Charles Dickens

Tüm zamanların en çok okunan İngiliz yazarlarından biri olan Charles Dickens; yoksulluk, işçilik ve köleliğin hassas sorunlarına değinen romanlarıyla ünlüdür. Yaşadığı dönemin cesur aydınlarından olan Dickens, İngiliz toplumunun normlarına karşı görüşlerini cesaretle dile getirmesiyle de ünlenmiştir.

Dickens'ın, çocukluğunda yaşadığı deneyimlerden ilham alarak yazdığı romanları genellikle yarı otobiyografiktir. Romanlarında yer alan karakerlerin çoğu gerçek hayatta tanıştığı ya da gördüğü kimselerdir. "David Copperfield" romanında yer alan Mr. and Mrs. Micawber karakterleri Dickens'ın kendi ebeveynleridir. Dickens'ın romanlarında yer alan karakterler genellikle kendilerine has cümleleri ve ilginç isimleriyle ünlülerdir. 20. yüzyılın en büyük ve popüler yazarlarından biri olarak gösterilen Dickens'ın en bilinen eserleri "The Tale of Two Cities", "Hard Times" ve "David Copperfield"dır.

BÖLÜM 1
Çocukluk ve Gençlik Yılları

Tam adı Charles John Huffam Dickens olan Charles Dickens, 7 Şubat 1812'de İngiltere'nin Portsea Adası'nda, John ve Elizabeth Dickens çiftinin yedinci çocuğu olarak dünyaya geldi.
Babası memur, annesi de emekli okul öğretmeniydi.
Dickens ailesi, Charles'ın doğumundan üç yıl sonra ömce Londra'ya, ardından da Chatham'a taşındı.
Dickens, henüz küçük bir çocukken "Robinson Crusoe", "The Arabian Nights" ve "Gil Blas" gibi kitaplara düşkün olan hevesli bir okuyucuydu. En sevdiği yazarlar İskoç şair Tobias Smollett ve İngiliz yazar Henry Fielding idi.
Dickens ilkokul eğitimini William Gales adlı bir adamın özel okulunda tamamladı.
1824 yılında babası John, bir fırıncıya olan borcunu ödemediği için tutuklandı. Bu olayın ardından Dickens, uzak bir akrabası olan Elizabeth Roylance'ın yanında yaşamaya başladı.
Ailesinin yanından ayrılan Dickens, okuldan ayrılıp Warren's Blacking Warehouse'da çalışmak zorunda kaldı.
Bir süre sonra babası borcunu kapatmak için gerekli parayı buldu ve hapisten çıktı. Babasının serbest kalmasının ardından bir süre daha çalışmak durumunda kalan Dickens, bir süre sonra Wellington House Academy'de eğitim almaya başladı.
Mayıs 1827'de, Ellis ve Blackmore hukuk bürosunda bir "ofis boy" olarak çalışmaya başladı. Kısa zamanda çok şey öğrenen Dickens, bir süre sonra "Doctors' Commons" olarak bilinen bir hukukçular topluluğu için serbest muhabirlik yapmaya başladı.

BÖLÜM 2
Kariyeri

Charles Dickens 1832'de, Parlamento tartışmalarını bildiren bir dergi olan “The Mirror of Parliamen”ta çalışmaya başladı. Sonrasında "Morning Chronicle"a geçti ve İngiltere'deki seçim faaliyetleri hakkında haberler yazdı.
Ertesi yıl ilk öyküsü “A Dinner at Poplar Walk”, Richard Phillips tarafından yönetilen bir yayın olan "Monthly Magazine"de yayınladı.
İki yıl sonra, "Evening Chronicle" editörü George Hogarth, yazarlığa yeni adım atmış olan Dickens'ın eskizlerine katkıda bulunmasını istedi. Charles, bu vesileyle Hogarth'ı ziyaret etmeye başladı ve ailesiyle tanıştı.
1836'da ilk derlemesi olan "Sketches by Boz"u yazan Dickens, aynı yıl edebiyat dergisi "Bentley's Miscellany" tarafından tanıtıldı ve ilk romanı "Pickwick Papers"ı kaleme aldı.
1837-39 arasında, "Oliver Twist" ve "Nicholas Nickleby's Life and Adventures" adlı iki ünlü roman daha yayınladı. Genç bir devrimci kahramanı konu eden "Oliver Twist" romanı oldukça ünlenmesini sağladı.
Dickens 1842'de ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne taşındı.
1843 - 1849 yılları arasında "A Christmas Carol", "The Chimes", ve "The Cricket on the Hearth" isimlerini taşıyan üç hikaye yayınladı.
1849 yılında "Dombey and Son" ve "The Life of Our Lord" romanlarını yayınlayan Dickens, bu eserlerinde Hıristiyanlık inancına olan yaklaşımını ele aldı.
Son romanından on sene sonra yarı otobiyografik bir roman olarak kabul edilen "David Copperfield"ı yazdı. Romanın birkaç karakteri hayatı boyunca tanıdığı insanlardan oluşuyordu.
1850 - 1859 yılları arasında haftalık bir dergi olan "Household Words"te editörlük ve yazarlık yaptı. Bu süre zarfında "Bleak House", "Hard Times", "Little Dorrit", ve "A Tale of Two Cities" gibi ünlü ve başarılı romanlar yazdı.
Oldukça üretken bir yazar olan Dickens, 1860 ve 1870 yılları arasında "Great Expectations", ve "Our Mutual Frien" gibi sonradan büyük birer klasik haline gelecek olan eserlerini yayınladı.
9 Haziran 1865'te Paris'ten İngiltere'ye dönerken oldukça tehlikeli bir kaza geçirdi. Bu olay, sonradan yazacağı kısa paranormal öyküsü "The Signal Man"e esin kaynağı olacaktı.
Dickens 1867'de Amerika'da yaklaşık 19.000 dolar kazandığı bir okuma turuna çıktı. Toplamda 76 oturum gerçekleştiren Dickens, Ralph Waldo Emerson, James Thomas Fields ve Henry Wadsworth Longfellow gibi seçkin yazar ve yayıncılarla tanıştı.
22 Nisan 1869'da Lancashire'da felç geçirdi ve o sırada düzenlediği bir okuma turundayken geri çekilmek zorunda kaldı.

BÖLÜM 3
Kişisel Hayatı

Dickens, 2 Nisan 1836'da ünlü romancı George Hogarth'ın kızı Catherine ile evlendi. Çiftin 22 yıllık evlilik hayatı boyunca on çocukları oldu.
Dickens, Catherine ile evlendikten sonra Catherine'in kardeşleri Frederick ve Mary'de onlarla birlikte yaşamaya başladı. Mary, Dickens'ın "Oliver Twist" romanındaki Rose Maylie karakterine ilham verdi.
1842 yılında Catherine'in ablası Georgina'da aileye katıldı çocukların bakımına yardımcı olmaya başladı.
Dickens 1846'da hayırsever Angela Burdett Coutts'un teklifi üzerine, fakir kadınlar için hizmet veren 'Urania Cottage' adlı bir kurum kurdu.
1857 yılında izlediği "The Frozen Deep" adlı oyunda, 18 yaşındaki bir aktrist olan Ellen Ternan ile tanıştı ve ona aşık oldu.
Dickens'ın Ternan ile yaşadığı yasak aşkı öğrenen Catherine, 1858 yılında Dickens'tan ayrıldı ve en büyük çocuğunu yanına alarak diğerlerini kız kardeşi Georgina'nın himayesinde bıraktı.
Dickens ölümüne dek, sonradan ünlü bir yazar olan Ellen Ternan ile ilişkisini sürdürdü. Bu ilişkiden, henüz bebeklik çağında ölen bir çocukları olduğu iddia edildi.
Dickens, 8 Haziran 1870'de Gad's Hill adını taşıyan evinde ikinci bir felç geçirdi. Ertesi gün hayatını kaybetti. Son saatlerinde bilinci yerinde olmayan ve "Rochester Katedrali"nde törensiz olarak gömülmek isteyen Dickens, ünlü yazarlara veda yeri olan Westminster Abbey'deki "Şairler Köşesi"nde yakıldı.
Ölümüyle Dünya'daki pek çok edebiyat severi üzen Dickens, ünlü yazarlar Chesterton, Tolstoy ve Orwell'in övgüyle bahsettiği bir isimdi. Karl Marx ve George Bernard Shaw, çocukların refahını, yoksulluğun ve köleliğin ortadan kaldırılmasını konu alan hikâyelerinden çokça bahsettiler. Ancak William Wordsworth ve Henry James gibi edebiyat dünyasının bazı ünlü isimleri Dickens'ın edebi tarzına açıkça eleşti getirdiler.