Oğuz Atay

12 Ekim 1934 yılında Kastamonu’da doğmuştur. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmaya başladı. 1975 yılında ‘Doçent’ unvanı kazandı ve Topografya adlı mesleki kitabını yazdı.

• Tutunamayanlar (Roman)
• Tehlikeli Oyunlar (Roman)
• Korkuyu Beklerken (Hikaye)
• Bir Bilim Adamının Romanı (Roman)
• Günlük (Günlük)
• Oyunlarla Yaşayanlar (Oyun)
• Eylembilim

• Şarkılar
• Unutulan
• Tehlikeli Oyunlar’dan
• Tutunamayan
• Beni Bir Gün Unutacaksan
• Bu Ayrılığın Beni Hiç Sarsmadığı Söylenemez
• Korkuyu Beklerken
• Olric
• Beşinci Şarkı
• Birinci Şarkı
• Dördüncü Şarkı
• İkinci Şarkı
• Üçüncü Şarkı
• İthaf Ve Mukaddime

• Modernizmi esas almıştır.
• Postmodernizmin Türk edebiyatındaki öncüsüdür.
• Modern insanın bunalımı, yalnızlığı, başkaldırışı eserlerine konu olmuştur.
• İronik bir dili vardır.
• Eserlerinde diyalog, söyleşme, iç konuşma gibi çeşitli anlatıları kullanmıştır.
• Tutunamayanlar romanı ilk Postmodern romandır. Oğuz Atay bu romanıyla Trt roman ödülünü kazanmıştır.
• Tehlikeli Oyunlar, Tutunamayanlar’ın devamı niteliğindedir fakat onun kadar başarılı olmamıştır.
• Yaşarken unutulduğunu dile getiren yazar, öldükten sonra anlaşılanlardan olmuştur.

• 1970 Trt Sanat Ödülleri Yarışması - Başarı Ödülü (Tutunamayanlar)

Tutunamayanlar, Oğuz Atay’ın ilk romanıdır. Modern Türk edebiyatının önemli eserlerinden biridir. Kullanılan dil ve anlatım şekli itibariyle edebiyatta bir devrim olarak kabul edilmektedir.

Romanda Mühendis Turgut Özben yakın arkadaşı Selim Işık’ın kendisini vurduğunu gazeteden öğrenir ve bu olayın etkisinden çıkamaz. İntiharın sebebini merak eder ve araştırmaya başlar. İlk olarak Selim’in arkadaşlarıyla görüşür ve bu böyle devam eder.

Turgut Özben, bu yolda yavaş yavaş kendi benliğini tanır. O da tutunamayanlardan biridir ve evinden ayrılır, trene binip gider.

Roman, bir gecekondu mahallesinde geçer. Hikmet Benol’un eski yaşantısını terk ederek bir gecekonduya taşınmasıyla her şey başlar. Hikmet Benol bu evinde bir tiyatro oyunu yazar ve eski hayatıyla bir hesaplaşma içerisine girer.Gecekonduda durmadan oyunlar yazar ve hiçbirinin sonunu getiremez. Bütün başarısızlıklarını tekrar tekrar yaşar.

Bu hesaplaşma Hikmet Benol’un yenilgisiyle sonuçlanır. Hayatı boyunca kendini toplum tarafından anlaşılmamış, önemsenmemiş hissettiği için sesini duyurabilmenin tek yolunu böyle bulur. Gittikçe artan şizofrenisi sonunda Hikmet evinin üçüncü katından kendini atar ve ölür.