Pablo Picasso
20. yüzyılın en büyük sanatçılarından biri olarak kabul edilen Picasso, Kübizm akımının kurucusu olan İspanyol ressam ve heykeltraştır. Ortaya koyduğu eserlerle sanat dünyasında büyük yankı uyandıran Picasso, resim yapmaya henüz çocukluk çağlarında başladı. Babası da bir ressam olan Picasso, henüz 13 yaşındayken ilk önemli tabloları olan "First Communion” ve “Science and Charity”i yaparak çevresindekileri hayrete düşürmeyi başardı. İlerleyen dönemlerde heykel, seramik ve sahne tasarımı alanlarıyla ilgili çalışmalar da yapan Picasso, radikal ve soyut tablolarıyla tüm sanatseverlerin dikkatini çekmeye başladı. Ressamlık kariyerinde başarının doruklarına ulaşan Picasso, sanat dünyasında çığır açan "Les Demoiselles d'Avignon" gibi tablolar ortaya koydu ve kendine ait bir sanat akımı olan Kübizm'i kurdu. Sanat otoriteleri tarafından tarihin en büyük ressamlarından biri olarak gösterilen sanatçının en bilinen tabloları "Guernica", "Les Demoiselles d'Avignon", "The Weeping Woman", "The Old Guitarist", "Le Reve" ve "Three Musicians"tır.
BÖLÜM 1Çocukluk ve Gençlik Yılları
- Picasso, 25 Ekim 1881 yılında Malaga'da Don Jose Ruiz Blasco ve Dona Maria Picasso y Lopez çiftinin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası bir ressam ve sanat öğretmeniydi.
- Resime olan tutkusu küçük yaşlarda başlayan Picasso, henüz 13 yaşındayken yaptığı tablolarla babasından daha iyi bir ressam olduğunu ispatlamıştı.
- Ailesi 1895 yılında Barcelona'ya taşındı. Bu Picasso'nun sanat üzerine eğitim alması için önemli bir fırsattı ve derhal Barcelona School of Fine Arts'a kayıt oldu. Ancak okuldaki klasik eğitim sistemi onun hoşuna gitmedi ve bir süre sonra derslerden kaçarak sokaktaki insanları çizmeye başladı.
- 1897'de San Fernando Kraliyet Akademisi'ne katılmak için Madrid'e taşındı. Burada da katı kurallar ve resmi talimatlarla karşılaşan Picasso, yeniden devamsızlık yapıp okuldan kaçmaya başladı.
- Bir müddet Madrid sokaklarında resimler yapan Picasso, bir süre sonra ünlü İspanyol ressamların resimlerini görmek için Prado müzesini ziyaret etti.
- 1899'da Barcelona'ya döndükten birtakım çalışmalar yapan sanatçı, avangard sanatın tadını çıkarmak için klasik yöntemlerinden uzaklaştı.
BÖLÜM 2Kariyeri
- Picasso 1900 yılında "Dünya'nın Sanat Merkezi" olarak görülen Paris'e taşındı ve Montmarte'de bir sanat atölyesi açtı.
- Henüz genç bir ressam olan Picasso, genç yaşına rağmen pek çok resim tekniği ve stiline hakimdi.
- Ölümünün ardından önun eserlerini dönemlere ayırarak değerlendirecek olan sanat otoriteleri, bu tarihten 1904 yılına kadar yaptığı resimleri "Mavi Dönem" olarak adlandıracaktı. Picasso sanatının bu döneminde çoğunlukla mavi ve yeşil renklerin hakim olduğu kasvetli tonları eserlerine yansıttı.
- Picasso 1904 yılına dek yaptığı "Mavi Dönem" eserlerinde, bulanık teknikten başlayarak, bölünme ve dışavurumculuğa kadar çeşitli teknikleri kullandı. Eserlerinde çoğunlukla yoksulluk, acı ve melankoli gibi temaları ele alıyordu. Bu dönem yaptığı ünlü eserlerden bazıları "Blue Nude", "La Vie" ve "The Old Guitarist"tir.
- Picasso'nun 1904'ten 1906 yılına dek olan dönemine "Gül Dönemi" adı verildi. Sanatçı bu dönemki eserlerinde çoğunlukla akrobat ve palyaço gibi sirk insanlarını resmetti. Ayrıca Picasso'nun "Gül Dönemi"ndeki eserlerinde o dönem ilişki yaşadığı model Fernande Olivier'da yer almaktadır. Mavi dönemin aksine, bu dönemdeki eserleri, çok daha iyimser ve mutlu bir doğaya sahipti.
- 1907'de arkadaşı George Braque ile birlikte o zamana kadar hiç kimsenin resmetmediği bir biçeme sahip olan “Les Demoiselles d’Avignon”ı yaptı. Keskin geometrik şekillere sahip olan tabloda, mavi, yeşil ve gri renklerin göze çarpan lekeleriyle soyutlanmış beş çıplak fahişeyi resmetti. Çalışma, ikisinin yarattığı sanatsal bir stil olan Kübizm'in öncüsü ve ilham kaynağı oldu.
- Kübist eserlerin arkasında yatan ana teknik, fiziki kavram ve kurallara meydan okuyarak nesnelerin soyutlanmış formlarda parçalanıp bir araya getirilmesi, bileşik geometrik şekillerinin vurgulanması ve aynı anda birden fazla bakış açısından tasvir edilmesiydi.
- Picasso'nun eserlerinde kullandığı Kübist üslup sanat dünyasında devrimci bir hareket haline geldi. Bu anlayışın hakim olduğu yaptığı unutulmaz eserlerden bazıları "Three Women", "Bread and Fruit Dish on a Table", "Girl with Mandolin", "Still Life with Chair Caning" ve "Card Player"dır.
- Birinci Dünya Savaşı'nın eşiğinde olan dünyanın değişen panoraması, sanat dünyasında biçimsel bir değişikliği de beraberinde getirdi. Bu dönemde Picasso soyut ve çarpık biçimler kullandığı eserlerinde dünyanın çirkin gerçekliğini tasvir etmeye çalıştı.
- 1918'den 1927'ye kadarki dönemde gerçekçiliğe dönüşünü betimleyen neoklasik eserlerinden bazıları “Two Women Running on the Beach/ The Race" ve "The Pipes of Pan"dır.
- Yenilikçiliğe inanan bir sanatçı olan Picasso uzun süre klasisizme bağlı kalmadı ve sürrealizm olarak bilinen yeni bir felsefi ve kültürel sanat anlayışına kapıldı.
- Eserlerinde kullandığı ortak motif olan "Palyaço" yerini, o dönemde diğer sürrealist ressamların eserlerinde de kendine yer bulan "Minotaur"a bıraktı. Bu dönemin en göze çarpan ve dikkat çekici çalışması, aynı zamanda sanatçının en ünlü tablosu olarak değerlendirilen "Guernica" idi.
- Picasso'nun İspanya İç Savaşı sırasında tanık olduğu, vahşet ve insanlık dışılığı resmettiği “Guernica”, Bask kasabası Guernica'ya yapılan yıkıcı hava saldırısından sonra 1937'de yapıldı. Tüm zamanların en iyi savaş karşıtı tablolarından biri olarak değerlendirilen eser, siyah, beyaz ve grinin tonlarıyla yapılmıştır ve acı çeken insan figürlerine sahiptir.
- II. Dünya Savaşı'nın ardından siyasetle ilgilenmeye başlayan Picasso, Fransız Komünist Partisi'ne üye oldu ve Polonya'daki Uluslararası Barış Konferansı'na katıldı. Bununla birlikte, Stalin tablosuna getirilen negatif eleştiriler, Komünist Parti'nin sadık bir üyesi olarak kalmasına rağmen siyasete olan ilgisini azalttı
BÖLÜM 3Kişisel Hayatı
- Kadınlara düşkünlüğüyle bilinen ve bir "Kadın Avcısı" olarak nitelendirilen Picasso'nun çok sayıda kadınla ilişkisi oldu.
- Ömrü boyunca iki evlilik yaptı. Bunlardan ilki bir balerin olan Olga KhoKhlova'yla 1918 yılında yaptığı evlilikti. Çift 1927 yılında, henüz kısa süre önce doğan çocukları vaftiz edilmeden önce ayrıldı ancak yasal olarak boşanmadılar. Bu evlilik 1955'te Khokhlova’nın ölümüyle sona erdi.
- Picasso, Khokhlova’nın ölümünden sonra, Marie-Therese Walter ile ilişki yaşamaya başladı ve bu ilişkiden bir kız çocukları oldu.
- Daha sonra, 1961'de, 69 yaşındayken, Jacqueline Roque ile evlenen Picasso, bu evlilikten de iki çocuk sahibi oldu.
- 8 Nisan 1973'te hayatını kaybeden Picasso, Vauvenargues Şatosu'na defnedildi.
- 1950 ve 1961 yıllarında olmak üzere iki kez Uluslararası Lenin Barış Ödülü ile onurlandırılan Picasso, bugün tarihin en önemli ve büyük ressamlarından biri olarak kabul edilmektedir.