemle deney yapan diğer sanatçılarla tanışmıştır. Dalí ayrıca Sigmund Freud'un psikanalitik teorilerini okumuş ve hayallerinden görüntüler çizmeye başlamıştır. 1927'de Dalí, gerçeküstü tarzda ilk büyük çalışması olarak kabul edilen "Apparatus and Hand" (Aparatı ve El) tamamladı.

Bir yıl sonra Dalí, 16 dakikalık "Un Chien Andalou" (Endülüs Köpeği) adlı sessiz filmde Luis Buñuel ile birlikte çalışmıştır. Parisli gerçeküstücüler, filmin cinsel ve politik imajı konusunda şaşkınlık yaşadıklarını belirtmiştir. Şair ve gerçeküstücülük hareketinin kurucusu André Breton, Dalí'yi saflarına katılmaya davet etmiştir.

Breton'un teorilerinden esinlenen Dalí, bilinçdışı aklını yaratıcı şekilde kullanmanın yollarını araştırmıştır.  "Paranoik Yaratıcı Yöntem" adıyla bir çizim yöntemi geliştirmiş ve "rüya fotoğrafları" olarak nitelediği çizimler yapmıştır. Projesindeki en ünlü eserler olarak; "Hafızanın Kalıcılığı" (1931) ve "Haşlanmış Fasulye ile Yumuşak Yapı (İç Savaşın Övgüsü)" (1936) çizimleri karşımıza çıkmaktadır.

Şöhreti arttıkça, Salvador Dalí'nin markası haline gelen kalkık bıyık da dünyada etkisini arttırmıştır. 

 

 

BÖLÜM 5
Dali ve Hitler

Dünya Savaşı'na öncülük eden yıllarda Dalí, André Breton ile kavga etmiş ve sürrealist hareketin üyeleriyle de çeşitli tartışmalar yaşamıştır. Luis Buñuel, Picasso ve Miró'dan farklı olarak Salvador Dalí, Avrupa'da faşizmin yükselişine karşı olmamıştır. 

Dali, Nazi inançlarıyla ilişki kurmadığını iddia etse de "Hitler beni en yükseğe çıkardı" demiştir. Politikaya kayıtsızlığı ve kışkırtıcı cinsel davranışları öfkeye yol açan sanatçıyı, 1934 yılında gerçeküstü ressamlar bir toplantı düzenleyerek, gruplarından resmen kovmuştur. Bunun ardından Dali, "ben gerçeküstücülüğün kendisiyim" açıklamasını yapmıştır.

 

BÖLÜM 6
ABD Yılları

ABD Yılları

Avrupalı gerçeküstücüler tarafından kovulan Dalí ve eşi Gala, reklam gösterimlerinin baskın bir izleyici kitlesi bulduğu ABD'ye gitmiştir. Burada da kışkırtıcı çalışmalarına devam eden sanatçı, 1939 yılında, Botticelli’nin "Venus" adlı eserine bir gönderme olan "Venüs'ün Rüyası” adlı eserini yapmıştır.

Dalí’nin “Venüs Rüyası” eseri, gerçeküstücülük ve Dada sanatını en çirkin yapıtı olarak temsil ediyordu. Eser, saygın Rönesans sanatından elde edilen görüntüleri kaba cinsel ve hayvan görüntüleriyle birleştirerek düzene meydan okumuş ve yerleşik sanat dünyasıyla alay etmiştir.

Dalí ve Gala, ABD'de sekiz yıl yaşadılar ve her iki kıyıda da birçok skandala karıştılar. Dalí'nin eseri, Fantastik Sanat, Dada ve Sürrealizm gibi New York'taki Modern Sanat Müzesi'nde düzenlenen önemli sergilerde yer almıştır. Ayrıca elbiseler, kravatlar, mücevherler, sahne setleri, vitrin gösterileri, dergi kapakları ve reklam görüntüleri tasarlamıştır. Dalí, Hollywood'da Hitchcock'un 1945 psikanalitik gerilim filmi "Spellbound" için de ürkütücü bir rüya sahnesi yaratmıştır.

BÖLÜM 7
Sonraki Yılları

Sonraki Yılları

Dalí ve Gala, 1948'de İspanya'ya geri dönmüştür. Dalí'nin Katalonya'daki Port Lligat'taki stüdyo evinde yaşamış, kış döneminde New York ya da Paris'e gitmişlerdir.

Gelecek otuz yıl boyunca, Dalí çeşitli araçlar ve tekniklerle deneyler yaptı. Madonna olarak karısı Gala'nın imgeleriyle mistik çarmıha gerilme sahneleri çizmiştir. Ayrıca optik illüzyonları, trompe l'oeil'i ve hologramları araştırmıştır. 

Andy Warhol (1928-1987) gibi yükselen genç sanatçılar Dalí ile övgüyle bahsetmişlerdir. Fotografik efekt kullanımının Pop Art hareketini anlattığını söylemişlerdir. Dalí'nin "Sistine Madonna" (1958) ve "Ölü Kardeşimin Portresi" (1963) resimleri, görünüşte soyut gölgeli nokta dizileriyle büyütülmüş fotoğraflara benzemektedir. Görüntüler uzaktan bakıldığında oluşur.

Bununla birlikte, birçok eleştirmen ve diğer sanatçılar Dalí'nin son dönemdeki çalışmalarını eleştirmiştir. Olgun yıllarını kitschy, tekrarlayan ve ticari projelere boğduğunu söylediler. Salvador Dalí, ciddi bir sanatçıdan çok, popüler bir kültür kişiliği olarak görülmüştür.

 

BÖLÜM 8
Dali'nin Ölümü

Salvador Dalí, 23 Ocak 1989'da kalp yetmezliğinden ölmüştür. Katalonya, İspanya'nın Figueres kentinde bulunan Dalí Tiyatro Müzesi (Teatro-Museo Dalí) sahnesinin altındaki bir mezarlığa gömülmüştür. Bir Dalí tasarımına dayanan bina, gençken eserlerini sergilediği Belediye Tiyatrosu alanında inşa edilmiştir.

Dalí Tiyatro Müzesi, sanatçının kariyerine yayılan eserler içerir. Binanın bir şaheser ve dünyanın en büyük sürrealist mimari örneği olduğu söylenmektedir.

 

Kaynaklar

Bu İçeriğe Tepki Ver

0
Bravo
0
Sevdim!
0
Çok iyi!
0
Hoş değil!
0
Yok artık!
0
Kızgın:!
0
Çok acı!

Üyelerimizin Yorumları

Yazar Bilgisi

avatar
Yazar
Aziz Sancar
Ali Atay
Frida Kahlo
Demet Akbağ
Steven Holl
Amedeo Modigliani
İvan Pavlov
Bergüzar Korel