Hannah Arendt
1906'da Almanya'da doğan filozof Hannah Arendt, 2. Dünya Savaşı sonrasında totaliterlik ve Yahudi meseleleri hakkında yazdıklarıyla dikkat çekmiştir. Arendt'ten Totaliterizmin Kökenleri (1951) (Arendt's Origins of Totalitarianism) isimli yapıtında çöken geleneksel ulus devletlerinin yerine geçen totaliter devletlerin nasıl yükseldiğini kaleme almıştır. Adolph Eichmann'ın savaş suçu davasının ardından yazdığı Eichmann Kudüste (1963) (Eichmann in Jerusalem) isimli eseri de önemli eserlerinin arasındadır.
BÖLÜM 1Çocukluğu ve Eğitimi
Hannah Arendt, 14 Ekim 1906'da Almanya'nın Hanover şehrinde doğmuştur. 20. yüzyılın en başarılı politik filozoflarından biri kabul edilmektedir. Yahudi bir ailenin kızı olan Arendt babasını erken yaşta kaybetmiştir. Marburg Üniversitesi de dahil olmak üzere birkaç üniversite bitirmiştir.
Arendt, Karl Jaspers'in yönlendirmesi altında Aziz Augustine hakkındaki doktora tezini yazdıktan sonra 1928 yılında doktora derecesi ile Heidelberg Üniversitesi'nden mezun olmuştur.
BÖLÜM 2Kariyerindeki Önemli Noktalar
Arendt 1933'te yerlisi olduğu Almanya'dan, daha güvenli bulduğu Paris'e, Fransa'ya kaçmıştır. Orada Youth Aliyah (Gençlik Aliyah'ı. Aliyah, "İsrail'e göç" anlamına gelir) organizasyonu için çalımış ve yahudi çocuklarını Doğu Avrupa'dan kurtarma amaçlarına yardımcı olmuştur.
Arendt, 1940 yılında eşiyle birlikte Fransa'daki bir toplama kampına esir düşmüştür. Oradan kaçmayı başaran çift 1941 yılında Fransa'dan ayrılarak ABD'ye gitmişledir.
Arendt'in yaşadığı savaş deneyimleri, bitirdiği ilk büyük proje Totaliterizmin Kökenleri (1951) (The Origins of Totalitarianism) için esin kaynağı olmuştur. Arendt, geniş çevrelerce takdir gören bu kitapta Adolf Hitler ve Joseph Stalin'in rejimlerine parmak basar. Ayrıca aynı yıl ABD vatandışlığı da almıştır.
1958'de yayınladığı bir diğer felsefi eser İnsanın Durumu (Human Condition) da büyük beğeni toplamayı başarmıştır. Arendt eserinde Antik Yunan kültüründen yola çıkarak modern dünyayı eleştirir. İnsanın emek, iş ve eylem üzerindeki çabalarını inceler ve bunları hayatın politik, sosyal, özel ve halkla ilgili yönleri üzerinden detaylandırır. Bu kitap günümüzde bazı üniversitelerde ders kitabı olarak okutulmaktadır.
Hannah Arendt The New Yorker dergisi için 1961 yılında, Kudüs'te tutulan Nazi savaş suçlusu Adolf Eichmann'ın yargı sürecini ele almıştır. Duruşma konusundaki yazıları daha sonra Eichman Kudüste: Kötüşüğün Sıradanlığı (Eichmann in Jerusalem: A Report on the Banality of Evil ) ismiyle yayınlanmıştır. Bu eser Arendt'in bakış açısı ve anlatımı hedef alınarak eleştirilmiştir. Bu eleştirilerin içinde dikkat çekenlerden birisine göre Arendt, Eichmann'ı uç seviyede kötü bir karakter olarak değil, hırslı bir birokrat gibi anlatmıştır.
BÖLÜM 3Son Yılları
Hannah Arendt 1967 yılına gelindiğinde New York Yeni Sosyal Araştırma Okulu'nda (New School for Social Research in New York City) felsefe profesörü olarak göreve başlamıştır. Öncesinde derslerine girdiği okullar da vardır: Chicago Üniversitesi ve Princeton Üniversitesi.
Cumhuriyet Krizi (1972) (Crises of the Republic) adlı eserinde politik problemleri iredelemesinin yanı sıra; Arendt, düşünme eyleminin doğası üzerinde de durmaya başlamıştır. Hazırlamaya giriştiği Zihnin Yaşamı (The Life of the Mind) adlı eser bu yaklaşımın sonucudur. Eserde konuyu düşünme, irade, yargılama başlıklarına bölerek 3 ciltte aktarmayı hedeflemiştir. Hannah Arendt, üçlemeyi bitirecek kadar yaşayamamıştır.
Arendt, 4 Aralık 1975'te New York'ta kalp yetmezliğinden hayatını kaybetmiştir ve cenazesi, kocasının yıllarca felsefe dersi verdiği Bard Koleji (Bard College) kampüsünde toprağa verilmiştir. Arendt'in kitaplarının ve yayınlarının birçoğu kolejde, onurlandırmak için ismi verilen Hannah Arendt Politika ve Beşeri Bilimler Merkezi'nde saklanmaktadır.
Hannah Arendt'in hayatı 2012 yılında Alman yapımı bir filme konu olmuştur. Yönetmenliğini Margarthe von Trotta'nın yaptığı filmde Arendt rolünü Barbara Sukowa üstlenmektedir.