İnsomnia
İnsomnia yani; "uyuyamama sendromu" kronikleşmiş uykusuzluk durumu olarak bilinmektedir. Uykuya dalamama ve sürekli olarak uyuyamama sorunlarının yaşandığı bir durumdur. Bu hastalığı yaşayan kişiler, yatağa girdikten sonra gözlerini kapalı tutamamakta, sürekli olarak hareket halinde farklı yönlere dönerek uyumaya çalışmakta, ancak uyku durumuna geçememektedirler.
BÖLÜM 1İnsomnia Türleri
İnsomnia hastalığı 3 farklı şekillerde görülmektedir.
Bunlar; geçici insomnia, kısa süreli (akut ) insomnia ve uzun süreli (kronik) insomnia olarak sınıflandırılmaktadır.
Genellikle birkaç gece uyku uyuyamama sorunu yaşayanlar geçici bir durumla karşı karşıyayken, 1-3 hafta arasında yaşanan uyku uyuyamama sorunu, kısa süreli insomnia olarak adlandırılmaktadır. Kısa süreli insomnia, hastalık, seyahat, üzüntü, hormonal dengesizlikler ve stres sebebiyle normal değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Rutin hayata dönüldüğünde genellikle kendi kendine düzelirken, sorunun erken çözülmesi uykusuzluk durumunun devamını önleyebilmektedir.
Bu sorunun 3 haftadan daha uzun süre yaşanması ise; kronik insomnia olarak adlandırılmaktadır. Uykusuzluk durumunun düzenli olarak haftada üç veya daha fazla gecelerde yaşanması ve bu durumun aylar boyunca devam etmesi halinde; kişinin süregelen bir takım alışkanlıklarını ya da yaşam tarzını değiştirmesi zaman alabilmektedir. Kronik olarak yaşanan insomnia, kişinin ruhsal dengesini tahrip ederek, diğer psikolojik sorunlara da korunmasız hale getirmektedir. İnsomnianın tedavi süreci de kişiyi ekstra yormaktadır.
İnsomnia hastalığının diğer türleri ;
Uyku başlangıcı insomniası: Kişi kendini bitkin hissetmesine rağmen uykuya dalmada zorluk çekmesi durumudur.
Normal bir kişi, 15- 20 dakika içerisinde uykuya dalarken, bu rahatsızlık durumunda uykuya dalmak için saatlerce bekleme ve yatakta dönüp durma sorunu gözlemlenmektedir.
Uyku esnasındaki insomnia: Uyurken zorlanılan bir durumdur. Gece kısa bir an için uyanmak söz konusu ise genellikle bu durum hatırlanmamaktadır. Ancak bu sorun varsa; kişi yatağından dönerken gecenin ortasında uyanabilir veya çok erken uyanma durumuyla karşılaşılmaktadır. Dolayısıyla bu sorunu yaşayan kişiler sürekli uyuma isteği duymaktadırlar.
BÖLÜM 2İnsomnia Nedenleri
Biyolojik, sosyal ve psikolojik faktörler kişide uyku sorunlarını tetiklemekte ve sürekli kılmaktadır.
- Alkol tüketimi
- Antidepresan, uyarıcı ve bazı ilaçların kullanımı
- Vardiyalı çalışma saatleri
- Aşırı kafein tüketimi
- Anksiyete
- Stres ve buna bağlı duygu durumu değişiklikleri gibi nedenler
insomnia hastalığını tetiklemektedir.
Tüm bunların yanı sıra; düzensiz bir uyku programına sahip olmak, günün geç saatlerinde kafein içeren içecekler içmek, yatmadan evvel şekerli ya da yağlı gıdalar tüketmek ve yeterince hareket etmemek gibi yaşam alışkanlıkları da uyku problemini tetikleyen nedenlerdir.
Günümüz toplumlarının sürekli olarak internet ve sosyal medya ile olan bağımlılığı da hesaba katıldığında , uykusuzluk sorunu yaratan nedenler uzun bir liste halini almaktadır.
Kişinin uyuduğu ortam da kaliteli bir uyku için oldukça önem teşkil etmektedir. Gürültü, pencereden sızan ışık, aşırı sıcak yahut soğuk yatak odası, rahat olmayan bir yatak ya da yastık hem uykuya geçişi zorlaştırmakta, hem de zamanla insomnia rahatsızlığına neden olmaktadır.
BÖLÜM 3İnsomnia Tedavisi
Uyku alışkanlıklarını değiştirmek, stres, tıbbi durumlar veya ilaçlar gibi insomnia ile alakalı olabilecek herhangi bir konuyu ele almak birçok kişinin uyku düzenini geri kazanmaya yardımcı olmaktadır. Bu yöntemlerde sonuç alınamadığı takdirde, doktorunuz gevşeme ve uyku kalitesini arttırmaya yardımcı olmak için bilişsel davranış terapisi, ilaçlar ya da her ikisine de başvurabilmektedir.
Bilişsel davranışsal terapi; kişilerin yataklarını; uyanık kalınan, kıpırdanılan, sağa sola dönülen ve "neden uyuyamıyorum?" endişelerine kapılınan yer olarak görmelerinden daha öte, uyunan bir yer olarak görebilmelerine dair eğitimleri içermektedir. Terapi aynı zamanda insanların hayat tarzlarını ve uykuya geçmeyi zorlaştıran düşünce kalıplarını değiştirmelerine yardımcı olurken, rahatlama tekniklerini de öğrenmelerini sağlamaktadır. Terapi ile uyku problemleri %50 oranında azalmakta, insomnia belirtilerinin klinik düzeye çıkmasını da engellemektedir.
Bu tedavi yönteminin davranışsal bölümü ise iyi uyku alışkanlıkları geliştirmeye ve kaliteli uyku uyumayı engelleyen davranışlardan kaçınılmasına yardımcı olmaktadır. Bu noktada bir takım strajiler söz konusu olmaktadır:
Gevşeme Yöntemleri: Progresif kas gevşetmesi, biofeedback ve nefes egzersizlerii yatmadan önce kaygı durumunun kontrol altına alınmasında etkili yöntemlerdir. Bu yöntemler; solunum, kalp ritmi , kas gerginliği ve duygu durumunun da kontrol edilmesine yardımcı olmaktadır.
Uyku Kısıtlaması: Bu yöntem; kişinin gündüz uyumasını engelleyerek, gece uykusuna kendini daha fazla ihtiyacı olan bir duruma sokmaktadır.
Uyarıcı Kontrol Terapisi: Bu yöntem ile insomnia durumuna karşı koruyan faktörleri ortadan kaldırmaya yardımcı olmaktadır. Tutarlı ve planlı bir uyuma ve uyanma zamanı ayarlamak, gündüz uyku uyumayı önlemek ve yatağı sadece uyuma amacıyla kullanmak gibi bir takım önlemleri içermektedir.
Işık Terapisi: Çok erken uyuma ve çok erken uyanma gibi durumlarda kişinin iç saatini geri itmek için ışığın kullanıldığı bir yöntemdir.
Etki ve güvenilirliği kesin olarak kanıtlanmamış olsa da İnsomnia tedavisinde kişiler; alternatif yöntemlere de başvurmaktadır. Akupunktur, Yoga,Tai chi, meditasyon gibi yöntemlerle kişi iç dünyasına dönerek uyku sorunları ve stresle başa çıkmaya çalışmaktadır.
İnsomnia tedavisinde kullanılan ilaçlar; reçeteli uyku hapları kullanılır ancak bu ilaçlardan çoğu uzun süreli kullanım için uygun değillerdir. Zira bu uyku ilaçlaro; kişinin günlük hayatında sersemlemesine, denge kaybı yaşamasına neden oluşturabilmektedir. Bu ilaçlar doktorunuzun onayı ve reçetesi olmadan kullanılmamalı, yan etkileri ile alakalı doktorunuzdan mutlaka bilgi alınmalıdır.