Quentin Tarantino

Şiddet içerikli öyküleri epik bir anlatım ve modern kültür nüveleriyle harmanlayarak filme alan Quentin Tarantino, sinema otoriteleri tarafından 20. yüzyılın en başarılı ve popüler film yönetmenleri arasında gösterilmektedir. 90'lı yıllarda çektiği filmlerle sinema dünyasında adından sıkça söz ettirmeyi başaran yönetmen, ilk filmlerinden itibaren gişede önemli başarılara imza attı. 1994 yılında vizyona giren ikinci filmi "Pulp Fiction", Tarantino'ya çok sayıda ödül kazandırmanın yanı sıra, popüler kültürün dinamikleri arasına giren bir kült film haline geldi. Eleştirmenlerin tabiriyle "Kavranabilen ancak anlatılamayan" filmler çeken Tarantino, yazdığı senaryolar ile de pek çok yönetmene ilham kaynağı oldu. Yapımcılık ve aktörlük de yapan Tarantino, gangster sineması olarak bilinen türde ürettiği filmlerle, yıllar içinde kemikleşen, orijinal bir çizgi oluşturdu. İki kez Oscar ödülünü kucaklayan yönetmen, sinema için genç sayılabilecek bir yaşta büyük bir şöhrete ulaştı. Tarantino Amerika'da pek çok sinema okulunda eğitim vermekte ve her sene Dünya'nın pek çok yerinde düzenlenen film festivallerinde jüri başkanlığı görevini üstlenmektedir.

BÖLÜM 1
Çocukluk ve Gençlik Yılları

Tam adı Quentin Jerome Tarantino'dur. 27 Mart 1963 yılında Tennessee'de, bir aktör olan babası Tony Tarantino ve hemşirelik yapan annesi Connie McHugh'ın çocukları olarak dünyaya geldi.
Annesi ve üvey babası Curt Zastoupil tarafından yetiştirilen Quentin, 15 yaşında okulu bırakana dek Fleming Junior ve Narbonne Lisesi'nde okudu.
Okulu bıraktıktan sonra James Best Theatre Company'e katıldı. Burada iki yıl çalıştı.
Tiyatrodan ayrıldıktan sonra bir video film kiralama dükkanında çalışmaya başladı. Burada müşterilerle pek çok kez filmler üzerine tartışmalar ve sohbetler yaptı. Müşterilerin kiralamak istedikleri film tercihleri oldukça dikkatini çekerdi.

BÖLÜM 2
Kariyeri

Tarantino'nun sinema macerası bir partide, yapımcı Lawrence Bender ile tanışmasıyla başladı. Bender onunla konuşarak ilk senaryosu olan "My Best Friend's Birthday"i yazmaya teşvik etti. Bu senaryo daha sonra yazacağı ve Tony Scott'ın yöneteceği "True Romance"ın temelini oluşturacaktı.
1992 yılında, ilk filmi olan "Reservoir Dogs"u çekti. Film aynı yıl Sundance Film Festivali'nde gösterildi.
1993 yılında "True Romance"ı 1994 yılında ise "Natural Born Killers"ı yazdı. Tony Scott ve Oliver Stone gibi önemli iki yönetmen tarafından beyazperdeye taşınan filmler büyük başarı sağladılar ve Tarantino'ya Hollywood'da büyük bir popülarite kazandırdılar.
Hollywood'daki popülaritesi öyle bir noktaya ulaşmıştı ki, önemli film yapımcıları "Speed" ve "Men in Black" gibi filmler üretmesi için ona çok sayıda teklifte bulundu. Ancak o Amsterdam'a gitti ve bir sonraki büyük projesi olan "Pulp Fiction" üzerine çalışmaya başladı.
1994 yılında bugün kendisinin başyapıtı olarak kabul edilen "Pulp Fiction"ı çekti. Uma Thurman, John Travolta, Bruce Willis gibi önemli yıldızların yer aldığı film, hem seyirci kitlesi hem de sinema dünyası tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı ve Tarantino'ya "En İyi Yönetmen" dalında Oscar adaylığı kazandırdı.
1996 yılında Robert Rodriguez'in yönettiği "From Dusk Till Down"ın senaryosunu yazdı ve üçüncü filmi olan "Jackie Brown"ı çekti.
Sinemaya kısa bir süre ara veren Tarantino 2003 yılında "Kill Bill Vol.1"i çekti. Dünya çapında büyük başarı yakalayan film kısa sürede bir hit haline geldi ve "Kill Bill Vol. 2"nin zeminini hazırladı.
"Kill Bill Vol.2"nin ardından Robert Rodriguez ile "Sin City" ve "Grindhouse" projelerinde çalıştı. Ayrıca "Hostel" ve "Hostel 2" filmlerinde senaristlik yaptı.
2009 yılında gişede büyük başarı sağlayan "Inglorius Bastards"ı, ondan iki yıl sonra da bir spagetti western çalışması olan "Django Unchained"ı çekti. "Django Unchained" bugüne dek gişede en çok hasılat yapan filmi oldu.
2015 yılında çektiği "Hateful Eight" üç dalda Oscar'a aday gösterildi.