Antoni Gaudi

Antoni Gaudi, Barcelona'nın en ünlü mimarıdır. Bunun yanında Katalan Modernizm'in dünyada öncüsü ve en ünlü sanatçısıdır. 25 Haziran 1852 yılında Katalonya’nın dört büyük ilinden biri olan Tarragona’ya bağlı Reus’da doğmuştur. Uzun ismi ‘Antoni Plàcid Guillem Gaudí i Cornet‘tir. Beş kardeşin en küçüğüdür. Babası Francesc Gaudí Serra tüm ömrünü demircilik yaparak geçirmiştir. Küçük yaşta romatizmaya yakalanıp çocukluk yıllarını doğayla iç içe ve gözlem yaparak geçirmek zorunda kalmıştır. 13 yaşında Katolik bir din okuluna gitmeye başlayıp, mimarlık eğitimine 21 yaşında Barselona'da bulunan Escola Tècnica Superior d’Arquitectura’de (ETSAB, Barselona Mimarlık Okulu) başlamıştır. 26 yaşında mezun olurken Gaudi’nin diplomasına hocası Elies Rogent; "Bu diplomayı bir deliye mi yoksa bir dahiye mi verdiğimizi kim bilebilir? Bunu bize zaman gösterecek" yazmıştır.

• Plaça Reial'de Bulunan Sokak Lambaları (1878-1879)

 Barselona’da bulunan bu meydana "Kraliyet Meydanı" da denilir. Burada bulunan lambalar Gaudi’nin tamamlanmış ilk eseri olarak sayılır. Meydanda "Üç Güzeller Çeşmesi" ve meydanı aydınlatan lambalar bulunur. Lambalar üç ve altı kollu olarak tasarlanıp, üst tarafında kanatlar olan dökme bir demir çerçeve içinde bulunmaktadırlar. Günümüzde açık hava konserleri ve yılbaşı kutlamaları bu meydanda hayat bulmaktadır. Gaudi'nin diğer önemli eserleri:

• La Obrera Mataronense (1878-1883) 
• Casa Vicens  (Vicens Evi, 1883-1888)
• El Capricho (1883-1885)
• Palau Guell ( Guell Sarayı, 1886-1890)
• Colonia Guell (1898-∞)
• Casa Calvet (Calvet evi, 1899)
• Park Guell (1900-1914)
• Casa Batllo (Batllo evi, 1905-1907)
• Casa Mila (La Pedrera)(1906-1910)
• La Sagrada Familia (1883-1926)

Barcelona’dan 30 kilometre uzaklıktaki kıyı şehri Mataró’da tekstil işçileri için hazırlanmış ahşap bir yapıdır. Günümüzde "La Nau Gaudi" olarak bilinen bu yapı; pamuk ağartma evi ve tuvalet binası olmak üzere iki parçadan oluşur. Gaudi’nin ileride sıklıkla kullanmaya başlayacağı parabolik kemerlerin ilk örnekleri pamuk ağartma evinde (13 adet) görülmektedir.

Vicens ailesine yazlık ev olarak tasarlanmıştır. 4 Katlı bir yapıya sahip olan Casa Vicens’in yapımında beton ve demir haricinde seramik, karo, fayans ve cam da kullanılmıştır. Arap mimarisi ve uzakdoğudan izler taşıyan Casa Vicens  "Art Nouveau" (Yeni Sanat) akımının temelini oluşturur. Rengarenk çinilere, karo desenlere ve çiçek motiflerine sahip olan bu yapıda doğanın yansıması açık bir biçimde görülür. Bir adet bodrum kat, iki adet yaşam katı ve bir çatı katından oluşan evin her katı farklı bir tarzda tasarlanmıştır. 

Casa Vicens 1993 yılında İspanya tarafından tarihi anıt ilan edilmiştir. 2005 yılında ise UNESCO Dünya Mirası listesine eklenmiştir. Müzeye dönüştürülen evin içerisinde Gaudi tarafından tasarlanan mobilya koleksiyonu ve Francesc Torrescassana i Sallarés'in 32 adet tablosu sergilenmektedir.

Sobrellano Sarayı'nın yakınında Máximo Díaz de Quijano (müzisyen) tarafından yazlık ev olarak kullanılmak için yaptırılmıştır. Comillas’da bulunan bu ev Gaudi’nin Katalonya dışında yaptığı 3 mimari yapıdan biridir. Duvarlarında seramik ayçiçeği motifleri bulunan ev; bodrum, ana kat ve çatı katı olmak üzere 3 kattan oluşmaktadır. "U" veya "at nalı" şeklinde olarak tasarlanmasında kuzey rüzgarına karşı dayanıklılık amaçlanmıştır.

Sanat meraklısı, siyasetçi ve iş adamı olan Eusebi Guell; 1878 yılında Antoni Gaudi ile tanışmış ve kendisi için bir ev tasarlamasını istemiştir. Taş üzerine mermer kaplı olan bu evin iç dekorasyonunda ve bacalarında seramik, cam ve ahşap kullanılmıştır. Evin içinde bulunan mobilyalar da Gaudi tarafından tasarlanmıştır. Palau Guell’in girişi; iki kapılı, yüksek tavanlı ihtişamlı bir demir işçiliğinden oluşur.

1984 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır. Jack Nicholson’ın başrolünde oynadığı "The Passenger" filminden bir sahne Palau Guell ‘de çekilmiştir.

Barselona’ya 20 dk mesafede olan Santa Coloma de Cervelló da bulunur. Klasik kilise görünümünden çok uzak olan bu yapı bütçe yetersizliği nedeniyle tamamlanamamıştır. Yalnızca crypt (kript) adı verilen mahzen/mezar kısmı tamamlanabilmiştir. Plana uygun gidilmesi halinde 40 metre yüksekliğe sahip olacak yapı günümüzde tek katlı bir forma sahiptir. 2005 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır.

Tekstil patronu Pere Calvet için hem ev hem de ofis olacak şekilde tasarlanmıştır. Barok stilini yansıtan bu yapıda üç ters lob bulunur. Ters lobların altında 3 adet büst vardır. Bu büstler "Kutsal Şehit Üçlüsü"nü temsil eder. Gaudi’nin en geleneksel yapısı olarak düşünülür. 1900 yılında Barselona Kent Konseyi tarafından yılın en iyi binası seçilmiştir.

Yapımı 14 yıl süren(planlandığı gibi tamamlanamamıştır) bir gökkuşağı kadar renkli park Guell; Gaudi’nin en çok bilinen, en çok beğenilen eseridir. Guell ailesinin soyluluk göstergesi olan bu park, 1923 ‘ten sonra halka açılmıştır. Parkın girişinde masallardaki pasta evlerine benzeyen iki bina bulunur. Girişin biraz ilerisinde Avusturya Bahçeleri bulunur. Bahçenin isminin Avusturya olması, bahçeyi oluşturan bitkilerin büyük çoğunluğunun Avusturya’dan temin edilmesidir. Parkın etrafını çeviren duvar seramik ve madalyonlarla bezenmiş rustik taştan oluşmuştur. Parkın girişinde merdivenli yolda bulunan, kırık ve renkli seramiklerden oluşmuş bir ejderha (kertenkeleye de benzetilir) vardır. Buraya ‘Semender Çeşmesi’ de denilir. Merdivenlerden cıkınca 86 adet kolonun taşıdığı bir meydana ulaşılır. Bu meydan Park Guell ‘in orta noktası olacak şekilde tasarlanmıştır. Barselona’ya panaromik bir bakış sağlar. 86 adet kolonun bulunduğu yere Hypostyle Salonu denilmiştir. Bu salonun tavanında güneş mozaikleri mevcuttur. Parkın çıkışı değişik açılardan  girintili bir şekilde kıvrılmış soluk renkli sütunlar bulunduran spiral bir rampada sonlanır.

Parkın içerisinde bir zamanlar Gaudi’nin yaşadığı ev de bulunur. Park halka açıldıktan sonra müzeye dönüştürülmüştür(Casa Museu Gaudi). Park 1969 yılında sanatsal anıt ilan edilmiştir. 1984 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır.

1877 yılında yapılan bu yapı 1905-1907 yılları arasında restore edilerek günümüzdeki görüntüsüne ulaşmıştır. "Casa del Ossos" (Kemikler Evi) olarak anılır. Bunun sebebi birinci kattaki balkonların dizaynında bulunan ince sütunların bir insan iskeletinin kemiklerini andırması ve üst katlarda kafatasına benzer şekiller bulundurmasıdır. Casa Battlo’nun en dikkat çekici özelliklerinden biri de ön cephenin çatısının karo ve seramiklerinin bir ejderha sırtına benzemesidir.

2005 yılında  UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır.

1900 lü yılların başında Pere Mila ve ailesi için yapılmış 8 kattan oluşan binaya "taş ocağı"(la pedrera) da denilir. Yan yatmış 8 veya (∞)sonsuzluk işareti şeklinde iki avlusu olan evin doğal taş işçiliği, dalgalı yapısı ve her biri değişik formlarda bulunan bacaları dikkat çekmektedir. 

Barselona’nın ilk kapalı yer altı otoparkı Casa Mila’nın altında bulunmaktadır. 1984 yılında  UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır.

Gaudi’nin en büyük mimari eseri olarak bilinen "Kutsal Aile Katedrali", mimarın beklenmedik (tramvay kazası,1926) ölümüyle yarım kalmıştır. Kilise üç farklı cephe olacak şekilde tasarlanmıştır:

• İlk inşa edilen cephe doğudadır. Doğuş (Nativity) olarak adlandırılmış ve Hz. İsa’nın doğumuna adanmıştır.
• İkinci cephe batıda Tutku (Passion) olarak adlandırılmış ve Hz. İsa’nın çarmıha gerilişini anlatır.
• Üçüncü cephe güneyde İhtişam (Glory)  Tanrıya giden yolu temsil etmektedir. Fakat bu cephe Gaudi yaşarken tamamlanamamıştır.

Kilisenin tavanında taştan yapraklar ve kulelerinde meyve desenleri bulunur. Kilisenin 4 adet büyük kulesi bulunmaktadır. Bu kulelerin iç kısmında dallanıp budaklanan ağaç görünümü ormanda geziyormuş hissi verir. Gaudi 18 adet çan kulesi olmasını planlamıştır. Bitmesi halinde en uzun çan kulesinin boyu 170 metre olarak düşünülmüştür. Halk arasında "Bitmeyen Kilise" olarak da anılan La Sagrada Familia’nın 2028 yılında tamamlanması tahmin edilmektedir. 

2010 yılında Papa XVI. Benedict tarafından kutsanarak bir bölümü ibadete açılmıştır. 2005 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır.