Jeffrey Dahmer

Jeffrey Dahmer

Hüküm giymiş seri katil ve bir seks suçlusu olan Jeffrey Dahmer 1978 ve 1991 yılları arasında 17 kişiyi öldürdü. 1994 yılında hapishanedeki oda arkadaşı tarafından öldürüldü.

Jeffrey Dahmer ( 21 Mayıs 1960 – 28 Kasım 1994) 1978 ve 1991 yılları arasında 17 adamın hayatını alan Amerikalı bir seri katildi. Bu geçen 13 yıl boyunca Dahmer, gay barlarda, alışveriş merkezlerinde çoğunlukla Afro-Amerikan kökenli adamlar aradı, onları para veya seks vaadiyle kandırarak evine götürdü ve onları boğarak öldürmeden önce alkol ve uyuşturucu verdi. Daha sonra onları parçalayıp yok etmeden önce cesetlerle cinsel ilişkiye girdi. Genellikle kafataslarını veya genital bölgelerini anı olarak saklamıştır. Çoğunlukla kurbanlarını öldürme aşamasında çeşitli pozlarla fotoğraflarını çekmiştir. Böylece cinayeti işlerken yaptığı her hareketi yeniden deneyimlemiştir. Dahmer 1991 yılında 16 kişinin hayatını almaktan dolayı tutuklandı. 1994 yılında hapishanede oda arkadaşı Christopher Scarver tarafından öldürüldü.

Dahmer’ın seri cinayetleri, 22 Temmuz 1991 yılında tutuklandığında sona erdi. O gün, 2 Milwaukee’li polis memuru sokakta bileğinde kelepçeyle dolaşan 32 yaşındaki Afro-Amerikan kökenli Tracy Edwards’ı yanlarına aldılar. Edwards, garip bir adamın ona uyuşturucu verdiğini iddia etti. Dahmer’ın evine vardıklarında, sakin bir şekilde kelepçelerin anahtarlarını vermeyi teklif etti.

Edward, Dahmer’ın kendisini bıçakla tehdit ettiğini iddia etti. Polis memuru, yapılan iddiaya yönelik kanıt aradığında yerde yatan parçalanmış cesetlerin olduğu Polaroid fotoğraflar buldu. Daha sonrasında yapılan araştırmalar korkunç detayları ortaya çıkardı. Buzdolabında yer alan bir kafa, buzluğun içinde 3 kafa, kavanoz içinde yer alan genital bölgeler ve diğer kurbanlarına ait dehşet verici Polaroid fotoğrafların yer aldığı bir albüm bulundu.

Dahmer’ın seri cinayetleriyle bağlantılı olan Polaroid fotoğrafları ve buzdolabı içinden çıkılamayacak bir hal aldı. 1996 yılında Dahmer’ın ölümünü takip eden süreçte bir grup Milwaukee’li iş adamı, Dahmer’ın kurbanlarını öldürürken kullandığı bıçakları,testereleri,kelepçeleri ve vücut parçalarını saklamak için kullandığı buzdolabını 400.000$ karşılığında satın aldılar. Ardından şehri, Dahmer’ın yaratmış olduğu korkudan ve dava sürecinde oluşan medya yoğunluğundan uzak tutmak için hemen yok ettiler.

Ünlü seri katil Jeffrey Dahmer, Lionel ve Joyce Dahmer’ın çocuğu olarak 21 Mayıs 1960 yılında Wisconsin, Milwaukee’de dünyaya geldi. 4 yaşına kadar enerjik ve mutlu bir çocuk olarak tanımlanıyordu. Daha sonra olduğu fıtık ameliyatının onda değişiklik yarattığı görüldü. Küçük kardeşinin doğumuyla birlikte gittikçe içine kapanmaya başladı. Ergenlik döneminin başlarında başıboş, gergin ve hiç arkadaşı yoktu.

Dahmer, nekrofiliye yönelik dürtüleri olduğunu ve ilk cinayetini 14 yaşında işlediğini belirtmiştir. Ailesinin olaylı bir şekilde ayrılmasının ise bu dürtüleri harekete geçirdiği düşünülmektedir.

Dahmer’ın ilk cinayeti 1978 yılında liseden mezun olduktan sonra Steven Hicks adında bir otostopçuyu alıp onu ailesinin evine götürmesi ile gerçekleşti. İlerleyen saatlerde Dahmer, Hicks’i sarhoş etti ve evden gitmeye çalıştığında kafasına darbe indirip onu bir halterle boğarak öldürdü. İlk kurbanının vücudunu parçalara ayırdı ve vücut parçalarını plastik poşetlere koyup ailesinin evinin arkasına gömdü. Daha sonra toprağı kazıp kalıntıları çıkardı ve bir balyozla ezip tahta hendeğin etrafına saçtı.

İlk cinayetini işlediği zamanlarda Dahmer’ın alkol tüketimi kontrolden çıktı. Yarım dönemin ardından Ohio Üniversitesi’ni bıraktı ve o dönem yeniden evlenmiş olan babası onu orduya katılması konusunda ısrar etti. Dahmer, Aralık 1978’de orduya katıldı ve kısa bir süre sonra Almanya’ya yollandı. Alkol problemi devam ediyordu ve 1981 yılının başlarında askeriye onu ordudan çıkardı. Daha sonrasında Almanya yetkileri orduda olduğu süreçte cinayetlerle ilgili araştırma yapmış olsa da Dahmer’ın silahlı kuvvetteyken cinayet işlemediği düşünülmektedir.

Ordudan ayrıldıktan sonra Ohio’daki evine geri döndü. Aynı yılın sonlarına doğru Dahmer’ın düzensiz davranışları, babasının onu büyükannesiyle yaşaması için Wisconsin’e göndermesine neden oldu fakat alkol problemi devam etti ve o yıl içerisinde uygunsuz teşhirden dolayı tutuklandı. 1986 yılında 2 çocuk onu karşılarında kendini tatmin ettiği gerekçesiyle suçlayınca yeniden tutuklandı ve bir yıl şartlı tahliye aldı.

Eylül 1987’de Dahmer ikinci kurbanı Steven Tuomi’nin hayatını aldı. Bir otel odasına sarhoş bir şekilde gittiler ve sonunda Dahmer kendine geldiğinde Tuomi’yi ölü olarak buldu. Geçen geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordu. Tuomi’nin cesedini büyükannesinin bodrum katına taşıyabilmek için büyük bir bavul aldı. Burası Dahmer’ın cesetleri parçalayıp kalıntıları yok etmeden önce kendini tatmin ettiği yerdi.

Bodrum katında iki kurbanın daha hayatını aldıktan sonra Dahmer’ın eve geç gelmelerinden ve sürekli sarhoş olmasından dolayı yorulan büyükannesi 1988 yılından onu evinden taşınması için zorladı.

Eylül 1989’da 13 yaşında Laos’lu bir çocuk Dahmer’ı cinsel istismar ve 2. Derece cinsel saldırı suçundan ihbarda bulundu. Dahmer çocuğun yaşından çok daha büyük gösterdiğini söyleyerek kendini savundu. Dahmer, cinsel saldırı davasının sonuçlanmasını beklerken büyükannesinin bodrum katını korkutucu bir eylemi gerçekleştirmek için tekrar kullandı. Mart 1989’da ilham verici bir model olan Anthony Sears, kandırıldı, uyuşturuldu, tacize uğradı, fotoğrafı çekildi, parçalandı ve yok edildi.

Mayıs 1989’da olan çocuk istismarı ile ilgili davası sırasında Dahmer, savunmasıyla samimi bir şekilde pişman görülüyordu ve yaptığı hataların hayatında bir dönüm noktası olduğunu belirtiyordu. Hakim onun hapishaneye atılmak yerine tedavi edilmesi gerektiğine yönelik karar verdi. Bu süreçte bir yıl boyunca gün içinde serbest olacak şekilde hapiste kaldı. ( Gün içinde dışarı çıkıp işine gidebiliyor, akşam hapishaneye gidiyordu.)

Bir yıl sonra CNN’in yaptığı bir röportajda Lionel Dahmer’ın mahkemeye bir mektup yazarak şartlı tahliye öncesi oğlunun psikolojik tedavi görmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak, Jeffrey Dahmer 10 ay gibi kısa bir sürenin ardından hakimin kararıyla serbest bırakıldı. Ardından kendi apartmanına taşınmadan önce kısa bir süreliğine büyükannesinde yaşadı.

Takip eden yıllarda Dahmer’ın kurban sayısı hızla artarak toplam rakam 4’ten 17’ye ulaştı. Kendini geliştirerek kimyasallarla kurbanlarının vücutlarını yok etmeye başladı. Dahmer ayrıca lobotomi yapmayı deneyerek kurbanları hala hayattayken kafataslarını delerek tuzruhu enjekte etmiştir. Kurbanlarını seçerken yakalanma olasılığını düşürmek için onların toplumun alt kesiminden, genelde gezgin ya da kaçak olmasına dikkat ediyordu.

27 Mayıs 1991’de Dahmer’ın komşusu Sandra Smith polisi arayarak Asya kökenli bir gencin sokakta çıplak bir şekilde koştuğunu bildirmiştir. Polis geldiğinde çocuk tutarsız bir şekilde davranıyordu bu yüzden Dahmer’ın sözünü kabul edip onun 19 yaşındaki sevgilisi olduğunu kabul ettiler. Aslında, çocuk 14 yaşındaydı ve 3 yıl önce Dahmer tarafından tacize uğrayan Laos’lu gencin kardeşiydi.

Polis Dahmer ve çocuğa eve kadar eşlik etti ve ayrılmadan önce üstünkörü bir şekilde eve göz attılar. Polis evden ayrıldıktan sonra Dahmer çocuğu öldürdü ve her zaman yaptığı ritüellerine devam etti. Eğer polis evde basit bir arama yapmış olsaydı Dahmer’ın 12. Kurbanı olan Tony Hughes’ın cesetini bulabilirlerdi. 22 Temmuz 1991’de tutuklanmadan önce 4 kadını daha öldürdü.

Jeffrey Dahmer’ın duruşması Haziran 1992’de başladı. Kurbanların çoğunluğunu Afro-Amerikan kökenli kişilerin oluşturduğu bilgisi verildiğinden, ırkçılığa yönelik gerilimlerin olacağı düşünülerek yüksek bariyerler, kurşun geçirmez camlar gibi yüksek güvenlik önlemleri alındı. Lionel Dahmer ve ikinci eşi de duruşmaya katıldı.

Dahmer polis sorgulamasında cinayetleri itiraf etmesine rağmen ilk başta tüm suçlamalara karşı suçsuz olduğunu savundu. Daha sonra deli olmasını öne sürerek suçunu kabul etti. Daha sonra yaptığı korkutucu detayları deli olduğunu gösterebilmek için kanıt olarak kullandı.

Jüri, Dahmer’ın yaptıklarının farkında olduğunu ve kötü olsa da bunların kendi seçimi olduğuna inandı. 15 Şubat 1992’de jüri, yaklaşık olarak 10 saatlik bir tartışmanın ardından Dahmer’ı aklı başında ve suçlu buldu. Dahmer, ömür boyu hapse mahkum edildi ve 16 Mayıs’ta hapse girdi.

Dahmer’ın hapis hayatına uyum sağladığı belirtildi. Bu durumda ilk başlarda hapishanedeki genel nüfustan ayrı tutulmasının da etkisi olabilir. Dahmer, sonunda yetkilileri diğer tutuklularla birlikte birleştirmesi konusunda ikna etti. Babasının gönderdiği kitap ve fotoğraflarla dine yöneldi ve Columbia Islah Enstitüsü’nün izni ile yerel bir papaz tarafından vaftiz edilecekti.

Diğer mahkumlarla birleştirilmesinden sonra uyum sağladıktan sonra Dahmer, 28 Kasım 1994’te, kendisi gibi katil olan Jesse Anderson ve Christopher Scarver ile birlikte çalışmak için atandı. Güvenlik görevlerini bitirmeleri için bir süre onları yalnız bıraktı. Geri döndüklerinde güvenlik görevlileri Scarver’ı iki adamı da metal bir sopayla vahşi bir şekilde dövmüş olarak buldu. Yaklaşık olarak 1 saat sonra Dahmer’ın ölümü ilan edildi. Anderson ise günler sonra aldığı darbelere karşı yenik düştü ve vefat etti.

2015 yılında Christopher Scarver New York Post’a Dahmer’ı neden öldürdüğü ile ilgili bilgi verdi. Scarver, yalnızca Dahmer’ın işlediği suçlardan dolayı duyduğu rahatsızlık değil; ayrıca Dahmer’ın, diğer mahkumları rahatsız etmek için hapishanede dağıtılan yemeklere kesilmiş insan parçaları şekli verdiğini söyledi. Scarver, iki adamı öldüresiye dövmeden önce Dahmer’ı işlediği suçlarla yüzleştirdiğini belirtti. Ayrıca güvenlik görevlilerinin onu öldürmesi için bilinçli olarak yalnız bıraktığını iddia etti.

Ölümünün üzerinden yıllar geçtikten sonra Ağustos 2012’de Dahmer’ın Bath, Ohio’da yer alan çocukluk evinin ( 1978 yılında ilk kurbanının cesedini parçalayıp gömdüğü ev ) satışa çıktığı belirtildi. Ev sahibi müzisyen Chris Butler, evi alacak kişinin bu korkunç olayı umursamadığı sürece harika bir ev olacağını belirtti.

Mart 2016’da Butler evi, Cumhuriyetçi Ulusal Kongre haftası için 8.000 $ karşılığında kiraya verdi. Temmuz 2017 itibariyle Zillow.com sitesine göre ev artık piyasada değil.

Kasım 1991’de Jeffrey Dahmer’ın tutuklanmasından birkaç ay sonra Donald A. Davis, The Jeffrey Dahmer Story: An American Nightmare adlı filmi yayınladı. 1993 yılında Brian Masters’ın The Shrine of Jeffrey Dahmer yayınlandı. 2002 yılında başrolünde Jeremy Renner’ın oynadığı Dahmer adlı biyografik film,2017 yılında Dahmer’ın ergenlik dönemini anlatan My Friend Dahmer filmi, 2012 yapımı The Jeffrey Dahmer Files, Dahmer’ın 1991 yılındaki tutuklanması ile ilgili olan belgesel, Dahmer’ın hayatı ve seri cinayetlerinden esinlenen yapıtlardır.